bazı ispanya ligi macları ile aynı saate denk gelen, cumartesi gecemi zehreden, yaprak dökümü nün akıbetine uğramasını dört gözle beklediğim ama uğramayan, uğrayacak gibide görünmeyen 'kabak yelleri' ziyadesiyle ''bitmeyen çilem' dir.
efe'nin ölüm gününü, gün bazında bilmesini mantıksız bulduğum dizidir.
--sıpoiler--
efe'nin gömülmesinden bir hafta sonra eve posta gelir. efecan herkese oyunlar hazırlamıştır. p.s. i love you filminden kalma yönlendirmelerle herkes oyunu çözer, harfleri birleştirirler: derya çıkar.
sonra derya restoranda yemek yenir. pasta gelir. o gün 26'sıdır. yani efe'nin doğumgünüdür. mantık hatasını gördünüz herhalde? ulan adam öleceği günü bilmiş, postanın geleceği güne kadar hesabını yapmış ve bir hafta sonrasında millete doğumgününü kutlatacak hazırlıkları bir bir yapmıştır.
--sıpoliler--
benim de işim gücüm yok zaten, diziyi izliyorum ve bu yorumları yazmak için zaman harcıyorum.
bir insanın başına gelebilecek tüm felaketleri yaşayan saz arkadaşlarının başına daha ne tür felaketler açabiliriz diye düşünen senaristlerle ufacık bir fikrimi paylaşmak istediğim dizi. içlerinden biri aids olsun. nasılsa bütün alternatifleri denedikleri için hepsine bulaşır. toptan geberirler, onlar da kurtulur ekranlar da. hortlak yapım dedikleri bu olsa gerek.
son bölümünde aslının kaşlarının zaman içindeki değişimini gördük. önceden gayet güzel ve inceymiş. şuan çok kezban. ayrıca son iki bölümdür aslı bir bok. efenin ölümüne ben bile daha çok üzülmüşümdür aslıdan.
aslının mal mal efenin durmuş kalbinin takıldığı oğlanı araması beni bitirdi yaaa. sanane be salak kız napıcan bulupta acaba. çocuktan kalbi alıp kendine mi monte etcen nedir yani.