Türk televizyon tarihine hakkında aynı geyikleri milyonuncu kez çevirme dalında rekor kırarak geçmiş dizidir. Ayrıca uludağ sözlük yazarları hakkında önemli bilgiler vermiş dizidir.Yaklaşık 600 entry'den aldığımız istatistiklere göre her 3 yazardan biri kimin eli kimin cebinde kelimesini ve tren yapmayın tren isimli nadide türküyü eserlerinde kullanarak komik olmaya çalışıyor. aynı şekilde yine 3 yazardan biri kelime esprisi yapabilme yeteneğini gavat yelleri, kayak yelleri, kabak yelleri vb. gibi iğrenç kelime oyunlarıyla sergileyerek pürneşe yaratmaya çalışıyor. Yine 3 yazardan birisi dizinin arakçı, çalıntı olduğunu söylerken başka sözlüklerden kaptıklarını buraya yapıştırmakta hiç bir beis görmüyor. Tabi aynı istatistiklere göre hakkında yazı yazan uuserların hiç birisi tam manasıyla diziyi izlemiyor, kanal değiştirirken gözü takılıyor, can sıkıntısından denk geliyor, gece rüyalarında takip ediyor. Ne diziymiş arkadaş.
sınavımdan dolayı okulda değilde evde olmam hasebiyle 2 bölümünü izlememden dolayı bende bıraktığı izlenim dizideki her oyuncunun nedense marjinal olması. Nasıl bir diziyse kardeşim bütün karakterler hep farklı şeylerin peşinde ve çok marjinal takılıyolar. Ayrıca birde;
eskiden güzel bir diziyken* üniversiteye istanbul'a taşınmasından sonra bozmuş dizidir. en yakın zamanda bir aslı-mine ilişkisi istiyoruz. *
(bkz: the oc)
ilk başladığında takdir edilmiş, severek izlenmiş bir diziyken şimdi pembe dizilerden farkı kalmamış, gözden düşmüş, yine de göz ucuyla izlenen dizi. ama bu sefer merakla değil, daha ne kadar saçmalayabilirler acaba? sorusuna yanıt bulmak için.
türk televizyonlarının, fazlaca reyting alınca, dizinin içine sıçmak hastalığından payını almıştır büyük ölçüde. madem adam gibi bir gençlik dizisi yapıyorsunuz, bırakın da tadında kalsın. onu bunla, bunu onla çiftleştire çiftleştire bir dizi yürümez, ancak süner sakız gibi. ahan da böyle işte.
ne kadar saçmalarlarsa da, ne kadar eleştirsem de bıkmadan izleyeceğim dizidir. bunun iki sebebi vardır. birincisi pinhani, ikinci ve daha önemlisi ise aslı karakterinin dış görünüş olarak bana birisini hatırlatmasıdır. zamanında onunla yapmak isteyip de yapamadığım ne varsa aslı hepsini yapıyor saolsun, gerçi yanındaki hep değişiyor ama olsun *.yani diyeceğim odur ki eskilere götürüyor beni bu dizi. eskiden umut diye birşey bilirdim, onu hatırlatıyor daha çok. o yüzden izliyorum.
kimin kimi ettiği belli olmayan dizi, efe suyu, sonra su yeni gelen oğlanı, deniz aslıyı, sonra efe aslıyı, sonra deniz adayı, denizin babası aslının ablasını, deniz mineyi, ..... ne biçim arkadaşlık lan bu, kim kime kimi..
oyuncuları, senaryosu*, müzikleri gayet güzel olan bir dizinin nasıl b.kunun çıkarıldığını bizlere öğretmiş olan dizidir. helal diyorum, kutluyorum, devamında da bir dizinin daha da suyu nasıl çıkarılır merakla bekliyorum.
büyük ihtimalle dizinin son bölümünde * karkaterlerin "hadi arkadaşlar gruba girelim" diyecekleri dizidir. herkes tuttuğunu götürüyordur. diziye giren çıkan belli değildir. diziye giren oyuncularada kimin girip çıktığı her hafta değişmektedir. **
dizi urla'dan istanbul'a taşındı ya hah işte o an dizinin bittiği andır. istanbul havası yaramadı izmir insanıına. sapıttı hepsi.
bu gece yeni bölümün tanıtımını gördükten sonra, aslı'ya not: karşıma çıkma ağız burun dalıcam sana, o derece gıcığım. o çemçük ağzına kemerle çıp çıp diye vurasım geliyor.
iyice bok olmuş dizidir.
şimdi öyle bir yerde bitiriyorlar ki, senaristlere sövmemek elde değil. sövüyorum. sövdüm demin içimden. galiba çok takıyorum bu dizileri kafaya. az ama öz dizi izlerim. neyse.
yanlış anlaşılmanın nelere yol açabileceğini göstermiştir en azından bize. hiç bilmiyorduk zaten. olsun.
yavaş yavaş * latin amerika dizileri tadı vermeye başlamış,rtük tarafından yayından kaldırılacağını düşündüğüm yapım.kimin şeyi kimin şeyinde belli değil.2-3 haftada bir canım sıkılınca bakıyorum her baktığımda biri biriyle yatakta.
bakıyorum herkes bu dizi hakkında kimin eli kimin cebinde tarzında entry giriyor.(bende dahil) ama dizi nin isminden anlaşılacağı gibi herkes birbirine aşık oluyor, sevişiyorlar vs vs. çok acımasızca eleştiriyoruz(bende) maalesef.
