deniz güya delirmiş, güya diyorum çünkü adam deli rolünü oynayamadı. bana sorsan gayet mantıklıydı... ha deliden deliye değişir benim delim farklıdır diyorsa yönetmen o başka tabi. neyse, başlatma spoilerinden diyor dalıyorum bölüme... senarist bilmiyor işi. yani dizi çeşitli filmerden toplama halindeydi bu bölüm, evden kaçan kız, deliren eski sevgili, dedikodunun üstüne üstüne giden çift cart curt... yok iyi olsa yine laf etmeyeceğim de... olmamış be, sırf merka ediyor bu kitle yoksa izlemeyecek...
kendinden geçmiş dizidir artık. kendi halinde bir türkçe dawson's creek olarak hayatına devam etmekteydi. ancak son bölümlerde iyice çoşmuş durumdadır. yaprak dökümündeki acı, aliyede vurgulanan aile ilişkileri, menekşe ve halildeki aşk acısı ve tecavüz olayı *, dawson's creek 'i türkiyeye uyarlamaya çalışırken ortaya çıkan devasa boyuttaki mantıksal boşluklar, falanlar filanlar.. ipin ucu fena kaçtı yani..
--spoiler--
yayınlanan son bölümünde denizin hallerini ve aslıyı nasıl ite kaka arabaya bindirdiğini göstererek erkeklerin nasıl duruma ve koşula göre değişebileceğini anlatmış dizidir.
--spoiler--
senaristinin psikolojisi hakkında şüpheye düştüğüm dizidir. zira son bölümlerde dizi giderek dramatikleşmiştir. o sıcak eğlenceli dizi gitmiş yerine yaprak dökümü gibi keder dolu bir dizi gelmiştir. (bkz: yaprak yelleri)
hiç sevgilisini aldatmamış, hiç kankasına aşık olmamış, hiç arkadaşının sevgilisinden hoşlanmamış, hiç evli bi insanla ilişki yaşamamış, bunları aklından bile geçirmemiş cici çocukların eleştiri yağmuruna tuttukları dizi.
kardeşimin iyi bir arkadaş araması sırasındaki günlerinde - bak gördünmü, al işte arkadaşlık bu.* böyle bişey yok olm. yalan lan bu. arkadaş markadaş hikaye lan dediğim dizi.
kanald de çıkıyor. tiksiniyorum.***~
edit: kimse görmüyormuş şu an yazılarımı. *
türkiye gerçeği falan değildir. gerçek bunun neresinde?
hani birbirine jiletlerle dalan liseli kızlar? birbirini arayıpta 100 kişi ''mevzuya gidenler''?
nerde okul tuvaletinde sevişenler?
nerde 15-16 yaşında hamile kalan kızlar?
nerde otundan taşına, hapına kadar hayatla ''batak'' oynayanlar?
nerde birbirine bıçak çeken bıçkınlar?
nerde öğretmen çocuğunu geçirsin diye temizliğe giden anneler?
nerde mc.donalsta çalışan çocuklar?
veya nerde yazın bodrum, kışın uludağ, haftasonu reina, haftaiçi 100 kağıttan texas hold em gençliği...
hani onlarda yok...
nedir ulan bu gerçeküstü düzen? sanki salvador dali çekmiş diziyi...
neymiş efendim 2 tane beceriksiz piç senelerce 2 karıyı birbirlerine namusculuk oynayıp change ede ede düdüklüyceklermiş, biz de bunu kendi hayatımız gibi izliycekmişiz!..
türkiye gerçeği he...
hadi dejenere gençliği geçtim...
türkiye gerçeği mi istiyoruz?
çeksin yüreği olan bi yönetmen şehitleri, pkkyı, kontrgerillayı, vatandaşa köpek gibi davranan ''devlet büyüklerini'', emeklinin ve ortadireğin hayatını, babalarının parasıyla alınan arabalarla katil olanları, geçim sıkıntısını, türkiye'de normal insan olmanın bile ne kadar zor olduğunu...
anlatsın yahu birileri bunları... değişiklik olsun hee?
veyahutta bir türk çıksın türkiye'de kürt olmanın zorluklarını anlatsın, hatta ve hatta sonra bir kürt çıksın türkiye'de türk olmanın zorluklarını anlatsın.
aşalım biraz kendimizi!..
ama ne olur birileri çıkıpta arkadaşın aşkına yazılmayı çok matah birşey gibi anlatmasın!.
veya edepsizi gösteriyorsa edepliyi de göstersin!
birisi de çıksın sadakati anlatsın, gerçek dostluk nedir onu anlatsın.
sadece kendi adına değil başkasının adına da yaşamak, düşünmek, yardım etmek nedir onu anlatsın.
hatta ufku daha geniş birisi çıksın özgürlüğü anlatsın!.
çıksın kendi parasını kendi kazanıp tek bir kişiye bağlanmış bir çocuğu, ya da kızı anlatsın.
aslında hayat nedir, nasıl bir şeydir onu anlatsın.
yoksa kimse daha ergenlik çağına ''onla çıktım, bunla çıktım, ona verdim, buna verdim, 30 yaşında biriyle çıkıyorum X5i var...'' gibisine cümleler kuran yavrularımızdan rahatsız olmasın!
etrafımız materyalist, ruhsuz, makinamsı gençlerle dolduğunda hata nerdeydi demeyelim...
bununla beraber bir kısım insan çıkıp bir dönem kurtlar vadisi çocuklarımızı şöyle etkiledi öyle oldu böyle oldu demişti.
acaba çocuklarınız bu diziyi izleyince ne tepki verdiler, ne düşündüler, nelere özendiler hiç merak ettiniz mi?
evet içinde silah yoktu değil mi?...
nah yoktu işte!.. mesela mine gibi kaşar bi karaktere özenen, bir erkeğe karşı kendini manen/bedenen silah yapan kızın sonu noolur çok merak ediyorum ben!..
ya da dağhan külegeç'in oynadığı lavuğa erkek denir mi onu da merak ediyorum. şahsen benim oğlum olsa, gitse arkadaşının kız arkadaşına yazılsa önce ben kafasını duvardan duvara vururum.
saçmasapan, gereksiz, amaçsız...
dizi(msi).
edit:
geçmişe özlem duyduğumdan falan değilde. aklıma geldi. yahu bi süper baba vardı, ne oldu ona?..
gelişmelere bakılırsa herkes herkesle dudak dudağa kucak kucağa. bu gidişle efe ile deniz ya yatakta yakalanırlar ya da bir parkta sevişirken yakalanırlar.