takipçisi olmadığım lakin arada bir denk geldiğimde ne kadar da halka hitap ettiğini gördüğüm, halkın içinden karakterlerin bünyesinde vücut bulduğunu düşündüğüm dizi. niye böyle düşünüyorum, cevap gayet net. dizi göründüğü kadarıyla bir gençlik dizisidir ve elbette olmazsa olmazı öğrencilik hayatıdır. işte tam bu noktada benim takdirimi kazanmaktadırlar. çünkü diziyi ziyadesiyle gerçekçi bulmaktayım.
diğer gençlik dizilerine baktığımızda öğrenci evlerinin saray yavrusu kıvamında olduğu görülür. rengarenk duvarlar, şahane mobilyalar, kuş sütü eşliğinde yapılan kahvaltılar ve tabiki 54659 ekran plazma tv...*
lakin kavak yelleri adlı dizide böyle bir durum mevcut değil. en son gördüğümde karakterler evin içinde mobilya adı altında sandalyenin tepesinde oturup, akşama ne yiyeceklerini hesap ediyorlardı. işte sanırım mevzuda budur. yani halka kendinden bir şeyler bulmasına izin vermek. ve evet, bu dizi beni anlatmaktadır. yani öğrencinin genel halini, acınası durumunu anlatmaktadır.*
bizde mobilya adı altında biçimsiz koltukların insanıyız, bizimde 37 ekran kadar bir televizyonumuz ve değişmez gıda olarak makarnamız var.*
neyse, ben gideyim makarnanın suyunu koyayım.**
dalga geçe geçe genco izlemeye nasıl başlayıp bir süre devam etmişsem, yine aynı şekilde beni ekrana bağlayan dizi. ancak garip garip diyaloglar, senaryo hataları içeriyor.
hele bir bilal karakteri var ki... evlere şenlik. kader arkadaşı olarak gördüğü canan'a söylediği sözleri size aktarmak istiyorum:
"canan, seni tanıdım hayatım değişti; üç tane babam var artık. kamil baba, osman baba, haşmet baba... iki tane anam var. ayşe ana, hafize ana. iki tane kardeşim var. efe, deniz. üç tane de bacım var. aslı bacı, mine bacı, su bacı..."
hasta mısın bilal? zaten öyle bir konakta kalıyorsunuz ki, ulan tüm dizi kadrosu o konakta. tüm dizi kadrosunu saydın.
daha ne sayacaksın? "dört tane eniştem var canan bacı. ışıkçı rıza abi, jimmy jib operatörü vehbi abi, ses teknisyeni ahmet abi, sanat yönetmeni can abi... üç tane baldızım var, seslendirme yönetmeni hasret abla, dublaj asistanı ayten teyze..."
ya ne olacağıdı? gereksiz gereksiz diyaloglarla süslemişsiniz diziyi. ben jimi operatörünü enişte yapmışım. çok mu?
bu diziyi çekebilmek için başlıca 4 adım..
1-herhangi bir dersane önüne gidip suratında yarı ağlamaklı ifade olan şımarık konuşma biçimine sahip 2 çıtır kız seçilir..
2-bir ortalama düzeyde yakışıklı bir oğlan seçilir..(esas oğlan)
3-bir tane de gözleri yarı açık, habire yaw yaw diye konuşan sorunlu bi genç seçilir..(salak oğlan)
4-dizinin diğer elemanları rastgele seçilmek üzere;
dawson's creek çakması dedikodularını doğrulamış dizi. bugününkü bölümün sonu dehşettir, inanılmazdır, insanı sinir eder, erkeklerden nefret ettirir cinstendir.
kuzunun gözünün açıldığı, deniz oğlanın esas güzelle vuslata erdiği,efenin iyilik yap denize at derken denizinkini kapmak üzere olduğu, dogmalardan uzak modern ve ilişkilere gerçekçi bakabilen yegane türk dizisi denebilicek ancak türk dizisi olmayan dizidir.
deniz'in yaralı ceylandan faydalandığı, mine'nin ben kötü biri miyim diye aglarken aslında yine bir kötülük pesinde oldugu, aslı'nın doğru yolu bulacagı ve efe'nin diziyi tek basına idare ettiği yegane karakter olduğu, pinhani sayesinde anlam bulan dizi. dawson's creek'den esinlenildigi(!) için bizim ülkemize garip gelebilir çünkü bizde böyle şeyler oluyorsa da gizli kapaklı yürütüldügü için pek bilmeyiz.
hiçbir tıp öğrencisinin birinci sınıftan morg görmediği, cpr yapmadığı türkiyemizde çekilmiş olmasına rağmen aslı andavallısının daha birinci sınıftan morga giremediği ve cpr sonrası hastayı döndüremediği için tıp fakültesini bırakmaya karar verdiği, deniz'in klasik bir erkek gibi davranarak aslı'ya değer verdiğini söylemesine rağmen daha ilk fırsatta mine'yi götürdüğü, mine'nin kırmızı burun ve gözlerle fazlaca güzel görünmekle birlikte her zamanki gibi saman altından su yürüttüğü, efe'nin aslı'dan, aslı'nın efeden gayet alenen etkilendiği dizidir.
dizi göstermektedir ki her insanın içinde bir yerlerde kötülük cücesi vardır ve ara ara aktive olmaktadır.
deniz aslı'ya rağmen mine ile yatar.
mine aslı'ya rağmen deniz'le yatar.
efe denize ve su'ya rağmen aslıdan etkilenir.
aslı deniz'e ve su'ya rağmen efeden etkilenir.
kimin eli kimin cebinde ben henüz çözemedim sevgili okur!
su denilen kızın kirpiklerinin yakında gözlerinin içine gireceğini düşündüğüm dizi. bir karış siyah boya sürüyor gözlerine. hayır kirpikleri fazla düz olmasa yakışacak ama çok göze batıyor.
burdan dizinin makyözüne sesleniyorum: rica ederim şu kızın makyajını düzgün yapın kirpiklerini biraz kesin ya da bir kirpik kıvırıcıdan yardım alın! **
herkesin birbiriyle yattığı amerikan dizilerine döneceğinin işareti verilmiştir. ama çok ani oldu tüm bu gelişmeler, sıradan bir bölüm gibi dururken, reklam sonrası birkaç dakikada hiç olmayacak olaylar gelişti, izleyenler şaşkınlıklarını gizleyemedi, birbirlerine baktılar. ilerleyen bölümlerde teoman'ın yorumuyla "arkadaşımın aşkısın" şarkısını istiyoruz.
dizinin sonu şimdiden belli olmuştur. zaten dawson's creek den esinlendiği* için dizinin sonunun aynı bitmesi muhtemeldi. ama bu türk ilişki yapısına ters geldiği için kimse buna ihtimal vermiyordu. ama bugün ki bölüm ile anladık ki sonu aynı olucak.
sonuç olarak; deniz * mine yle olucak, aslı da efe'yle dillere destan bi aşk yaşıyacaklar. bu iki grup ta bir daha görüşmeyecek.
tabi şu da var ki dizinin sürekli izleyicileri iyi hatırlar bir ara mine'yle efe de yakınlaşmıştı ama sonuçta bişe olmadı. tabi onlar sevişmemişte orası da ayrı.
içimde kalmadan söyliyim edıti:
buradan da deniz şerefsize sesleniyorum:
ulan allahsız,namuzsuz hiç mi ar namus kalmadı? hiç mi düşünmedin aslı'ya nolur diye? hadi mine seni öptü zaten, iyi de sen niye karşılık veriyosun ...
neyse çok sinirlendim şimdi.biraz daha devam edersem çaylak olucam.
okuduğumuza göre,türk toplumunun ahlak yapısını bozan dizi.eğer bir toplumun ahlak yapısı,bir diziye özenip de,değişiyorsa,arkadaşlar birbirleriyle yatmaya başlıyorsa,hiç merak etmeyin,o ''onlar hristiyan,biz gavur değiliz'' diye,atıfta bulunduğunuz,dawson's creek adlı dizinin çekildiği ülke kadar,sizin tabirinizle ''geniş'',''midesi yarrağım kadar''(bir youtube yorumunda okumuştum)bir ülke haline zaten gelmişizdir.
saçmalamakta sınır tanımayan dizidir. görünüşte çok iyi arkadaş hatta dost olan insanlar birbirlerinin sevgilileriyle beraber olmaya başlıyorlar. iğrençleşmek yerine bitirseler nasıl olur acaba..
artık bitsin dedirten dizi,ulan! bizim bacılarımızı,kızlarımız,bunu izleyip,üstüne bir dawson's creek çekip,kendi sokaklara attığı vakit nolacak?zaten bizim kız okula gidiyor,takip edemiyoruz gündüz(ama gece hiç bir yere bırakmayız)lan ben alırım kızımı yarın okuldan,amına koyarım böyle işin...
bu tür durumların sadece amerika ya da benzeri ülkelerde olduğunu dü$ünüp, kızına ya da karde$ine vermesi gereken ahlak ya da eğitimin dizinin üstüne yıkılma durumunda ortaya çıkan saçma dü$ünceler sonucunda bir kaç çatlak ses tarafından kaldırılması istenen dizidir.
neden kalksın yahu? her hafta severek izliyorum ben bu diziyi. ama nesi var? yok arkada$ arkada$ıyla yatıyo kalkıyo triplere giriyor falan. böyle $eyler zaten türkiye' dede olan $eyler. ilk defa görmü$ gibi "aa ne kadar ayıp" diye saçmalamak bo$ i$tir.