delikanlı adamdır. kendisine güvenemeyen yumuşak huylu erkekler gibi karısını kuşatmaz, karısı ister açılır, ister kapanır, bunun kadının kendisiyle Allah arasında olduğunu bilir, onu baskı altına almaz. adam gibi adamdır. insandır herşeyden önce. kendisi insan olduğundan dolayı karısına da insan gibi davranır.
karısının ne giyeceğini bilen erkektir.
evlenirken görerek, konuşarak, anlaşarak evlenmiştir.
o zamanlar ne giyiyorsa eşi bu zamanda da benzerlerini giyecektir.
dekolte ise dekolte, tesettür ise testtür.
yargılamaz, kınamaz, farklı istekte bulunmaz.
o yüzdende bildiği şeye karışmaz.
kesinlikle aradığını bulmuş olan erkektir. onun karısı onu her yerde, o varken ya da yokken en iyi şekilde temsil edendir. bunu gerek kıyafetleriyle gerekse davranışlarıyla çok güzel bir şekilde kotardığından o erkeğin karsının ne giyeceğine karışmasına gerek kalmaz. o kadın bir kokteylei davete çarşıya gider gibi giyinip gidilmemesini, çarşıya giderken de baloya gider gibi giyinilmemesini zaten biliyordur.
şanslı erkektir. kendisine giyimiyle ilgili laf söyleme fırsatı vermeyen, neyi nerde, nasıl giymesini bilen ideal kızı bulan erkektir.böyle bir hatun olmalı işte. böyle meselelerin evlilik hayatında bir sorun olmasına mahal vermeyecek bir hatunla evlendiği için kendini şanslı saymalı ve kişiliği oturmuş bir hatun bulduğu için evine ara ara çiçekle gitmesi gereken erkektir.
erkekte bokunu çıkarmadan, hatununa yakışanı giymesine karışmamalıdır. karşılıklı anlayış ve güvenin olduğu bir yerde giysilerin evlilikte bir sorun olması çok kolay olmayacaktır gibi gelmektedir. tabi şimdilik.
yani tahminimce...
