Godoştur. O değil de, şimdi bu entryleri okuyunca daha bi sevdim ulan sözlüğü. Başlığı ekşi de gördüm. Herkes yardırmışta yardırmış aileye. Ne cahil kalmış ne cühelası. Vay amk, bi tek ben mi şu bisikletliye kıl oldum diye düşünerek geldim buraya, yemin ederim sözlüğe sarılasım geldi. için lan, hepinize çay söylüyorum. Afiyet olsun.
ne deyip demeyeceğini, kendini, haklarını, bisikletinin haklarını nasıl savunacağını bilmeyen adamdır. samimi ve belki de mahrem bir aile ortamına yaptığı tacizi idrak edemeyip, türkiye deki bisiklet sevdalıların ve siktiriboktan facebook sayfasının reklamını yapmak için videoya alan adamdır
Beyaz Türk'tür. Türk bike değildir belki. Çünkü olay benim gözümde şu aşağıdakilerden ibarettir.
sırf hakkında yazabilmek için aylardır girmediğim facebooka girdiğim ama sayfalarına yazmayı beceremediğim, bisiklet her yerde adlı grubun "ulan ben niye sosyal medyayı sarsacak bi görüntü yakalayamıyorum" serzenişine gark olmuş (bkz: derdini sikeyim) ve kendi sanrısına göre aradığı fırsatı bulmuş embesil üyesinin yanına bisikletçi ve tehditkar bir kezbanı da alarak görüntülediği ailedir.
aynı zaman da son derece kibar ve malesef nasıl davranacağını bilemeyen ailedir. kendilerine kalkmaları söylenince itiraz etmeden kalkan, buna rağmen ısrarla polisi arayacam diyen yelboz sarıya, "aramayanın amına koyum" ya da "kalkıyoz ya, ne tatava yapıyon daha. kapatacam azına şimdi bi tane" şeklinde çıkışmak yerine arayın hanfendi şeklinde diklenen ve bu şekilde eşinin ve çocuklarının önünde "okumuş tayfa"dan yediği ayarı kısmen yumuşatmaya çalışan bir aile reisine sahiptir.
diğer yandan her lafı manipüle etmeyi gayet iyi beceren kameraman bisikletçi bir yandan alttan alta ne kadar medeni olduğuna dikkat çekerken diğer yandan "sizin görüntünüzü çekmem yasak ama polis bana bişey yapmaz, hem zaten polisi de çekmiştim ki" minvalinde bişeyler saçmalıyor. beyefendinin medeniyeti polisin etki ettiği alanlarda geçerli demek ki. yoksa yaptığı şeyin yasal olmadığını bildiği halde "polis bişey yapmıyo yeaa" diyerek çekmeye devam etmezdi.
ulan bisiklet süren öküz karşındaki adam muhtemelen ne dediğini dahi anlamıyorken sen onunla iletişim kurmaya çalışır gibi yapıp ne diye tribünlere oynuyorsun. ne diye adamın anlamayacağı dilden amcık amcık konuşup triplere giriyorsun. ayrıca "paylaşmak zorundayım" ne demek, biri açıklasın benim aklım almıyor. niye zorundasın. ifşa etmeyeni sikiyorlar mı sizin grupta? niye zorundasın hele sen önce onu bi söyle bana.
bu ailenin yerinde olsam o kamerayı adamın götüne sokardım. kızımı ve eşimi yaptığımız bir hatadan dolayı rezil edecek şekilde görüntüleyp, bir de paylaşacağını söyleyen adama o gidonu sokardım. bu aile az bile yapmış. sen adamın suratına kamera tut, karısının kızının fotoğrafını çek, bunu paylaşacam, herkes ibret alacak de, üstüne üstlük yanında ki kezo adamların gözüne baka baka, ki kalktığını gördüğü halde, polisi arasın, sonra da aileyi suçla, vay amk ne ala memleket.
belli ki adam bilmiyormuş, e üstüne orda oturmak için diretmiyor da. tek yaptığı, ailesinin önünde çizilen imajını kurtarmaya çalışmak. bu kadar doğal bişey olabilir mi? e sen niye polisi aramak konusunda diretiyorsun? hadi o kezo zaten peki sen niye face e atmak zorunda oluyorsun?
ulan nasıl da nefret ediyorsunuz değil mi bu halktan? nasıl da üstünsünüz bizden değil mi? bizim yüzümüzden "türkiyeden siktir olup gitmek" istiyorsunuz değil mi? siktirin gidin o zaman. biz burdayız.
not: bu entryden "bırakın adamlar semaver yaksın" anlamını çıkaran mallar olursa hiç şaşırmam.
Tamam bisiklet yolu sikimsonik bir şey olabilir de orada piknik yapmak nedir, polisi arıyorum diyene kadar insanları siklememek nedir, bu meseleyi gündem yapmak nedir?
Edit: söylemeden edemiycem mahremiyet şu hayatta en çok önemsediğim değerlerden, ancak bisiklet yolunda piknik yapan bir ailenin o anki durumunun neresi mahrumiyet kavrayabilmis değilim. En nihayetinde kamusal alan.
Yanındaki diğer bisikletli, polisi arayan, sonradan olma sarığının etkisinde kalıp gaza gelen bisikletçidir.
Ailenin nasılolsa bir şey olmaz diye kurulduğu Açıkça ortada, buraya yayılır çayımızı içer gideriz mantığıyla yerleşmişler ama yanlış yapmışlar. Orası piknik alanı değil bisiklet ve yaya yoludur. Koşu parkuru olarak da kullanılır. Ama bisikletçi çok bilmiş abinin tavrı da çok itici ve yanlıştır.
Yanındaki sarı boyalı Saçlı abla olmasa daha halktan daha sade bir dille uyaracağı inancındayım. Git abi yanlış yerde oturuyorsun hem bize hem kendinize zarar dese ve görüntü almasa kesinlikle olumlu sonuç doğuracak bir eylemi uzattıkça uzatmış!!!
Baş Örtülü ablalardan biri doğru söylemiş "çekme Kişilik haklarımıza aykırı" diye...
Kimsenin dikkatini çekmemiş ama orta yaşlı, Kemalist, sarı saçlı kadın polise yer tarifederken sanki telefondaki görüyormuş gibi daha Kartal'a doğru derken Kafayı sallayışı iticiliğine tavan yaptırmış!!!
bir lisanslı bisikletli olarak son derece katıldığım durumdur. bisiklet yolundan gerekirse saatte 15-30 km ile geçilir. orda o insanlar varken yayaların yürüdüğü yola doğru manevra yapmak son derece zordur ve elbet başkalarına çarparak kaza getirir. ordaki aile 5-6 kişi fakat oradan geçecek olan 50-60 bisikletlinin hakkını, yolunu engellenektedir. hani avrupa birliği diyoruz modernlik diyoruz bu zihniyetle bir halt olmayacağı kesin.
Şimdi anladınız mı bu halk bu kesimi neden sevmiyor? işte bu yüzden.
Aynı olayı kişileri değiştirerek yapalım, piknik yapan bisiklet sürsün diğer ultra laikte orda piknik yapsın bisiklet süren ona orda bir laf söylerse şerefsiz evladayım. Ahada bütün tezlerimi yaktım bu kadar büyük konuşuyorum.
videoyu dikkatlice izlerseniz en başta kamerası açık olan bisikletlinin ailenin yanına gelip uyardığı ve ilerlediği görülür. Dönüş yolunda dikkate alınmadığını görünce polemik başlar.
evet var böyle durumlar... mesela ben bisiklet yolunu yaya yolu olarak kullanan ve zilimi çaldıktan sonra beni farketmelerine rağmen umursamayıp yoldan çekilmeyen 2 kişi yüzünden, eskişehir'de tekerimi tramvay rayına sıkıştırıp düştüm ve dizim parçalandı.
sonra yine bir gün Eskişehir'de kaldırımdan yürümeyi reddedip bisiklet yoluna inen birine çarpmamak için araç yoluna ani bir hareketle kırdım ve az daha çarpılıyordum. sonra ne mi yapmaya başladım. bisiklet yolunda yürüyen ve zil çalmama rağmen yoldan çekilmeyenlere bilinçli olarak çarptım.
ha bir de buralara park eden arabalar var. pedalla kapılarını çizmek çok zevkli.
kaldırımlara, engelli yollarına park edenlere de aynı şeyi yapıyorum yürürken. biraz başkalarına saygılı olun. bir tek siz yaşamıyorsunuz.
Açıkçası bisikletliler bu gibi durumlardan sürekli muzdarip olduğu için kamera ile çekim yapılıp, facebook gruplarında dertleşebilmek adına yapıldığını düşünüyorum.
aile haksız amma velakin bisiklet sürücülerinin de bunu yapması ayıp olmuş,
lan düne kadar bisiklet yolu yoktu siz nerde sürüyordunuz, bisikleti.
koca yolda adamların keyfini bozuyorsunuz yapmayın,
bu millet bunu hak etmiyor.
büyükşehir yaşamına ayak uyduramayan, doğal yaşamından daha henüz alınmış hayvanat bahçesi hayvanı gibi davrananları videoya almış bisikletli. büyükşehirlerin belirli kuralları vardır. bu kuralları bozan en ufak şeyde bile hayat birikir orada. sabah metronun 15 dakika çalışmadığını düşünün. köprü 15 dakika dursun. ya da yolda yüzlerce kişi yürürken birinin yolunuza çıkıp öylece oturduğunu düşünün. şehirlerde olmamalı böyle şeyler. bugün oradan sadece iki tane bisikletli geçer belki ama bu bisikletli arkadaşın kurduğu facebook sayfası büyüyüp, insanlar bisiklete alışınca daha büyük sorunlar çıkar. gidersin malatya'ya, ağrı'ya, samsun'a; kaldırıma iki tabure çeker sikini taşşağını kaşıyarak oturursun bir şey olmaz ama istanbul'da bu yapılmamalı. oradan bisikletlisi de geçer, engellisi de geçer... milyonlarca insan var ve geçiş yolunu kapatan 3-5 kişi var. dersen ki nereye oturacak bu millet, onu da gidip malum partiye sormak gerek. bahçe piknik alanlarına oluşturulmuş avm inşaatlarına kilim serebilirler. düzeni bozan bir şey varsa o da bu ailedir. büyükşehirde yaşamayı bilmeyen, ona göre hareket etmeyen, toplumu sığır sürüsü yönetir gibi yönettiren herkesin toptan amına koyayım.
kültürler çakışmasına örnek olduğundan sosyal medyada epey dikkat çeken sosyolojik olay.
ortada hatalar var. tarafların hataları var. iki tarafın da haklı olduğu noktalar var.
sinirime dokunan ise sarışın ablanın hemen polisi araması oldu. polisin asli vazifesi sorunları çözmek değildir. bunu aslında en iyi olarak sarışın bayanın bilmesi gerekir. kolayca halledilebilecek meselelere polisi çağırmak ve ortada suç yokken polisi aramak entel olayım derken dantel olmaktır.
bu arada ailemiz de kendinden beklenmeyecek derecede olgun davranarak yaptıkları hatayı anlamışlar ve çimenlere geri çekilmişler. bu sebeple videoya alınan bu görüntülerin internete verilmemesi gerekirdi.
O yol kenarında piknik yapan insanları uyarırsın, şikayetine hak veririm. inersin bisikletten 1-2 kelam edersin, olası tehlikeleri anlatırsın, sonra çeker gidersin. Aile de zaten suya sabuna dokunmak istemeyn tipler.
Ama gözdağı verip, korkutup, üstüne videoya çekip aileyi rezil etmeye çalışmak neyin nesi?
Bunun bir bedeli olmalı. Bu öyle ucuz beleş hadi güldük geçtik olayı değil. Bugün kalkıp kendini videolarda bu şekilde gören ailenin şu an ne yaşadığını biz düşünebiliyor muyuz aceba?
Bunun ekşi ya da uludağ karşılaştırması da yanlış. Ancak o bisikletliyi yaptığı kamera iğrençliğine rağmen hala destekleyenin ondan farkı yok bu da bir gerçek.
Mağduru oynamaya çalışan artist hareketi. Ben de bisiklet hastasıyım arkadaş dolaşırım ederim de bu hareketi yapmam. Zaten adamın youtube kanalındaki videolara baktım iticinin biri.
Kendini bir bok sanan, göt lalesinin tekidir. iş yaptığını sanıyor ama halt yemekten başka bir bok yaptığı yok. Havasından da geçilmiyor dallamanın.
Birincisi, her önüne gelenin video görüntüsünü alıp sağda solda yayınlayamazsın. Özel hayatın gizliliği diye bir şey. O adamların yerinde olsam, açarım davayı, dünyanın kaç bucak olduğunu gösteririm bu dallamalara.
ikincisi, böyle bir durumda muhatap alınacak merci polis değil, zabıtadır ama amk andavalları bundan bile bihaber. Götüne bisikleti alıp içinde beyin yerine mercimek tanesi taşıdığı kafasına kask takmayla olmuyor o işler.
Umarım bu olayın ardından sözlüklerde kendi ismini aramaya başlamıştır.
ulan adamın bi hobisi var o da bisiklet. adamın işten dolayı izinli tek günü var pazar günü. sizin gibi bütün pazar gününü yatarak geçirmektense sabahın köründe kalkıp arkadaşlarıyla birlikte kartaldaki bisikletler için ayrılmış yolda sporunu yapmak istiyor.ee zaten bh ülkede bu tarz hobiler için düzgün pek bir yer yok bari olan yolu işgal etmeyin kardeşim. bu adam sizin hobiniz olan maç izlerken önünüzde piknik yapıyor mu . zaten o alanda piknik yapmak tamamen fiyasko . tek piknik yapacak yer zaten bisiklet yolu kaldı öyle değil mi ? saygısız bir aileden bahsediyoruz bi de polise kendileri tafif ediyor yolu bak bak. kralın gelsin ben yine de burada çay içecem diyor. hele o arkadan bağıran türbanlı. ulan bir halttan anladığın yok bari ordan car car bağırma . ama ne kadar yazsak da nafile.
