çökmüş ve dünyanın hiç biryerinde -güzeldir, hoştur gözüyle bakılmayan, yonetim biçiminin, ki bu yonetim biçimi hala taksim sokaklarında ellerinde gazeteleri ile bazı şoptikler tarafından sevilir sayılır saygı duyulur, -bir biçim olsa da bilimselliğin tartışılıyor olması ve insan beynini çürütmesi ile tozlu raflara kaldırılmıştır. bahsi geçen bu biçimsiz yönetimin babası, halası, teyzesi diyebileceğimiz suavi benzeri görüntüsüyle ergenlik yıllarımızın korkulu rüyası bir kişi, hoş sohbet adam. kale alınmaması tavsiye olunan zat-i muhterem. islam alimi olsa ateist olunması muhtemel birey.
La Misere de la Philosophie ile fransızca olduğundan mıdır nedir, kitap ismi koyarken bu adam çok başarılı dedirten yazar düşünür. baba komünist.
muhteşem bir filozoftur ama düşüncelerinde dolayı alman imparatoru tarafından ülkesinden postalanmıştır. Allah'la aralarında derin görüş ayrılıkları vardır. o dünyada ki herkesin eşit şekilde yaşamasını istemiş. Allah'ın buna engel olduğuna kanaat getirmiş. işte hayatının en büyük hatasını da burda yapmıştır. londrada (yanı devirmek istediği emperyalizmin başkentinde rivayete göre açlık ve sefalet içinde ölmüştür). oluşturduğu kuram 1. cıhan harbinden sonra çok sayıda taraftar bulmuş ancak tanrı tanımaz metaryalizm tarafından dolayı çökmüştür. şimdilerde yeniden yorumlanıp şekillendirilmeye çalışılmaktadır ideolojisi...
karl marx'a klasik iktisatçı deyip leon walras'a değildir diyen zihniyetin bilgisinden şüphe duyarım..
marx yaşadığı dönem itibariyle klasik iktisatçılarla aynı dönemde yaşamıştır ama onların söylediklerini söylememiştir. benim dedemin dedesi de o yıllarda yaşadı ama kimse onun için klasik iktisatçı demiyor. adam bildiğin rençberdi işte..
walras denen adam da denge teorisiyle, şanıyla şöhretiyle neo-klasik iktisatçıdır...
Yıllarca kral Marx diye bilip,"vallahi helal olsun adama! Koskoca ülkenin kralı olmuş yinede komünizm yanlısı" diye ilk gençlik yıllarımda sürekli takdir ettiğim kişilik.
Jenny! Gülerek sorarsın
Neden şarkılarım Jenny ye,
Yalnız senin için yüreğim hızla çarparken
Şarkılarım yalnız senin için ağlarken
Yürekleri yalnızca senden esinlenirken
Her hece söylerken yalnız senin adını
Alırken her ses yalnız senden tınılarını
Soluklarım Tanrıça dan atmazken adımını.
Çünkü sevgili adın öyle tatlı çınlıyor,
Bana neler söylüyor onun uyacıkları,
Dopdolu, çeşit çeşit sesler yankılanıyor,
Uzaklarda titreşen Ruhlara gider sanki,
Altın telli Sitern'in dalgalanan uyumu,
Bilinmeyen, güpgüzel, tılsımlı birşey gibi.
II
işte! Binlerce cilt doldurabilirim,
Jenny yazarak yalnız her satırına,
Gizleniverir yine düşünceler, duygular,
Sonsuz yapı, mutlak istenç, dizeler arasına,
Taptatlı dizeler ki yumuşacık özlerler,
Bütün ışımaları Esîr pırıltısını,
Kutsal sevinci, korkunç kederin acısını,
Benim olan tüm Yaşam ve Bilginin tadını.
Yukarlardaki yıldızlarda okuyabilirim,
Zefir'den yankılanıp geri gelir o bana,
Kuduran dalgaların uğultusundan gelir.
Evet, nakarat gibi yazabilirim onu,
Görebilsinler diye gelecek yüzyıllara -
AŞK JENNY DiR, JENNY DE AŞKIN ADI.
insanları aslında etkileyememiştir. etkilediği kişiler kendisi gibi filozof-yazar karakterli siyasetçilerdir. insanları peşinden sürükleyenler de onlardır. (bkz. lenin)
kitlelere hitap edemeyecek kadar fazla soyut bir anlatımı vardır. yani bu konuda eğitim almamış bir komünist manifestoyu dahi net anlayamaz.
sosyalizm'in ütopik olmaktan çıkıp,ayakları yere sağlam basan reel bir ideoloji ve sistem olmasını sağlayan alman toplum bilimci.ayrıca işçi sınıfının ilk resmi bildirgesi olan komünist manifesto nunda iki yazarından birisidir.
marx için din, çok önemlidir. din, halkın afyonudur. din yoluyla çalışanlar uyuşturulur. zihin güçleri engellenir. içinde bulundukları koşullara dinin etkisi ile daha kolay uyum sağlarlar der.
marx''a göre, üretim biçimleri alt yapıyı; hukuk, ahlak, sanat, siyaset üst yapıyı oluşturur. üretim araçlarını elinde tutan sınıf üst yapıyı belirler.
ekonomi politiğin eleştirisine katkı kitabında "devrimin zorunluluğu,kaçınılmazlığı evrenseldir." diyerek 1917 sovyet devrimiyle bu öngörüsünün hayat bulduğu düşünür.
Aslında bi noktaya kadar iyi gelmiş ama sora dinkarşı olup tezini de batırmıştır...Kendi zamanına ve hristiyanlığa gore dusunmustur,nitekim yanilmiştır..
kapitalizm öncesi toplumlarda, tefeciliğin büyük toprak sahiplerini iflasa sürüklemek ve küçük üreticileri sömürmek yoluyla, büyük para anlamında kapitalin temerküzüne yardım ettiğini; fakat bunun eski üretim tarzını nasıl bozup, kapitalist üretim tarzına nasıl çevrileceğini ancak tarihsel gelişim şartlarının belirleyeceğini belirtir.
öncellikle marks'ın ideolojisinde insan doğasını hesaba katmadığı iddiası yanlıştır. çünkü kendisi fikirlerin mücadele alanı olacağını söylemiş biri. ayrıca kendi ideolojisine göre insan doğası denilen şey maddi dünyanın eseridir. maddi koşullara göre değişir. bugün bencillik, hırs, para gibi insan doğası diye tanıtılanlar sınıflı toplumların eseridir. sınıflı toplumlar öncesi bu tür kavram ihtiyaç duymuyordu. ha üretimin ilerlemesi için sınıflı toplumlara ihtiyaç vardı fakat günümüzde sınıflı toplumlar üretimin gelişmesini engellemektedir. bu yüzden eşitlik, sınıfsızlıık gibi kavramları ortaya atmıştır marks. yani fikir belirtmek için önce bilgi sahibi olmak gereklidir.
dünya fantastik edebiyatına eşsiz eserler sunmuş, hayal gücü yüksek bir yazar. das kapital okurken orta dünya gerçek üstülüğünü aratmayan, eğlencelik bir eseridir.