Beyaz saçlı bir hoca. Bu maçta Karl heinz feldkamp'a karşı her zaman olduğu gibi yine eleştiri var. Bu maçtaki eleştiri ise Ümit Karan'ın yerine Serkan Çalık'ı oynatması. Serkan Çalık ise 89.dakikada attığı gol ile hocasını mahcup etmedi. Her ne kadar eleştirilirse eleştirilsin takımını zirveye taşıyacak bir hocadır kendisi.
ne yaptığını anlamak için ayrıca bir çevirmene ihtiyacımız olan teknik adam... diyemeyeceğimiz yaşlı insan. Ümit karan varken kim serkan çalık'ı oynatır ki. Ümit de almanca biliyor derdin buysa.
Eskiden iyi bir teknik direktördü; ama artık olaylara bakışı ve anlayışı Galatasaray'a zarar veriyor. Uzun vadede Galatasaray'a katkısı olmayacaktır. Yanlış oyuncu seçimleri, oyuncuların mevkilerinde yaptığı ani değişiklikler çok puan kaybettirir. En çok sezonu tamamlayıp gitmelidir.
bir futbol bilgesi olduğuna dair inancım halen etse de kafamda bazı uygulamaları nedeniyle şüpheler uyandıran teknik direktör.
sorun 25-26 kişilk kadro seçiminde. takımdan aydın yılmaz, anıl gibi yetenekler gönderilirken, ferhat öztorunbonservisiyle beraber satılırken, mehmet güven yedekte kendine zor yer bulurken hakan balta, volkan yaman, barış, serkan gibi almanyada yetişmekten başka bir farkları olmayan futbolcuların oynuyor olması benim canımı sıkıyor.
özellikle fiziksel yapısı futbolcuya benzemeyen volkan yaman ve soyadını sık sık hakeden hakan baltayı takımda görünce, bir de manisanın maçlarında ferhatı görünce üzülüyorum. barışa bi lafım yok. bir de ankarasporlu yine almanya kökenli özer gelecek yıl takıma katılacak.
ben bu ülkede yetişmiş insanların birarada bir takım olup başarılı olmasını istiyorum. kallinin de buna katkı yapacağını düşünmüştüm. kendisini bir nebze anlıyorum da. kısa vadede fundamental yoksunu, altyapı eğitimi yetersiz türkiye altyapılarından futbolcularla bir yere gelmek zor ama unutmyalım ki galatasarayın 87 jenerasyonu ardagiller kalasik türk futbolcusundan daha iyi bir altyapıya sahip. bunu mehmet güven'in orta sahada yer tutuşundan ya da ardanın nonda ve ümit karan'ın ağzına kestiği toplardan ya da ferhatın soldan bindiriken yayda bekleyen adama en uygun hızda ve zamanda topu atabilişinden anlayabilirsiniz.
unutmayalım ki bu gençler türkiye futbol kamuoyuna çok farklı şeyler söyleyen abdullah avcı nın öğrencileriydi.
ben kallide bunları değerlendirmesini beklemiştim ama o aynı dili konuşabileceği insanları seçti. üstteki cümleden de önümüzdeki yıllar için doğru ismin kim olduğu anlaşılıyordur umarım..
kendisini ısrarla saw 3'ün psikopat karakterine benzettiğim insan.dahi falan olmadığına bahse girerim.zico'dan daha tecrübeli ama çok daha iyi olmayan.
takim icin cok onemli olan iki oyuncuyu kadro disi birakarak buyuk bir risk almis teknik direktordur. herkes besiktas macina odaklanmis. kumari oynadi ve kazandi deniyor. halbuki duruma o kadar kisa vadeli bakmak yanlis olur. lincoln denilen adam bu takimin en iyisi. hakan da takim icin cok onemli. eger bu adamlar bu sacma disiplin gosterisi yuzunden kuserlerse -ki yuksek ihtimaldir- sezonun ilerleyen donemlerinde bu oyuncularda istenen verimi almak mumkun olmayabilir. bu adamlar egolu adamlardir. onlari ezmeye calisirsan onlar da seni ezmeye calisirlar. ha benim icin oncelik disiplin, bilmem kac milyon avro verdigin, yillar sonra galatasaray taraftarini heyecanlandirmayi basaran lincoln giderse gitsin dersen, sen de orada duramazsin haberin olsun.
galatasaray in farkliligini uyguladigi prensiplerlede gösteren cok büyük hoca. herseyin sahadaki futbolla bitmedigini, karakterin, prensibin, sahadaki futboldan daha üstün oldugunu göstererek bir galatasarayli olarak gurur duymami saglayan babacan teknik direktör. ha 29 eylül besiktas macini yenilseydik nolurmuydu? kesinlikle baska bir sey düsünmezdim. galatasaray agacinin gölgesi hic baskasininkine benzemez, bunun artik herkes farkina varmistir bu olaydan sonra.
türk futbol tarihinin görüp görebileceği en önemli teknik adamlardan biridir. futbolun takım oyunu olduğunu, kişilere bağlı kalmadığını 29 eylul 2007 galatasaray besiktas macinda bir kez daha göstermiştir. cassio lincoln ve hakan şükür gibi iki önemli oyuncusunu, böylesine önemli bir maçın öncesinde kadro dışında bırakmıştır. bu noktada maçı kazanması çok önemli değildir. önemli olan prensiplerinin arkasında durması ve ilerlemiş yaşına rağmen kalli'nin yine aynı kalli olduğunu göstermesidir. dün oynanan bu maç kaybedilebilirdi de, ama galatasaray artık takım olmuştur. bu açıkça gözükmektedir.
bir galatasaraylı olarak, galatasaraylı taraftarlardan utanç duymama sebep olmuş teknik direktör. futbolcudan çok takım içi ve taktiksel disipline önem verendir. verdiği karara sonuna kadar saygı duyuyorum. olabilir, galatasaray yenilebilir ama geniş düşünebilen herkes görebilir ki galatasaray daha maça çıkmadan çok şey kazandı. unutmadan; (#2268442)
galatasaray taraftarının kendisinin ölmesini isteyecek kadar çapsız olduğunu bilmek ister miydi acaba bu adam? eleştirilsin iyi güzel ama suyunu çıkarıp işi hayati boyuta da getirmemek lazım. adamın elbette bir bildiği vardır herhalde sapık değil ya! iğrenç olmayın.
Kaiserslautern'in başına geçtiğim dönemde takımın yıldızı Damir Hotiç'ti. Daha kulübün kapısından içeri girer girmez, Hoca, benim adım Hotiç. Asla yedek kulübesinde oturmam'' dedi. Tamam'' dedim ve kendisini tribüne gönderdim!
Hasan'a neden kızdınız antrenmanda?
- Topla çok fazla oynuyor.
Bu şekilde olmaz. Hasan ya kendiliğinden vazgeçecek, eğer vazgeçemiyorsa zaten oynamayacağı için sorun olmayacak
takımdaki her futbolcuyu ya direk kadro dışı bırakan ya da cezadan cezaya boğan teknik adam. tamam anladık çok disiplinli ancak galatasaray'ın kısıtlı futbolcu kadrosunu düşünürsek ve kalliye küsüp başka takımlara yar olacaklarını düşünürsek azıcık alttan alması gereken kişi. "onu bunu kadrodan atarsa kimi oynatacak?" diye düşünmeden edemiyor insan.
spor spikerinin bavulunuzu topladığınıza dair söylentiler var sorusuna ben buraya bavulla değil bir kaç spor çantayla geldim diyerek kurtluğunu gösteren kurnaz hoca.
