iki çeşidi vardır; geceyarısı karanlıkta yürümek ve şafak sökmeye yakın karanlıkta yürümek. elektrikler kesildiğinde evde yapılan ay yürüyüşü de bu iki çeşitten birine girer.
olağan zamanlarda gördüğünüz manzaradan çok farklıdır yürünen yer, ağaç(varsa) hışırtılarına, hiç bir zaman duymadığınız adım sesleriniz eşlik eder.
yönetmen sizsinizdir.
Bu sonsuz gibi gelen sessizlik ya bedeninize huzur verir ve nirvana nirvana yürürsünüz ya da sessizlik her an bir gümbürtü ile bozulacakmış gibi tırsa tırsa.
ilkinde sevgi kelebeği olmuşsunuzdur, ohh işte bu, ne araba gürültüsü ne insan sesi. ikincisinde ise bir korku filmini yönetmektesinizdir, her an her köşeden bir musibet çıkabilir. Her iki durumda da yapılması en makbul davranış, yürürken gözleri kapatıp, huzurlu ve dertlerden arınmış bir şekilde, iki üç kere derin nefes almaktır. bu nefesler kasıntınız varsa kasıntınızı alır, mutlu iseniz mutluluğunuzu pekiştirir.
sonuç olarak pek güzel bir şeydir karanıkta yürümek.
eliniz mahkum g*tunuz gardiyan 2 saatlik gece nobetine omzunuza asili 4.250 gr. bos sarjorlu bir g3 ve saz arkadasinizla " carpim tablosuna donmeden varsak su nobet yerine" diye icinizden gecirdiginiz bir yuruyusun anlami; paha bicilemez!