Türk halk şairi. Asıl adı doğduğu yer, nerelerde ve nasıl yaşadığı kesin olarak belli değil. Kozanda ya da Adana çevrelerinde doğduğu, Güney Anadolu illerinde yaşadığı sanılmaktadır.
güzellerle kafayı bozmuş halk ozanıdır. tüm şiirlerini aynı kıza yazıyorsa sorun yok; ama farklı farklı kızlara yazıyorsa haydi oğlum akıllı, şıpsevdi bir ozan olduğunu düşüneceğim.
tüm yazdıkları sevgiliye olan bazen zampara olarak söylelen halk ozanı. tüm yazdıkları neredeyse aşk üzerinedir. en çok şiir üretenler arasında yer alan dünyaca bilinen unutulmazdır.
Karacaoğlan, Osmanlı Devleti'nin iktisadi bunalımlar ve iç karışıklıklar içinde bulunduğu bir çağda yaşamıştır. Şiirinin kaynağını, doğup büyüdüğü göçebe toplumunun gelenekleri ve içinde yaşadığı, yurt edindiği doğa oluşturur. Güneydoğu Anadolu, Çukurova, Toroslar ve Gavurdağları yörelerinde yaşayan Türkmen aşiretlerinin yaşayış, duyuş ve düşünüş özellikleri, onun kişiliği ile birleşerek âşık edebiyatına yepyeni bir söyleyiş getirir. Anadolu halkının 17. yüzyılda çektiği acılar, göçebe yaşantısının yoklukları, çileleri, çaresizlikleri, şiirinde yer almaz. Şiirlerindeki insana dönüklüğünün özünde belirgin olan tema doğa ve aşktır. Ayrılık, gurbet, sıla özlemi, ölüm ise şiirinin bu bütünselliği içinde beliren başka temalardır. Duygulanışlarını gerçekçi biçimde dile getirir. Düşündüklerini açık, anlaşılır bir dille ortaya koyar. Acı, ayrılık, ölüm temalarını işlediği şiirlerinde de bu özelliği göze çarpar. Düşten çok gerçeğe yaslanır..
'Karacaoğlan der, nedir çareye
Cerrah neyler yürekteki yareye
Gönül düştü şimdi kaşı kareye
Akar gözüm yaşın dindiremedim.'
Aşklarını yazdıklarıyla bize anlattığında, en güzelinin "elif" hatun olduğuna karar verdim. Çünkü "evlerinin önü çardak çardak ve elif' in elinde bardak." *
cem karaca ve apaşlar tarafından 1967-68 altın mikrofon müzik yarışması için yapılan derlemedir. sözler tabiki karacoğlan'a aittir. en az duyulan fakat fikrimce en güzel cem karaca şarkılarından birisidir.
şu yalan dünyaya gedim geleli
tas tas içtim ağuları sağ iken
kahpe felek vermez benim muradım
viran oldum mor sümbüllü bağ iken
aradılar bir tenhada buldular
yaslandılar şıvgalarım kırdılar
yaz bahar ayında bir od verdiler
yandım gittim ala karlı dağ iken
farımaz da deli gönül farımaz
akar gözlerimin yaşı kurumaz
şimden geri benim hükmüm yürümez
azil oldum güzellere bey iken
karacoğlan der ki bakın geline
ömrümün yarısı gitti talana
sual eylen bizden evvel gelene
kim var imiş biz burada yoğ iken,
1955 yapımı siyah beyaz türk filmi. yönetmen avni dilligil, senaryo melih başar, oyuncu kadrosu bülent ufuk, muhterem nur, belkıs dilligil, ihsan aşkın, fikret hakan ,ali korkut, avni dilligil bulunmaktadır.
şiirlerinin çoğu 13-14 yaşlarındaki kızlara olan cinsel hissiyatlarının dışavurumundan ibaret olan pedofili şahsiyet. 2 şiirinden birinde, henüz girmiş 13-14 yaşına, bu ne nazdır bu ne cilve benzeri sözlere rastlayabilirsiniz.
"karacaoğlan şiirleri"nden ziyade, bir "karacaoğlan ekolü"nden söz edilebilir. zira, kendisinin ölümünden asırlar sonra dahi, aynı mahlas altında, pekçok şiir yazılıp, nakledilmiştir.
güzel kadından ziyade, bir kavram olarak güzeli sevmektedir karacaoğlan. ondandır ki, her gittiği memleketten bir sevgili edinmiştir kendine.
"Gönül ne gezersin sarp kayalarda
iniver aşağı yola gidelim
Bir güzel sevmeyle gönül eğlenmez
Gel güzeli bolca ile gidelim..."