saçma iddiadır.
günde 5 defa abdest alan kadının ayakları senin ağzının içinden temizdir evladım. senin işeyip istibra yapmadan çıktığın tuvaletten namaz kılan insan öyle çıkmıyor. ayrıca solcuların fakirlik içinde yüzdükleri de bir gerçek. ağızları kokuyor açlıktan amk. az şükredin de 2 lokma bir şey yiyin.
yıkanmayan insanların hepsi pis kokar. bir fikre, bir kavrama ya da tavra karşı iseniz tepkinizi ilkokul veledi seviyesinde göstermeyin lan, çok komik oluyorsunuz. hele kadınlara hakaret ederek yapmayın hepten sıçıyorsunuz, parfümü, sabunu içine soktuklarım sizi.
kara çarşafın içine çok kalın bir şey giyindiklerini sanıp cahilce terlemelerine yoran kişilerin söylemidir. her insanın dengesi farklıdır. açık kadının da pis kokanı olduğu gibi kapalı kadının da pis kokanı vardır. bunun dinle imanla değil kişinin kendisiyle alakası vardır.
(bkz: yaftacı gençliğin son durumu)
sidik kokusu yıkanınca geçer de , insanın ağzı yafta koktuysa yıkamakla da geçmez.
pis kokmanın çarşafla veya türbanla ne alakası varki. sık temizlenmeyen açık bir bayan da gayet pis kokabiliyor.
din ve vicdan özgürlüğünden bahsedenler kapalı bayanlara mahalle baskısının alasını yapıyorlar.
çarşaf yanlısımıyım ? hayır kesinlikle değilim. ama özgürlük yanlısıyım. bezle çaputla uğraşırken milletler aldı başını gitti biz hala geçen yüzyılda siftinip duruyoruz hala.
ne yapsın kadın sizden korkusuna parfüm sıkamıyordur. bak bak hem çarşaf giymiş hem parfüm sıkmış yollu bu çarşafın altında da bişey yoktur. hemen fanteziye bağlıyım. çüş.
ben dahil yedi sülalemde kara çarşaflı biri yok ancak yine de biraz ırkıçı bir söylem sanki. düşünsenize birilerinin kara çarşafsız olan insanlarla ilgili bu tarz sıfatların kullanıldığı bir ülkede yaşadığımızı. diyebilirsiniz ki "zaten öyle olacak" diye... ancak bu şekilde ırkçı söylemler toplumu kutuplaşmasını alevlendirmekten başka bir işe yaramıyor maalesef! yani bir çözüm değil. geçmişte sağ-sol, kürt- türk gibi olaylarda olduğu gibi bizi refah seviyesi yüksek toplum olmamızı herbirinin 10-15 sene ötelediğine inanıyorum.
bence, vergilerdeki yüksek oranları, hammadde üreten bir ülke olamayışımızı hatta ve hatta uluslararası bir markamızın hala olmayışını dile getirelim.