efendim son olaylardan sonra uludag sözlükten iyiden iyiye uzaklaşan yazar insanı. birileri bu adamı burdan uzaklaştırmaya hatta buraya sokmamaya çalışıyor ama hayırlısı diyelim. zaten kendisi de diyor artık "uludag sözlük artık üvey çocuğum" diye.
daha önce sözlüğü bırakmasına neden olan kişiler şimdi de tekrar geri döndü diye saldırıyorlar. çaylak olma sebebine sesli gülmek içinse ayağa kalkmam gerekti o kadar yani. ee şimdi bir gammaz olarak görevimizi yapma zamanı. uludag radyo başlığını bir hadım etme zamanı geldi. tabi bazı yazarları da beraberinde..
Sözlüğün en iyi yazarıdır. Bugüne kadar okuduğum tüm entrylerinde bilgi ve kendi fikirlerini harmanlamış ortaya okunası insanı sözlüğe bağlayası ve fikirlerine saygı duyulası yazılar çıkarmıştır. Kendisi ile tanışmak nasip olmadı ama sözlükte merak ettiğim belkide tek kişidir.
kendine, insanlara olan güveni bilmem kaç kilometre öteden * anlaşılan saygı duyulan yazar. gelme zamanlaması ve son polemiğe koyduğu tavırla bazı şeyleri daha iyi açıklığa kavuşturmuştur. tekrar hoşgeldin.
artık online listesinde, derler; insanda derin bir yaradır köksüzlük...budur alemde hudutsuz ve derin öksüzlük... gibi güzel bir yazıyla görünen saygı duyulası yazar...
sözlükte meydana gelen ve/veya gelmekte olan olayları, düşünceleri, tartışmaları, yozlukları veya sahiplenmeleri kaldıramayan, kaldırsa da indiremeyen, bünyesinde bu konularda değişik dalgalanmalar yaşayan bir yazar değildir.
bugüne kadar medyaetegi.com'da tek satır yazı yazmamış, hatta yazılan yazılardan sadece paltanın bir yazısına bir ufak yorum yapmışlığı bulunan yazardır.
şimdi ne kadar çok şey var denilecek ama aslında ne kadar da etkisiz olacak...basit örneklerle olayı izah etmek hem daha az incitici olur hem de teşbihte hata olmaz düsturunun ardına gizlenerek mesajlar daha az provake eden veyahut da kalp kıran cinsten olur sanıyorum.
çoğumuz yaşamışızdır veya da bizzat kahramanı olmuşuzdur mahalleler arası çekişme veya kapışmaların. mahalle takımlarının birbirlerine horozlanışlarını da iyi biliriz. " x abi bizim takımda hiç şansınız yok" deyişler o yaşın gereklilikleri olmasa da çocuksu ruhların amentüsü gibidir. biliriz ve halâ kaldıysa o eski mahalle takımları gözlemek de mümkündür bu beyanları çocukların ağzından.
ama en kaygan kişilikler bile asla gidip de mahalle dış kapının dış mandalı formundaki bünyelere şikayet etmemişizdir karşı takımı veya elemanlarını.
ya hu akla zarar, fikre ziyan bir sitedir yamulmuyorsam bu medyaeteği.com. hani gördüğüm bildiğim onca yazar oldu şu sözlüklerde en çömezi bile daha kaliteli eserlere imza atar bundan da eminim. lakin ben uludag sözlük yazarlarının kalkıp da hala yazdıkları, üyesi oldukları ve sözlükle ilgili istekler kısmına çatır çatır entry döşedikleri sözlüklerini kalkıp da başka mecralarda mekanlarda itin götüne sokup çıkarmaya çalışmalarını ne anladım ne de haklılık payı verebildim.
bu herzeyi yiyen adam der ki; arkadaş ben bu sözlüğün ta içine s.ıçayım, siz de yazar değilsiniz, sözlüğünüz de sözlük değil der, efeler gibi silik yer, kor gider...ya da dersin ki arkadaş bu sözlükte tartışmalar bana göre değil, ben bu başlıklardan uzak durayım, seviyeye inmeyeyim der o başlıklara entry girmez, tematik çalışır, espri yapar, yazar, okur, oylar, oylanır.
ama sen hem babanın parasını yiyeceksin hem de kalkıp kayınpederin yanında babaya giydireceksin...sonra da sızlanacaksın. yok be birader bu kadarını bazı ciğer kaldırmaz.
şimdi geleyim esas mevzuya; bu medyaetegi.com sitesinde kim ne yazdıysa sol frame'de haberimiz oldu yada bir şekilde msn'de haberdar edildik. okuduk, beğendik, okuduk, beğenmedik...belden aşağıya vuranları da gördük, çene altından kroşe tutturmaya çalışanı da.
ama isim verirken bu medyaetegi.com daki yazılarda daha bir ciddi düşünmek mümkünse de isim vereceğin yazara ulaşmak, bir cevaz almak en basit ifadesiyle kibarlıktır, ötesini demiyorum. bu entrynin sonundaki linkte bu konu ile ilgili bir yazı var ama ben bir alıntı yapayım da meramım netleşsin zihinlerde.
--spoiler--
bu bağnaz dar görüşlü statükocu zihniyet yüzünden biçok yazar sözlüğü bırakmak zorunda kaldı yada günlerce çaylak oldu..kara hilal bıraktı,dejavu38 silindi.. erkutabi çaylaktı ben 15 gün çaylak oldum.. sözlükteki kirlenmenin sebebi yobazlık ve laikliğin anlamını bilmeyen kudsiyetine saygılı yazarlara saygı göstermeyen malum kitledir..
--spoiler--
hadi diyeyim ki her şeyi göze aldın sözlüğü reşat abi'ye şikayet ettin...ama sen dejavu38 silindi derken, artık yazmıyor derken veya kara hilal "yobaz" dediler ondan bıraktı derken cidden bilerek mi yazdın, yoksa duyum mu aldın. bakın orada epeyce bir entry var kara hilal başlığının altında. bir tanesi benim gerisi sizlerin. detay ara ile bir çok entry bulunabilir yazdığım...bir tanesinde ne cumhuriyetin temel değerlerine doğrudan bir muhalefetim, ne de dolaylı bir ima edişim yoktur. uzun lafın kısası kara hilal'in türkiye'deki birçok vatandaş gibi laikliğin post-modern darbe dönemi yorumları ile tanımlanması konusunda muhalefet şerhi vardır lakin, ne yokluğunu tahayyül etmişliği vardır ne de varlığına bir kastı olmuştur.
yıllarca bu devletin okullarında, bu devletin bursları ile okumuş bir insanın, mesleğine başlarken yüzlerce eğitim gönüllüsünün önünde var gücü ile ve en yüksek sesi ile atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olarak türkiye cumhuriyeti devleti'ne gönülden bağlı, milli ve manevi değerlerini koruyan ve kollayan, atatürk ve silah arkadaşlarını 6 yaşındaki çocukların gözünde somutlaştırmaya çalışan, belki de sınıftaki atatürk resmindeki adamın kim olduğunu merak eden 1. sınıf talebelerine "bu adam atatürk. bunlar da sizlere siz doğmadan yaptığı iyilikler" diyerek anlatmış bir adamın, ne uludag sözluk gibi bir eğlence ve paylaşma ortamında yapılan ve deniz seviyesinin altında bir noktada sürdürülen "laik vs. anti-laik tartışmasında" yeri vardır, ne de kendisini bu konuda ispatlamaya mecburiyeti vardır.
ne kendisine laik sıfatını layık görenler ne de kendilerine anti-laik sıfatı müstehak görünenler kara hilal'in adını bu tartışmalarda taraf olarak anmaları hoş değildir. söz konusu bu devletin alî menfaatleri ise en solunda en sağına her insanla her durumda omuz omuza vermekten çekinmemiş bir insan, bu sığ tartışmaların beşiğinde tıngır mıngır sallanma yaşını çoktan geçmiştir.
laikliğimi de ispatlama ihtiyacı duymamaktayım, müslüman oluşumu da...atatürk'e sövenle de cinsel fantazi kurarım, peygamberime sövenle de...bu ikisini aynı potada eritmeyi başarmadıktan sonra zaten ne köy olur bu memleketten ne de kasaba... onun bunun kapısında kul köle olmaktan, sırtımızdaki yumurta kefesinden ve boynumuzdaki boyunduruktan kurtulmanın yolu önce adam olmaktan sonra memleket sevgisinden geçer...keşke son derdimiz kim laik kim değil olsaydı da, çatır çatır şikayet edlseydik yobaz olarak reşat biradere.