anketlere alerjim olsa da yazmadan geçemeyeceğim, eğer ki yağan karı yalnız izliyorsanız ve elinizde bir revolverle rus ruleti oynuyor, "güneş doğmazsa kafama sıkarım" havalarına giriyorsanız, ya da bir göl kenarından -sırf silüetinizi artık göremiyorsunuz diye kendinizi yüzeyi buz tutmuş suya atmak üzereyseniz, size tavsiyem kitaro nun "silk road" parçası olur; kararınızı değiştirir mi bilmiyorum ama hem kar yağışını izlerken, hem de ölürken eminim insana müthiş duygular yaşattıracak bir şarkı oluyor kendileri...
kar yağıyor dışarda kimsesiz sokaklara
dışarda bembeyaz bir ayrılık bandosu
ve ben suskunum odamda
aklım yok terkedilmiş zır deli
... (bkz: demet sağıroğlu)
yağan kar, yolları kapamış ve siz şirketinizde idari izinli olarak görünüyorsanız, her türlü şarkı dinlenebilir. ne bileyim yeni çıkan ama anlamı olmayan şarkılar bile. farketmez. belki de ajdar bile. *
* Bir kulaklık; -ne iyi ne kötü- 20 lira.
* Öğrenci olarak, masraflar sonunda cepte görülen para; 25 lira.
* Kulaklık alınmış olsa, iki haftalığına öğrenciye yetecek para; 5 lira.
* Kulaklığa su değdiği zaman bozulma olasılığı; 1
* Geri kalan her şey için master card. *
Görülüyor ki, sırf kulaklık bozulmasın diye kar veya yağmur yağarken müzik dinlemek ekonomik olarak insanı zarara uğratır. Şimdi dağılabilirsiniz...
norah jones-come away with me. o notalar bembeyaz kar tanecikleri halinde başınıza yağar sonra Norah Jones'un kristalimsi ve yumuşacık sesiyle nemli montunuzda yavaşça erir.