hulki cevizoğlu'nun, emperyalizme kucak açan, devletçiliği öcü gibi gösterip satıcılığını özelleştirme
adı altında icra edenlere şamar etkisi bırakacak olan yazısı. kapitalizmin babasının devletleşmesini
konu ederek içimizdeki ülkesini pazarlamakla mükellef satıcı kapitalistlere dokunduruyor.
---------
Başkasının aklıyla hareket edenlerin sonunun hüsran olduğunu biliyoruz.
Ama ders almak istemeyenler ya da çaresizler için bu son kaçınılmaz.
Günümüz ve tarih, "anlamak istemeyenlerin" başında patlayan davul örnekleriyle dolu.
KAPiTALiST KUTBUN SONU..
Türk siyasal tarihinde, Atatürk'ten sonra bunu çok yaşadık.
Siyasal ve ekonomik proje üretemeyenler, yabancıların projelerinin arkasına gizlenerek halkı oyalayıp durdular. işte AB projesi, işte ABD sözde müttefikliği, işte ekonomideki her dönem değişen politikalar.
Bunlardan biri de "özelleştirme!"
Dünya iki kutupluyken; kapitalist kutup, komünist kutbu yok etti. Kendisinin ilelebet payidar kalacağını sandı ve onun propagandasını yaptı. Giderek vahşileşti. Emperyalist oldu, yok etti.. Şimdi kapitalist kutup da yıkılıyor!..
TRiLYON DOLARLIK DEVLETLEŞTiRME..
Bakınız dünkü gelişmeye..
Kapitalizmin kurucusu ABD, dünya tarihinin en büyük devletleştirmesini yaptı!..
Yıllarca tüm dünyaya ve bize "Özelleştirin, özelleştirin" dedi..
"Devletin elinde bir şey kalmasın" dedi..
Bizimkiler de onlara inandılar. Kendilerini şirin göstermek, onlara sevdirmek için (nevrotizm hastalığı), "Devlet ayakkabıcılık yapmaz, vs" dediler..
Ellerinde ne varsa sattılar.
"Babalar gibi satmaya!" devam ediyorlar..
Derkeeen..
Kapitalizmin babası, liberal ekonominin hâmisi ABD, dünya tarihinin en büyük "devletleştirmesini" yaptı!..
12 trilyon dolarlık bir devletleştirme yaptı..
12 trilyon dolarlık!..
Tekrar söylüyorum.
Dünyanın etrafını birkaç kez dolaşacak büyüklükte bir rakamdan söz ediyoruz.
Milyon değil, milyar değil.
12 trilyon dolar!..
Morgıç denen, taksitli ev alma kampanyaları yapan iki bankaya -battığı için- devlet el koydu!..
Bunun hacminin yukarıdaki rakam kadar olduğu açıklandı.
BAKIN PATRON KiM OLDU?..
Bize Özelleştirin, özelleştirin" diyenler, kendileri stratejik kuruluşlarını satmazken; bizim elimizde ne varsa aldılar. Şimdilik bir tek Türk Ordusu ve yargısı özelleştirilmedi.
Özelleştirme nasıl ortaya çıkmıştı?
Bunun bir "siyasal kampanya" olarak ortaya çıkışı 1979'da ingiltere Başbakanı Thatcher ile olmuştu. Özal da, Türkiye'de başlatıcısı olmuştu.
O zamanki felsefesi, yani yalana dayalı propagandası şuydu:
"Halk kapitalizmi olacak", "Sermaye tabana yayılacak", "işçi çalıştığı şirketin patronu olacak!.."
Patron kim oldu gördük!..
Türkiye'de yabancılar elimizde ne varsa aldı.
ABD'de ise devlet en büyük patron oldu!..
Şimdi, Atatürk'ten duymaktan sıkılanlar için Amerikalı'dan örnekle bir kez daha "davul" çalalım:
Bakın ABD başkanlarından George Washington neler diyor:
"Belirli bir millete sevdayla bağlanmaktan kaçınınız.
Başka bir ülkeye nefret ya da sevgi duyguları beslemeyi adet edinen milletler köleleşirler, kendi görev ve çıkarlarını unuturlar (...) Büyük ve güçlü bir ülkeyle öyle bir ilişki kuran küçük ya da zayıf bir millet, ötekinin uydusu olmaktan kurtulamaz.
Yabancı entrikaların aleti durumundaki kişiler, güvenini ve alkışını aldıkları halkı aldatarak, onun çıkarlarını başkalarına teslim etmesini sağlarken, bütün bunlara karşı çıkan gerçek yurtseverler şüpheli duruma düşürülüp lânetlenebilirler." (17 Eylül 1796, Siyasetten çekilirken yaptığı veda konuşmasından.)
Sivrisinek sesinin saz ve orkestra olması dileğiyle..
abd de yaşanan son ekonomik buhran sonrası, ekonominin babası adam smith in 1776 da wealth of nations ile başlattığı kapitalizm ve serbest piyasa ekonomisi en mükemmel sistemdir ekolünün günümüzde geçerliliğini yitirdiğine işaret durum.
Şu anda tarih yazılıyor. Kapitalizm sallanıyor. Bir kapitalist olarak ortaya çıkan tabloya hayretle, endişeyle, merakla ve biraz da heyecanla bakıyorum.
Sonra türev ürünler çıktı. Hani bizde henüz gelişmemiş olan ürünler. Mortgage teminatlarının birleştirilmesiyle çıkarılan fonlar. Sonra bu fonlar da birleştirilip alınıp satılmaya başladı. Ve sonra onlar da. 3. derece türev ürünleri anlamak, fiyatlamalarını yapmak çok zordu.
Sonra bekleyişler yavaş yavaş bozulmaya başladı. Konut kredileri geri dönmemeye, banka bilançolarında el konulan konutların miktarları giderek artmaya başladı. Satmaya çalıştılar, satamadılar. Konut fiyatları düşmeye başladı.
Konut fiyatlarının düşmesiyle bu yönteme dayanarak teminatlandırılmış türev ürünler değer yitirmeye başladı. Sonunda fiyatlanamaz hale geldiler. Sonuç bildiğiniz gibi.
Dünya kaynıyor. Tarih yazılıyor ve biz buna şahitlik ediyoruz. Kapitalizmin kalbinde anti kapitalist uygulamalarla sistem kurtarılmaya çalışılıyor. insanlar batan bankalara, iflaslarını açıklamalarından bir hafta önce a+++ rating veren kurumların güvenilirliğini sorguluyor.
devletçilik, kapitalizmi sekteye uğratacak bir sistem değil onun bir çeşididir. kapitalizmin iki ana ilkesi olan sermaye birikimi ve üretim araçlarının belli bir kesimin * elinde olması ilkelerine ters düşmez. aralarındaki fark üretim araçlarını elinde bulunduran kesimin sivil yatırımcılar yerine devlet olmasıdır. bu kapitalizmin beslendiği ideoloji olan liberalizmle çakışsa da kapitalizm krizlerini aşmak için bu tip yamaları hep uygulamıştır. belki de bu kadar esnek bir sistem olması insanlara onun asla yıkılmayacağını düşündürtüyordur.
kapitalizmin yıkılmasının ütopik olma kısmına gelirsek bu insanların, hayal kurma eksikliği ve tarihi iyi analiz edememe özelliklerinden kaynaklanır. nasıl feodalizm, krallık, padişahlık, kölelik gibi kavramalar tarihin tozlu sayfalarındaki yerini aldıysa kapitalizm de kendini daha üstün ve tercihen * daha adil bir sisteme bırakacaktır. hepi topu 600 yıllık bir tarihi olan ve avrupa dışındaki dünyada uygulanması çok daha yeni olan bir sistemi ezeli ve ebedi olarak görmek ne kadar doğrudur ki zaten.
insanlar uyanmadığı süre mümkün olmayacak şey. çeşitli buluşlarla (özellikle televizyon) zihinleri kontrol edilen insan toplulukları, baştakiler nasıl düşünmesini isterse öyle düşünüyorlar. amaç nedir, tek kutuplu bir dünya yaratmak, tek imparatorluk kurmak. tabi tek imparatorluk derken aklınıza bir ülkeden oluşan bir dünya değil, ipleri tek ülkenin elinde olan bir dünya anlaşılsın.
yani bir mucize olur da insanlar uyanır, bu iplerden kurtulursa kapitalizm'in k'si kalmayacak, yok biz izdivaç, esra ceyhan izlemeye devam edersek sonumuz hiç ama hiç iyi olmayacak.
1929 senesi krizinde bir takım tabelaya bakalım göbek atalimci skor yazarlari kapitalizmin bittiğini mahvoldugunu sistemin anuna konuldugunu falan filan diyerek öngörmüşlerdi.
kestirmeden yazicam uzun izahata gerek yok. kapitalizm in çöktüğü möktüğü falan yoktur.
dünya kurula geldiğinden beri işleyen sistem sendelese de kendini yenileyerek devam edecektir. her krizde böyle olmuştur ve olacaktir.
eh bu suretle abd 12 trilyon dolar kamulastirma yaptirdiği için kapitalizm falan cökmeyecektir. ne yani destek vermese idi banka komple gümbürdeseydi dünya ebesininkini mi görseydi daha mi iyi olurdu?
hadi iyi niyetli olarak yapilmiş atraksiyon olarak değil de bir hesabi vardir bu pustlarin ekseninde bakınca da adamlar kamulaştirma yahut destekleme yapmayip yaklasan abd secimlerinde halefinin ağzina salincak mı kursunlar? elbette kurmazlar, sadece en zayif halkayı gözden cikartarak idare ettiler işte.