46 yıllık padişahlık hayatı boyunca 7,5 senesini at sırtında seferde geçirmiştir. son seferi olan zigetvar seferinde yaklaşık 1200 km yolu çok ağar hasta olmasına rağmen sırf padişah ayakta olsun, askerin moreli bozulmasın diyerek at sırtında geçmiştir. şahzade mustafa ve şehzade beyazit her ikisininde iranla görüştüğüne dair ciddi kanıtları sokullu bizzat padişa iletmiştir. zira beyazit zaten iranlılara safevi devletine sığınmış, onu iran şahı boğdurmuştur.şehzade mustada öldüğünde 38 yaşındaydı.amasya valisi olduğu sırada konya valisi olan selimin üzerine yürüyor.sakal bırakıyor ki şehzadeler tahta geçmeden sakal bırakamaz babasının uyarılarına rağmen kesmiyor sakallarını. yani biraz isyankar bir şehzade.
hiç de abartılmaması gereken, kişisel görüşüme göre başarısız ve basiretsiz osmanlı'nın vasat padişahlarından birisidir. en büyük şansı olan babasından aldığı mirası gerektiği gibi yönetememiş duraklama devrine ortam hazırlamış hatta yegane sebebi olmuş kişidir. kendisi, en büyük hatalarından bazıları şunlardır;
- ibrahim paşa'nın azli ve idamı
- şehzade mustafa'nın katli ve muhtemelen osmanlı'nın görüp görebileceği en büyük padişahın daha tarih sahnesine çıkmadan yok olması
- yine kendi oğlu şehzade beyazit'i de öldürtmesi
- gerekliliği çok tartışmalı olan viyana kuşatmasında yaşanan başarısızlık
- viyana kuşatması gibi uzun menzilli seferlerinin başarısız olması sonucu hazinede oluşturduğu büyük kamburdan yüzyıllarca kurtulunamaması
- fransızlara verilmeye başlanan kapütilasyonlar
- selim gibi basiretsiz bir şehzadeye koca imparatorluğu teslim etmesi
- kendi devrinde lükse, ihtişama ve gereksiz harcamalara yapılan büyük yatırımların alışkanlık haline gelmesi ve ardı sıra gelen lale devrine kapı açması
- duraklama ve çöküş döneminde görülen ve osmanlı'nın yitip gitmesine neden olan tüm sorunlar ilk defa kendi devrinde görülmüş, başka isimlerce tespit edilmiş ve süleyman bu konuda uyarılmıştır. padişah ise tüm bu uyarıları asla dikkate almamıştır.
gavur ellerinde adı lakabı muhteşem diye anılır... bence de kendileri açısından muhteşem bir adamdır. arasalar kendilerine bu kadar iyiliği dokunan bir padişah daha bulamazlar koca osmanlı tarihinde...
biraz işe yarar adam olsaydı boş beleş yerleri ele geçirmek ve dünyanın en büyük hazinesiyle porselen almak yerine ameirakaya gidecek gemiler yaptırırdı gerekirse avrupa'nın her yerinden gemi yapabilecek ustalar toplayabilirdi ve bir çoklarına göre bu işi daha uzun vadede düşünerek daha kalıcı yapabilirdi. bugün okyanus ötesi bize azerbeycan kadar uzak olabilirdi.
pozitif bilimlere ağırlık verdirerek devleti daha uzun ömürlü yapabilirdi.
hala bunu çok iyi ya siz ev bile yönetemiyorsunuz diye savunan gerizekalı dinciler var. lan dincisin diye padişahları savunman gerekmiyor hele her padişahı hiç gerekmiyor.
bir fatihe bak, istanbul'u almak için yaptığı çalışmalara bak. ülkenin en kötü günlerinin çok eskilerde kalmadığı zamanlarda neler yaptığına bak. top dökmesine hisar inşasına ve gemilerine bak.
çok şey değil kanuni yerinde fatih olsaydı viyana alınmakla kalmaz amerika denen kıta'da türkçe konuşulurdu.
osmanlı'nın en parlak günlerinde yıkım fermanını hazırlayandır.
sürümden kazanırım mottosuyla üzerinde kimselerin yaşamadığı bütün verimsiz hayalet ülkeleri ya da birkaç savaş karşıtı hippinin yaşadığı düzenli ordunun bulunmadığı toprakları fethederek ülkeye yeni doyurulması gereken boğazlar ekleyerek en karanlık dönemini yaşatmıştır.
sultan süleyman ne kadar babasından kalan büyük devlet,büyük hazine,büyük ordu ve hilafet olsa bile muhteşem bir sultandır. 46 yıl hüküm sürmüştür ve adaleti,hukuku yaymasıyla her şeyi adaletli yapmasıyla ün salmıştır. belgradı,rodosu,macaristanı,hırvatistanı,daşlmaçyayı,transilvanyayı almış kutsal romanın,charles quintin ve habsburgların merkezi viyanayı kuşatmış karşısında charles quint ve arşidük ferdinand savaşmayıp hayatları kaçmakla geçmiştir. habsburgların 2.merkezi grazı ele geçirdi iran ırakeynde yenildi acem bölgesi osmanlılara verildi,prevezede hristiyanlık büyük bir utanç yaşadı,moldovya alındı,charles quint ve ferdinandın budini kuşatması üzerine macar seferine çıktı ve büyük zaferler kazanıldı,daha sonra estargon alındı,van ve tebriz zapt edildi,trablusgarp ve çevresi ele geçirildi,bağdat ve gürcistan alındı ve kanuni zigervat seferindeyken savaşta öldü. atalarına ve halkına yakışan avrupalıların magnificent ''muhteşem'' ünvanını verdikleri bir sultan oldu.
hem rabıta i mevt yapan hem de haremde ukraynalı türk demeden çeşit çeşit kadını sikebilen padişahımız. böyle saltanata can kurban. uçkuruna sahip olamayanın rabıtası boşa kürek sallamadır..
Dönemin en büyük devletini yöneten, günümüzdeki amerika yerine koyarsak, demek ki dünyayı yöneten bir insan. Cihan padişahı.
Tamam da bu ihtişama sahip, bu kudrete sahip bir insan, nasıl olur da bir kadının oyuncağı olur.
Mahidevran'dan olma oğlu mustafa'yı, öz oğlunu - ki yaşasa türkiye'nin dahi durumu farklı olabilirdi denir.öylesine yiğit bir kişilik- öldürtmesi...
Aslında imparatorluğun o muhtesemligine ulaşmasını sağlayan pargalıyı bogdurtması, mustafa'nın annesi mahidevran'ı saraydan gönderip yoksulluk içinde ölmesine göz yumması...
Bunları hep bir kadının, hürrem sultanın dolduruşlariyla yapmış olması, hayatının en azından son dönemlerinde, cihan padisahina yakışmayacak bir zayıflık, karakter zaafiyeti sergilediğini düşündúrtüyor bana.
muhteşem yüzyıl dizisinde son sahnesinde ne kadar büyük olursan ol toprağa gidiceksin gibisinden bir mesaj verdiler kanuni adına. kanunini büyük bir padişah olmasına rağmen çok büyük egosu olduğuda gerçektir. astırdığı kestirdiği adam sayısına bakarsak bu açık ve seçiktir. piri reis'i bile astıracak kadar büyük egolu olan kanuni ile dizinin sonu uymamış.
uzun boylu padişah. avrupa kaynaklı bir tarih kitabında "bir türk bu kadar uzun boylu olamaz" gerekçesiyle kendisinin türk olmadığı iddiasının o dönem avrupasında hayli destekçi bulduğunu okumuştum. bu arada, kanuni'ye kadar ki bütün padişahların annesi türktü (kanuni de dahil) o yüzden dışarıdan karışmış bir gen yok. saçma bir iddia ama yine de not düşmek istedim.
