meclise yeni bir bahçe falan açılırsa, bıraktığı mesleğine (bkz: çiçekçilik) geri dönüş yapması için kampanya başlatılması gereken, geri dönüp, tunceli'den bağımsız aday seçilen efsane. yine de, senelerin eskitemediği, dili her daim sürçen, efsanevi kişiliktir kendileri. ayrıca, zamanında söyleyemediği, anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az atasözü ile arası nasıldır, araları barışık mıdır, bilinmez.
siyasetin "s"sinden anlamayan, anayasanın ilk 5 maddesini sorsan bilemeyecek olan şovmendir. milletvekili olmakla uzaktan yakından alakası yoktur. diplomatik sıfatını da kimin neye göre verdiğini çok merak ediyorum.
bir rus bayanla otele girdiğini gören gazetecinin; kamer genç otelden çıkınca "efendim otelde kimle buluştunuz?" sorusuna "ananla" cevabını veren milletvekili.
Areyiz aşiretinden, son dönem tunceli milletvekili. Siyasi görüşten çok halkı için hareket eder, bu sebeple doğru yol partisinden bile milletvekilliği yapmıştır. Aynı aşiretli olmamızın da kendisine duyduğum sempatiyi arttırıdığını düşündüğüm, ahlaklı dürüst adamdır.
Dün yapılan Anayasa paketinde değişiklik öngören anayasa değişiklik teklifinin 2. tur oylaması, 2 saat 50 dakika sürdü.
Görüşmeler sırasında söz alan Kamer Genç, yine kendisinden söz ettirdi. Düzenlemenin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün durumunu kurtarmak için yapıldığını ileri sürerek, "Kendisi kızını da evlendirdi. Allah mesut etsin." derken, dili sürçerek "Allah rahmet eylesin." dedi. Ancak Genç, sözlerini, "Allah mesut etsin." şeklinde düzeltti. Genç'in sözleri, Genel Kurul Salonu'nda gülüşmelere yol açtı. http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=292854
kizinin dugunune 6 bin polisi getiren sonradan gorme birine cok guzel bir ayar vermis kisi. o dugunun istisahimi bile o komplekslerinden akpli cumhurbaskanini.
Ne olursa olsun halkı için çalışan bi insandır.Kara kaşı kara gözü, kurduğu yanlış cümleler bizi ilgilendirmeyendir. Ayrica bütün milletvekilleri onun gibi olsa türkiye'de kimsenin derdi kalmaz. Bu yaşta diğer milletvekillerinden daha enerjik daha da çalışma arzusu olan başka biri yoktur. Helal olsundur.
"1987'de parlamentoya geldiğim zaman Turgut Özal, çok büyük güçle buradaydı. Öyle bir muhalefet yaptım ki, Özal seçimde büyük güç kaybetti"
"Şimdi dua edin ki, ben geçen dönem gelmedim. Muhalefetime dayanacak parti daha olmadı. Ben muhalefet yaptım, Demirel iktidara geldi. Ondan sonra Mesut Yılmaz'a muhalefet ettik, DSP ve MHP'liler geldi."
sözünün sahibi kişilik.
mecliste beni temsil eden tek kisidir, gercekten de sabah sabah kaldirimda yururken yere tukuren yahut kahvede zar atan insanlardan hic farki yok, tamamen halk adami...
an itibarıyla mecliste söz alip "80 tane maddeye kabul oyu verdiniz, peki aranızdan 70. maddenin ne olduğunu bilen var mi?" diyerek meclisteki akp'li milletvekillerine ayarı vermiştir. tabi 70. maddeyi mecliste kimse bilmediği için derin bir sessizlik olmuştur. rte istiyor diye ak partililer kabul oyu vermiş, deniz baykal istiyor diye chp'liler hayır oyu vermiştir. bizim parlementoda işler böyle yürüyor.
bir açılışta "oh be, şu viskinin tadı ne güzel. viski içince kendimi daha iyi müslüman hissediyorum" diyen. sonrasında yaptığı açıklama yaptığı gaftan daha vahim.
"içki içince kendimi ruhen maneviyata değer veren, tanrı'ya daha yakın hisseden anlamında felsefi bir söz söyledim. müslüman kelimesini kullanmamam gerekirdi."
kendince hayyam-şarap olayı yapmış iyi kıvıramayan şahıs. *
an itibari ile tbmm genel kurulu'na hitap ederken, "biz politikacılar halkı nasıl kandırırız, nasıl yalan söyleriz, nasıl oy kaparız diye düşünen insanlarız, biz oy peşindeyiz ama oy peşinde olmayan üniversitelere ve yargıya kulak vermeliyiz" diyerek tabir-i caizse şov yapan siyasetçi.
edit: şov burada olumlu açıdan bakılarak kullanılmıştır
erdoğan ve gülün eşi çıkıp insanlar önünde, bakın biz başımızdakini çıkartıyoruz. kimse takmasın artık ve bu sorun artık tartışılmasın diyen milletvekili, şovmen.
"bana karşı bundan sonra dikkatli olmam lazım." diyen güldürü ustası. hırsının hiddetiyle burhan kuzu'ya haddini bilmeden had bildirmeye çalışıyor. konuşmasının neresini ele alsak paçavra gibi elimizde kalıyor.
günlerdir boy gösteren türban sorununa genel kurulda sarfettiği "Sorunun çözümü var. Erdoğan'ın karısı Gül'ün karısı başlarının örtüsünü çıkaracaklar ve "Ey üniversitede okuyan kızlarımız vallahi de billahi de örtünme islam dininin gereği değildir, bunları çıkarın" diyerek mesele hallolsun."" bu cümlelerle müthiş bir boyut kazandırmıştır. http://www.internethaber....news_detail.php?id=126991
konuşma üslübu müthiş komik, konuşmanın bütünü içinde 3-5 cümle kuruyor hak veriyorsun ama konuşmanın bütününü ele aldığında laf salatasından başka bir şey yok.
burhan kuzu ile beraber meclisin komedi unusurlarıdırlar.
ciddi bir tartışma programında izlemiştim bu amcayı. sürekli söze atlayıp konuşuyordu. söylediklerinin ana fikrini çıkardığımızda ise elimde şu tespitler kaldı laf salatasının ardından: "pkk kötüdür, işsizlik büyük sorundur vs."
ciddi ciddi dinleyin, aslında hak verdiğiniz cümleleri hepimizin bildiği ve söylediği şeylerdir. ama amca genelde saçmaladığı için bu alelade -tespit bile değil- cümleler olağanüstü bir hüviyete bürünüyorlar. şey gibi; mahalle delisinin dört işlem yapması gibi. ilkokulda okuyan kardeşiniz 4 ile 8 i çarpamazsa kızarsınız ama deli osman yapsa şaşırırsınız.
