kalp krizi geçiren birine yapılacak ilkyardım; dil altı ilacı varsa verilir. anbulans çağrılır. göğüs ağrısı olacağından inler. eğer ağrılar 15 dakikadan uzun sürüyorsa bu kalp krizidir. hastanın göğsü üzerindeki elbiseler soyularak göğüs kafesinin rahatlaması sağlanır. ses kesilirse kulağınızla eğilip ağzından nefes geliyor mu dinleyerek bakarsınız. nefes gelmiyorsa kalp durdu veya duracak demektir. kontrol etmek için bir tırnağını ucundan tutarak sıkıştırırsınız beyazlaştıktan sonra tekrar 1 sn içinde kırmızılaşmıyorsa kalbinin durduğuna emin olabilirsiniz. bundan sonra kalp masajı yapmanız gerekir. kalp masajı yapan birinin durmaması gerekir. nefes aldığını görmediğiniz sürece durmadan masaj yapılır. yeni kalbi duran birine ilk saniyelerde yumrukla vurarak kalp çalıştırılabilir. ama durduğunu görmediğiniz bir hastaya yumrukla vurarak kalp çalışmaz.
kalp masajı yapmak yorucudur. o yüzden hastadan daha yukarda durmanız gerekir. kolları dirseklerden eğmeden vücudunuzun ağırlığıyla yaparsınız. hasta yumuşak bir yerde olmamalıdır. kalbi eliniz ve sert bir zemin arasında sıkıştırmanız gerekir. dakikada 100 kez masaj yapmanız gerekir. elinizi göğüs kafesinin orta hattında, aşağıda kemiklerin bittiği yerin 4 parmak yukarısına koymanız gerekir. iki el birden üst üste konarak kullanılır. her 4-5 cm derinlikte bastıktan sonra tamamen hastanın üzerinden ağırlığınızı çekerek göğüs kafesinin normal hale gelmesi gerekir. ağırlığınız nedeniyle kaburgalar kırılacak bile olsa güçlü bastırın. ölmesindense kaburgaları kırılsın. tek başınızaysanız suni tenefüs yani ağızdan nefes vermeyle uğraşmayın. iki kişiyseniz her 30 masajdan sonra durup diğer kişinin suni solunum yapmasını bekleyin. ama 1 sn içinde yapması gerek. bana kalırsa suni solunum gereksiz, hatta öldürücüdür. çünkü zaten elinizle yapabildiğiniz dolaşımı durdurup yeniden başlatmaya çalışıyorsunuz. 150 masajdan sonra durup hızlıca yine tırnakları kontrol etmeniz gerekir. ama yetersiz bir masaj yaptığınıza inanıyorsanız kalbin çalışmadığını düşündüğünüz sürece hiç durmayın.
kalp masajı ne zaman yapılmaz ve bitirilir? eğer hastanın kalbi sıcak bir ortamda 10 dakikadan fazladır duruyorsa gereksizdir. soğukta donarak kalbi durmuşlara süre önemli değil.
boğulanlar da soğuk suyla boğulduysa kalbinin ne zaman durduğu önemli değil. yarım saate kadar yapılabilir. boğulanların tv'lerde nasıl kurtarıldığını görmüşsünüzdür. hepsini unutun. katı bir şey ile boğulmuşsa ağzından dişlerin yanından işaret parmağınızı sokarak çıkartın. çıkaramıyorsanız sert bir zeminle elleriniz altında karnını hızlıca sıkıştırarak çıkarabilirsiniz veya sırtında iki kürek arasına sert bir yumruk işe yarayabilir. suyla boğulduysa su kalsın önemli değil. filmlerde suyu boşaltmaya çalışanlara bakmayın. sadece kalp masajını yukarda anlattığım gibi yapın. tek fark dil altı vermiyorsunuz.
pekala masaj yaptınız. ama kalp çalışmadı ne yapılır derseniz; kalbi durmuş olsa da hasta daha ölmedi. vicdanınız ne zaman ölümüne izin verirse o zaman bırakabilirsiniz. televizyonda gördüğünüz gibi çalışmıyor lan bu deyip iki dakikada masaj bırakılmaz.
kalp masajı yapamayacak kadar yorulunca bırakmak en iyisi. zaten bir kisi normal kuvvetteyse 5-10 dakikada yorulur ve artık masaj yapamaz.
bebeklere kalp masajını işaret parmağı ve orta parmakla veya sadece başparmak ile yapabilirsiniz. bebeklerin kalbi kolay kolay durmaz. önce solunumu durur. ağzınızı bebeğin ağzını ve burnunu alacak şekilde yüzüne kapatarak kuvvetlice nefes verirseniz durmuş kalp bile yeniden çalışabiliyor. sıcaklığını korumak da gerekli tabi. kalbi- solunumu durmuş yeni doğan bir bebek sadece sıcak bir ısıtıcının yanında yeniden kendiliğinden solunumunu ve kalbini çalıştırıyor.
kendinize güvenin. inanın işe yarıyor. bir de zarar vereceğim, acıtacağım diye korkmayın.(bebek hariç)
iki çeşidi vardır:
Myocard infarctus ve angina pectoris.
Myocard infarctus çok daha ciddi bir tablodur. Zaten öldüren genellikle bu ve unstable anginadır.
Anginanın en belirgin farkı eforla gelmesidir ve kısa sürmesidir. Myocard istirahatte ve stressle gelir.
Kalp doktorları ikisinde de ameliyat endikasyonu koyar.
an itibariyle sol kolumdan boynuma doğru vuran ağrıyla acaba dedirten kriz. dedirten dedim diye silmeyin de üzgün gitmiyim.
demek istediğim sigarayı çok abartmayın. içmeyin demiyorum hobi olarak yine için ama ölecek kıvama gelmeyin ak.
kısaca (bkz: MI) myokardiskemisidir. kişi şanslıysa erken müdehale ile geri dönüşlü olabilir. geç kalınması halinde ise nekroz gelişir ve kalp yetmezliği, kardiyak rüptür ve ölüme kadar gidebilen sonuçlara neden olur. başlıca belirtileri sol kola, omza ve sırta vuran şiddetli ağrıdır. genetik yatkınlık olmadığı sürece sıklıkla ileri yaş kişilerde ve sıklıkla kolesterol yüksekliği, obezite, hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı gibi ek faktörlerin varlığında gelişir.
kalbin çevresini sarıp , o koca vucuda can veren damarların tıkanması sonrasında oluşan rahatsızlık. birçoğu ölümle sonuçlanabilir.
ayrıca bir çocuğa 14 yaşındayken bir yandan ergenlik diğer yandan psikolojik rahatsızlıklarıyla boğuşurken yaşatılan travmanın da bir parçasıdır. evde vurmuş kafayı öğlene kadar yatarsın , birden kardeşin gelir seni kaldırır acil kalk çabuk crepuscolo babamı ambulansla nazilliye getirmişler , eve de ziyaretçiler gelecekmiş. babama garip aletler takmıslar , bizde izlemeye gideceğiz der. henüz uykudan acil olarak kaldırılmanın şokunu atlatamayan crepuscolo apar topar giyinir doğruca hastaneye gider kardeşleriyle birlikte. bakar babası yoğun bakımda yaşananlar hiçte mide kanamasına benzemiyordur. annen yerlerde sürünmekte ağlamaktan kıpkırmızı olmuş , doktorlar koşuşturmakta , refakatçı olarak bekleyen hasta yakınları ise biraz önce kalp krizi gecirip yoğun bakıma alınan hastayı konuşmakta. sen ise çocukluğun verdiği tüm saflıkla olayları irdelemeye , anlam vermeye çalışırsın. meğer babaya takılan aletleri görmeye değil doktorların babayla son kez vedalassınlar diye seni çağırdıklarını sonradan anlarsın. dualar edilir bu sırada. baba acilen aydına üniversite hastanesine kaldırılır , sonuç olarak kurtulur ama crepuscolo her gece babasının nabzını kontrol etmeden uyumamaktadır , hergün ya bugün bir şey olursa diye babasının gözlerinin içine bakmaktadır ve farkındadır artık o güçlü aslan babanın yerine hasta bir adam yatmaktadır...
Kalp krizi belirtisi her zaman sol kolun uyuşması değildir. Çenedeki şiddetli ağrıların da farkında olmak gereklidir. ilk göğüs ağrısı kalp krizi sırasında gerçekleşmez. (Daha önce mutlaka göğüs ağrısı olmuştur) Mide bulantısı ve şiddetli terleme de önemli kalp
krizi belirtilerindendir. Kalp krizi geçiren insanların %60 ı uyurken ölmektedirler.
erkek tarafinda irsi olma olasiligi cok yuksek olan rahatsizlik. dedemi kalp krizinden kaybetmisim henuz dogmamisken; kucuk amcami hic dusunemeyecegim bir zamanda -cok genc yasinda- kaybettim; babam hic beklemedigim bir zamanda olumden dondu ve ailemizde irsi oldugunu bilmeme ragmen basima gelse, yine sasiracagim sanirim. "hic beklemedigim bir anda geldi" de ne kadar sacma degil mi? haber yollayacak sanki gelmeden...
henüz ortaokul öğrencisiyken bir akşam babamın fenalaşma sebebi olduğunu öğrendiğim geceleri hala bir de uzaktayken ikinci seferinden korkarak uyuduğum hastalık.
kalp krizinden ölen birçok hastanın, bir ay önce başka ağrıları ve sağlık şikayetleri nedeniyle doktora başvurduğu gerçeğini ortaya koyan bir yazıyı gazetede okuduktan sonra, beni ürperten durumdur.
kaslar oksijen alamayıp çırpınmaya başladığında hissedilen göğüs ağrısı. Kalbin normal ritminin bozulması, kalp atışlarını durduruyor. Bilinç kapanıyor ve ölüm gerçekleşiyor.
Hoplaya zıplaya merdivenlerden inmektesinizdir. Ne de olsa yaş henüz 30, kondüsyon sağlam daha önce de yaşadığınız bir sıkıntı yok. Aklınızda kalp krizi ile ilgili en ufak bir korku endişe yok. Son üç merdiveni atladığınızda ayağınız yere basar ve hınk diye kala kalırsınız. Kesif bir yanma ve ağırlık hissi oturuverir göğüs kafesinize. Bu da ne ola ki diyerek merdivenleri çıkarsanız, evinize girersiniz bacaklarınızı uzatırsınız birkaç dakika lakin acı geçmek bilmez. Şüphelenmeye başlarsınız bir şeylerden ama öyle her ağrıya da doktora gidilmez ki canım. Serde delikanlılık var. Aynı anda boncuk gibi soğuk soğuk terlediğinizi ve çok hızlı nefes alıp vermeye başladığınızı hissedersiniz. O an 40 günlük bebeğin gözleri gözünüze değer bir şeylere bakmakta ve acayip sesler çıkarmaktadır. Dersiniz ki hanım haydi doktora...
Türkiye'nin en büyük özel hastanelerinden olan X hastanesinin acil servisine gidilir. Ekg çekilir bir de dil altı verilir yok bir şeyin senin aslanım psikolojik denilir eve yollanırsınız. Lakin acı halen sürüyor değişen hiçbir şey yok. O acıyla sancıyla yırtılma hissiyle eve gidersiniz, öğürme kusma hissi gelir. Bayılır yatarsınız, sabah gözlerinizi açtığınızda neyse lan yırttım galiba dersiniz. Her şey çok iyidir. Kucağınıza bebeğinizi alıp yokuş yukarı tırmanırken aynı acı tekrar gelir. Hemen bir taksi çevirilir başka bir hastaneye gidilir. Kan alırlar sizden, bu arada periyodik olarak ekg çekilmektedir. Derler ki kalp enzimleriniz çok yüksek kalp krizi geçiriyorsunuz hemen en yakın üniversite hastanesine.
Üniversite hastanesine gidilir, muhtemelen kan sulandırıcı iğneler yapılır, pıhtı önleyici ilaçlar verilir. kendinizi biraz rahatlamış hissedersiniz.
Ertesi gün sabahtan koroner anjiyografi yapılır. Sonuç, 3 damarda 4 tıkanıklık. %100, %90 %80 %50.
Hemen cerrahlar belirir etrafınızda kesmekten başka çare yok, sağ kolunu kullanıyorsan sol kolundan damar çıkaracağız derler. irkilirsiniz.
Durun yahu ne by-passı yok mu başka hal çaresi diye sorduğunuzda kardiyologlar balon deneyelim derler. Bu noktada karar size bırakılır. En az kalbiniz kadar psikolojinizde de harabiyet söz konusudur. Çünkü balon stent tedavisi ve by-pass arasında karar vermek zordur.Sonunda bir kardiyolog çıkar, yaparım ulan der ben bu işi. Balonla açarım bu damarları stent takar hallederim. Hemen o üniversite hastanesinden çıkılır, diğer büyük hastaneye gidilir. Söz konusu kardiyolog işini yapar ve çıkarsınız. 4 damarınız da açılmıştır. Operasyon başarılıdır. Kalbinize daha fazla kan gitmektedir. Hissedersiniz bunu. ilk birkaç gün hafif batmalar sızılar olsa da sonrasında stentlere bünye alışır.
Nihayetinde kalp krizi sağlam çıkarsanız tek çaresi by-pass yani açık kalp ameliyatı olan bir vurgun değildir. Damar tıkanıklığından kaynaklanıyorsa yaklaşık 1 saatlik bir çalışma sonucunda kasıktan girerek balon-stent tedavisi ile açıyorlar.
eğer yalnız iseniz ve kalp krizi geçirdiğinizi anladıysanız, yardım çağırmak için yeterli süreyi yaratmak için şiddetli bir şekilde öksürmeniz gerektiğini söylemekte yarar var. *
Enfarktüsün nedeni kısaca kolesterolle ve yağla dolu plak tarzında lezyonların damarı tıkamasıdır.
Tıkanma sonucu kan akımı tamamen kesilirse ölüme yolaçabilen kalp krizi (enfarktüs) ortaya çıkar.
KALP KRiZi NASIL MEYDANA GELiR?
Kalp, istirahatte dakikada 60-80 kez tüm vücuda kan pompalayan güçlü bir pompadır. Tüm vücudun kan ihtiyacını karşılarken kendisinin de beslenmesi ve kan alması gerekir. Kalbin kendini besleyen bu damarlara koroner arterler adı verilir. Koroner arterlerin dolaşımında bir bozulma olduğunda koroner yetersizlik meydana gelir. Koroner yetersizlik tabloları koroner damarlardaki darlıkların tipine derecesine ve yerine göre değişir. Bazı hastalarda sadece fiziksel aktivite sırasında ortaya çıkan ve dinlenmekle geçen göğüs ağrıları olabileceği gibi, bazen damarların ani olarak tıkanması sonucu gelişen, şiddetli göğüs ağrısıyla başlayan ani ölüme yol açabilen kalp krizi (enfarktüs) de ortaya çıkabilir.
KALP KRiZiNiN UYARICI iŞARETLERi NELERDiR?
Kalp krizi aniden oluşan, ancak buna yol açan aşamaları uzun yılların eseri olan çok ciddi bir sağlık sorunudur. Dünyada ve ülkemizde en başta gelen ölüm nedeni olan kalp krizinin uyarıcı işaretleri bulunur. Bu konuda bilgi sahibi olan bireyler uyarıcı işaretleri dikkate alıp bu konudan kolayca ayrılabilecekken, bilgisi olamayan bireyler ise hayatlarını kaybedebilir.
Bu uyarıcı işaretler şu şekilde sıralanabir:
Göğüs kafesinin orta bölgesinde birkaç dakikadan uzun süren baskı sıkışma, ağırlık, huzursuzluk hissi;
Omuzlara, boyuna veya kollara yayılan göğüs ağrısı;
Baş dönmesi, baygınlık, bayılma, bulantı, soğuk terlemenin eşlik ettiği göğüs kafesi şikayetleri.
KALP KRiZi GEÇiRMiŞ BiR KALP NASIL iYiŞELiR?
Kalp krizinin yaygınlığına bağlı olarak hastanede kalış süresi birkaç günden başlayarak ayları bulan süreler alabilr. Hastanede doğru adımlar atmaya başlarsanız kalbiniz iyileşir ve bir sonraki olası bir krizden korunmuş olursunuz. Bu doğru adımlar sağlıklı diyet, sigarayı bırkma, düzenli egzersiz ve kilo fazlalıklarından kurtulma olarak sıralanabilir.
KALP KRiZiNDEN NASIL KORUNABiLiRiZ?
Sigara içmeyerek,
Yüksek tansiyonu tedavi ve takip ettirerek,
Yağdan, tuzdan ve kolesterolden fakir beslenerek,
Daha çok sebze ve meyveleri tercih ederek,
Düzenli egzersiz yaparak,
Kilomuzu normal limitlerde tutarak,
Diyabetimiz varsa diyete uygun davranarak,
Ailemizde erken kalp hastalığı hikayesi varsa, düzenli kontroller yaptırarak.
insanın hayatı boyunca kalp krizi geçirme riski yüzde 1. Ancak yüksek kolesterol, tansiyon, sigara, ailede kalp hastalığı öyküsü, hareketsizlik ve 40 yaş üzeri olma gibi faktörler, riski yüzde 50' ye çıkarıyor. ailede kalp krizi geciren bir birey varsa sizinde gecirme riskiniz oldukca yüksek bide bunlara sigara alkol tansiyon eklenince daha da artıyor aman dikkat.