' sen olmasaydın habibim bu kainatı yaratmazdım' hadis olarak geçen metin bu. ancak bu mevzu hadistir yani uydurma hadis. bir takım düzenbazlar tarih sahnesinde farklı amaçlarla hadis uydurmuşlardır. bu da onlardan biridir. nitekim allah kuranı kerimde ben insanları ve cinleri yalnız bana kulluk etsinler diye yarattım diyor. e kainatta da en yüce varlık insan olduğuna göre kainatın yaratılış sebebi de buradan çıkıyor.
yalnız allah vardı. allah yalnızdı. allah bir güzellik yarattı. ona ahmed dedi, ona mahmud dedi, ona mustafa dedi ona muhammed dedi. ona bu isimleri verdi.
ve o güzellik hatrına alemler ve insanları yarattı.
yaratılan ilk ruh o'dur. (s.a.v.)
aramıza insan fıtratı üzere gönderildiği için; biz,
yaşamışlar,
yaşayanlar,
ve yaşayacaklar şeref duymalıyız.
ondan önceki tüm peygamberler adını bildi.
ondan önceki tüm peygamberler ona hazırlık idi.
işte alemler o var diye bu nedenlerle var.
necip fazıl kısakürek der ki;
hz. allah'a hiç bir kötü sıfat yüklenemez. (haşa)
hz. muhammed'e allah'ın sıfatlarını kullanmadan yani o'na allah demeden ne güzellik varsa söylenir ve yine ona hiçbir kötü sıfat yüklenemez.
ve o sultan peygamber; siz ümmetini çok seviyor.
Allah dünyayı ve içindeki varlıkları yaratmadan önce, öncelikle gelmiş ve gelecek bütün insanların ruhlarını yaratmıştır. Bunları ruhlar âlemi denilen bir âlemde bir araya getirmiştir. Daha sonra hepsini birden huzurunda toplayarak kendilerine;
-Ben sizin Rabbiniz değil miyim? diye sormuştur.
ruhlardan hiç biri korkusundan sesini çıkarıtıp evet, sen bizim rabbimizsin ancak sana inanır, sana ibadet ederiz diyememiştir.
tanrı yarattığı bütün ruhları tam yok etmek üzereyken bir ruh çıkıp bağırmıştır;
evet, sen bizim rabbimizsin ancak sana inanır sana kulluk ederiz demiştir.
tanrı bu ruhun sözünde ne kadar samimi olduğunu anlamak için bütün ruhları farklı bedenlere yerleştirmiş ve sınav için belirli zaman aralıklarıyla dünyaya göndermiştir.
işte o tüm ruhlar aleminin yok olmasını cesaretiyle kurataran ruhun dünyadaki beden hali hz. muhammedir.
(bkz: doğruluk payı tartışılır bir gerçektir.)
allah tektir ve kendi şanını duyurabilmek için kainatı yaratmıştır, derler. bir de allah-u teala meleklere insanoğlunu yaratacağını açıklayınca, melekler:
-sana her türlü biat eden bizler varken yeryüzünde bozgunluk çıkaracak insanı mı yaratacaksın diye sordular.
allah-ü teala:
-hayır onların içinde öyleleri vardır ki onlar bana biat etmede sizleri bile geride bırakacaktır. çünkü onlar nefislerine karşı bana kulluk edeceklerdir, buyurmuştur.
buradan anlıyoruz ki kainat hz. muhammed için yaratılmasa bile allah-u teala'ya kulluk etmesini bilenler için yaratılmıştır. ancak bütün peygamberlerin peygamberi hz. muhammad'dir ve cennetin kapısında "le ilaha illallah muhammeder rasulullah" diye yazar. dolayısıyla insanların en hayırlısı hz. muhammed'dir. yani kainat insanlar için, insanlar da hz. muhammed (s.a.v) yaratıldığı için yaratılmıştır.
pak aşk, muhammed'le eşti. tanrı aşk yüzünden ona levlâke (sen olmasaydın) dedi.
hasılı o, aşktan tekti. onun için tanrı, onu peygamberler içinden seçti.
"sen, pak aşka mensup olmasaydın, sende aşk olmasaydı dedi, hiç gökleri var eder miydim?
--spoiler--
bir okulda, talebeler, kitaplar, eğitim için her türlü ihtiyaçlar temin edilmiş olsa, fakat öğretmen olmazsa, bütün yapılan masraflar boşa gider. öğretmen olmadan eğitim olmaz. bu kâinatı okul, şuur sahibi varlıkları ise öğrenci olarak kabul edelim. peygamberimiz de (asm) bu okulun öğretmeni durumundadır. nasıl öğretmen olmayınca, bütün eğitim faaliyetleri boşa gidiyorsa, peygamberimiz (asm) olmayınca da, bütün ilahi hikmetler boşa gidecektir. bu yüzden peygamberimize (asm) cenab-ı hakkın sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım demesi yerindedir. teşbihte hata olmasın, bu hakikat okul yaptıran şahsın öğretmene hitaben sen olmasaydın ben bu okulu yaptırmazdım demesine benzer.
burada şu akla gelebilir: tek peygamber bizim peygamberimiz değildir, 124 bin peygamber geldiği rivayet ediliyor. peygamberimiz de onlardan biri olduğuna göre, -onların en üstünü olmakla beraber- niçin bu hitaba, o mazhar olmuştur?
bu soruya yine okul misalinden yola çıkarak cevap verelim. bir okul düşünelim ki, bu okulda 12 bin talebe olsun. bu okuldaki 4 bin talebeye 120 öğretmen eğitim yaptırırken, geriye kalan 8 bin talebeye bir tek öğretmenin diğer öğretmenlerden daha mükemmel bir şekilde eğitim yaptırdığını farzedelim. okulu yaptıran zat her ne kadar o okulda 120 öğretmen olsa bile, okulun üçte ikisine tek başına mükemmel bir eğitim yaptırıp, talebe yetiştiren öğretmene sen olmasaydın ben bu okulu yaptırmazdım demesi yanlış olmaz.
--spoiler--
inanç sahibi insan için kuran klavuzluğunda doğru önermedir.
inancı olmayan insan için kendi aklı ile ulaştığı mantıksal çıkarımları ışığında yanlış önermedir.
tamamen inançlarla alakalı bir konudur.
anlayamayanlar için "kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş" sözünü akla getiren makul sözdür. sen sevdiğin için canını ortaya koymayı ucuz bulurken oluyo, sınırı çizilememiş evreni topaç gibi çeviren tanrı kıymet verdiği biri için bir evren yaratmasını saçma buluyosun? bikere bunu akıldan uzak gören sonsuzun ne demek olduğunu bilmeyen matematik yoksunudur. zira sonsuzun yanında mesela evren dolusu suyla bir damla su arasında fark yoktur. yani tanrının bir nötrinoyu yaratmasıyla evreni birisi için yaratması arasında fark yoktur. bende olsaydı o güç ben de sevdiğime bir evren yaratırdım. kim ne karışır?
daha ilk nuru yaratıldığında nurunun dahi allaha secde ettiği bildirilen peygamberdir. gelmiş geçmiş tüm günahları affolunmuş zaten karakter olarakta günahsızken onca ibadet onca kulluk eden birisi varken benim gibi birisi için yaratılması düşünülmezdi zaten. hem bir de şuradan bakmak lazım o'na ümmet olabilirsin, yolundan gidersen şefaat ettiklerinden olabilirsin, öahşerde sancağı altına girebilirsin, kainat senin için yaratılmasa da o'nun imtiyazından faydalanabilirsin.
evet, doğrudur kainat hz muhammed için yaratılmıştır fakat şu da bir gerçek ki sizin o beğenmediğiniz gül kokulu peygamber, mahşer gününde size ve sizin gibilerine de allah tan şefaat dileyecektir.
bizlere kulluk etmek düşüyor. hem allah'ın en sevgili kulunun ümmeti olmak hiç bir peygambere nasip olmamıştır. ama bize nasip oldu değerini bilmek gerek.
allahın kendine her yönden en benzer, kendi temsilcisi bir canlı ve bir kul yaratmak için kainatı ve dünyayı yaratmasıdır. e bize de bok yemek düşüyor herhalde, yan ürün gibi bir şeyiz. e ne yapalım allaha sevgili kulu ve elçisi ile mutluluklar dilerim.
