zamanın birinde kız istemeye veya bakılmaya gidildiğinde, kahvenin yanında su verilirmiş ki, oğlan beğenirse kızı önce suyu sonra kahveyi içsin, beğenmezse de önce kahvesini üstüne suyunu içsin.
bu sebepledir ki getirene ayıp olmasın, hemde kahvenin tadı tam anlamıyla alınsın diye önce su sonra kahve içilir.
galiba kahvenin acı olabileceğinden yahut sıcaklığından korkulduğu durumlarda insanların olduğu gibi "hahh" diyerek kahveyi ağzından yere boşaltmasından korkulduğu için getirilir.
zor bir soru ama cevapları da mevcuttur. bir rivayete göre kız istemeye gidildiğinde kızın babası için getirilirmiş bu su. amaç kız artık yuvadan uçuyor sen en iyisi üzerine bir bardak su iç mesajı vermekmiş. böylece gel zaman git zaman kahvenin yanında su eksik olmamaya başlamış.
kahvenin üstüne içildiğinde, kahvenin tadını yok ettiği için içmediğimden, boşuna getirilen sudur. neden getirildiği için ise, ancak mantık yürütülebilir. belki de, kahve fincanı ufak olduğundan, ikramı daha zengin göstermek içindir.
bir rivayete göre; eski zamanlarda, kahvenin yanında ikram edilen su sayesinde eve gelen misafirin aç olup olmadığı öğrenilebiliyor muş. eğer misafir ilk olarak suyu içerse aç, kahveyi içerse tok olduğu anlamına geliyormuş.
kahve adabından dolayıdır. kahvenin yanında su da getirilir ki kişi önce su içip ağzını yemek artıklarından temizlesin, ağzında farklı bir tat kalmasın. böylece getirilen kahve de adabına uygun bir şekilde, hakettiği gibi tadına varılarak içilebilsin...
osmanlı'da en kolay suikast yöntemi olduğundan kahveler padişahlara zehirli ikram edilebilirmiş. zehiri etkisiz kılmak için ise 1 bardak su içmenin yeterli olduğuna inanılırmış. bu sebepten dolayı kahvenin yanında su ikram edilir.
eskiden kalma bir adettir..nedeni ise eski zamanlarda yapılan kahvelerin, şimdilerde olduğu gibi makinelerden çok ince ve hatta toz halinde çekilememesi ve telve birikiminin çok daha fazla olup, ağıza takılabilmesidir..yada öksürüğe yol açabilmesidir..
bu yüzden kahvenin yanında su getirilir..içmeden önce yarısı, içtikten sonra da diğer yarısı içilir..
osmanlı zamanında kahve günlük hayatta o kadar önemli yer tutarmış ki insanlar uyanır uyanmaz kahve içmek isterlermiş. tabi aç karna içmek de biraz sabah sabah mideye sıkıntı verebilir diye ecdad, kahveden önce bir şeyler yerlermiş, böylece kahve mideye oturmasın. bu yenilen şeye de kahve altı yani bugünkü bildiğimiz adıyla kahvaltı denilirmiş. kahvaltının hemen ardına da güzel bir kahve içilirmiş (yemek sonrası sigara gibi yani. tabi kahvaltı yapıldığından ağızda bir miktar önceki yemeği ait tatlar, kırıntılar kaldığından bunu da suyla giderirlermiş. onun için kahve, suyla ikram edilir ve su, kahveden önce içilir.
Osmanlı zamanından gelen bir gelenektir. her misafire aç mısın denilemediği için kahve ile su ikram edilir; eğer misafir önce suyu içerse bu açım anlamına gelirdi.
bir başka neden de 'suyun ağzı temizleyerek içilen kahvenin tadının daha iyi alınmasını sağlamaktır'.
türk kahvesi osmanlı imparatorluğu zamanında yayılmıştır ve padişahların devlet erkanı veya diğer hükümdarlarla toplantılarında da türk kahvesi ikram etme geleneği vardır. herhangi bir zehirleme vakası yaşanmaması için de yanında bir bardak su verilirmiş ki, sadece kahvenin içinde tutunabilen zehir, kahve fincanına bir damla su damlatıldığında üst kısımda mavi bir renk oluştururmuş.
diğer bir açıklaması ise, bir fincan kahveyle alınan kafeinin vücuttan atılması için bir bardak suya ihtiyaç olması ve o suyun yerini doldurmak.
