o nasıl bir histir tanımak isterdim. hep düşünmüsümdür nasıl yapıyorlar diye. zira çocuklugumdan bu yana asla başaramadıgım tek şey kafamı yastıga koyar koymaz uyumak. varsa bir formülü , biri bana anlatsın. **
bir tane daha gördüm bunlardan geçenlerde. odada 3-4 kişiyiz yatmaya hazırlanıyoruz. ışık açık haliyle, konuşuyoruz da ses de var. bizimki yatmış bizi dinliyo, en azından öyle görünüyo. sonra 5 dakika geçmeden birşey soruyoruz, cevap yok. sesleniyoruz yine yok. şaşkınlık içinde derin bir uykuya daldığını fark ediyoruz.
küçüklüğümdeki ben. akrabalar arasında toplanıldığında sürekli bu konu açılır ve gülünür. hala gülüyorlar 13 senedir.
(bkz: sekiz yaşıma kadar böyleydi)
ihtiyacı olan uykuyu zamanında edinememiştir ve ortamın uygunluğunu göz etmeksizin yükeselen insan modelidir. bir de uyku gereksinimine göre uyumayan çeşidi vardır ki çekilmez olurlar. göz açıp kapayıncaya kadar deyimi onlar için geçerlidir.
çok özenirim böyle kişiliklere. merak ederim 'hassktr nasıl olur lan' diye. robot gibi gelirler bana. yatmak/kalkmak kelimelerini tam anlamıyla yerine getiren bunlardır.
azami yatış sürem, 1-2 saat arasında değişir ve hayaller beynimde dans eder, hoşumada gider aslında(ertesi sabah erken kalkmak zorunlu değilse)
işte tam bu noktada yatmak/kalkmak eylemini tam anlamıyla gerçekleştiren insanlar gelir aklıma, düşünürüm; hiç hayal kurmaz mısınız lan siz?
kafama koyar koymaz uyuyorum hatta yastığa bile gerek kafamı yaslamam yeter bir yerlerde.
hiç ortamın adamı olamadım bu yüzden ya da gecenin bir yarısı mesaj atıp dertleşmek isteyene hiç cevap veremedim.
öyle derin ki bu uyku üstelik oda arkadaşım kapıda kalıp kapıyı yumruklamış gecenin 3 civarında güvenlik odama gelmiş falan sabah başkasına anlatır gibi dinledim bunları.
kafanı koyar koymaz uyumak öyle imrenilecek bir şey değil tüm gece dönüp durma ama hemen uyuma.