orhan pamuk'un köyden varoşlara yerleşmiş bir gencin hayatından yola çıkarak, sağcı ya da solcu, gençlerin aslında aynı kaderi yaşadıklarını,kayboluş hikayelerini anlatan enteresan kitabı. aslında anlatılan hepimizin, türkiye'nin hikayesi. sadece farklı bir yol seçilerek anlatılmış. çok başarılı.
Etrafımda Orhan Pamuk okumaya çalışanlardan genelikle şunları duyuyorum; - çok sıkıcı, -başladım ama sıkıcılığından dolayı bitiremedim, -bitirdim ama ben de bittim yani, deli etti beni bu kitap... Burdan ve gözlemlerimden yola çıkarak Orhan Pamuk Romanı alan kitlenin "azımsanamayacak bir kısmının" kitabı okumadığı sonucunu çıkardım; heralde bu durum Orhan Pamuk kitabı almanın, elinde ya da kütüphanede bulundurmanın entellektüel bir hava katacağını düşünenlerden dolayıdır, tam bilemiyorum!
"Kafamda bir tuhaflık" Orhan Pamuk'un sondan bir önceki kitabı, itiraf edeyim; elit bir şekilde yaşadığını bildiğim Pamuk'un köyden şehre gelip geceleri boza satan fakir ve gariban bir adamın hikayesini anlatabileceğine inanmamıştım; inanmamamın sebebi Pamuk'un kötü bir romancı olması değil, elit bir yaşantıdan gelen birisinin istanbul'un kenar mahallesindeki bir hayatı ne kadar anlatabileceği konusundaki şüphemdi!..
Kitaba başladığımda şüphelerim devam ediyordu, varoş şehir hayatını anlatan bir yazarın anlatabileceği kadar anlatmaya başlamıştı Pamuk, ortalara doğru geldiğimde ise Orhan Pamuk tasvirleriyle, jargonuyla, anlatım biçimiyle o mahalleyi çalışmış özümsemiş ve yazmış olduğunu iyice hissettirmeye başladı; hatta bazı tanımlamaları 'aaa gerçekten de böylemiymiş' dedirtti... Pamuk, romanda Hiç bir şeyi saklamıyor okuyucudan, günahıyla sevabıyla önümüze seriyor her şeyi... Ne gereksiz bir abartı, ne de yersiz bir eleştiri var; sadece sürüp giden bir hikaye var... Hani edebiyatçılar tozlu topraklı çamurlu bir yolu "O ne güzel yoldu, bahar esintileri yüzümüze vuruyordu" abartısı ile anlatırlar ya, romanda gereksiz abartı gör(e)miyorsunuz.
Peki romanın kahramanı Mevlüt'de ne gördüm? Köyden kente yaşamak, para kazanmak için gelen bir insanın yaşama tutunmaya çalışmasını, bir sürü işte çalışmasını, kız kaçırmasını, gerektiğinde pembe yalanlar söylemesini, baba oluşunu, dede oluşunu, gurur yapsa da muhtaç olduğu amcaoğlularını... Acısıyla tatlısıyla samimiyeti gördüm; ara ara da yaşadıkları içimi sızlatmadı değil!
Güzel bir iş çıkarmış Orhan Pamuk, karşınızda dersine iyi çalışmış, nobeli hakettiğini hissettirmiş bir Orhan Pamuk Romanı var... Olmuş mu bu roman? Evet, çok da güzel olmuş...
Bu arada yazıyı bitirmeden bir şey söyleyim... En sevdiğim şeylerden biri ünlü bir yazarın kitabını okuduysam, kitabı okuduktan sonra o yazarın verdiği röportajlara ve kitapla ilgili çıktığı TV programlarına bakmak; bunun o röportajları daha iyi anlamakla beraber bana farklı bir bakış açısı kazandırdığını hissederim; size de tavsiyem böyle yapın... Bu arada internette bir arama yapıyım dedim de kitap çıktıktan 1 gün sonra Pamukla röportaj yaparken "Çok güzel bir kitap hemen aldım bitirdim" diye yalan söylediğini düşündüğüm gazeteciden başka kitabı bitiren görmedim... Heralde çok sat(a)mayacak bu kitap, satmasın da! Sadece değerini bilecekler alsın.
Benim yarıda bıraktığım bir kitaptır, sanırım uslübünü beğenmedim, ciddi bir yazım tarzı vardı. yine de gercek bir hayat hikayesi olduğundan saygı duyulması gereken bir kitap olmalı.
orhan pamuk'un başlangıcına marquez ' in yüzyıllık yalnızlık kitabında ki gibi soyacağı koyduğu romanı. dili diğer kitaplarına göre daha sade. hikaye varoşlarda tutunmaya çalışan bir bozacının (mevlüt) hikayesini değişen istanbul'u anlatıyor.
orhan pamuk un son romanı bu. gerçi yukarıda soylenmis ama girip son entrye bakıp çıkan arkadaşlar için kolaylık olsun başlığın sebebi. bütün orhan pamuk romanlarında bas köşede bir arayış oturur. herkes sürekli bi şeyleri arar didikler. hatta kemal (masumiyet müzesi) de bu had safhaya çıkmıştır. galip (kara kitap) de durmadan kendisini rüyayı celal i arıyordu. çıkardığım sonuç su. insan ne olursa olsun hep bir arayış içerisinde oluyor. insanin bu arayışı küçük çocuktan ölene kadar suren bir durum. iste mevlut de boyle bir karakter olmuş. ama arayışlar farklı. para kazanma ihtiyacı ask çocuk sevgisi zengin olmak için verilen çabalar çaresizlik hepsi var bu romanda. bi örnekle anlatmak gerekirse hep Nişantaşı ni anlatmış orhan pamuk romanlarındaki o karakterler kivancin Behlül karakterini canlandırırken mevlut yine kivancin kuzey karakterini canlandırır gibi. mevlut bu toplumun yüzde 80ini oluşturan bir karakter. bozanin da romana girmesi onun hic ölmemesini sağlayabilir.
okumam gereken bir romandı. severek okuyorum. şu an mevlüt'ün otuzbir çektiği zamanlardayım. tek anlayamadığım orhan pamuk'UN bu romanı 6 sene de yazmış OLMASı.
Bugün başladığım Orhan Pamuk kitabıdır. Kendisini kişilik olarak çok sevmesem de çok usta bir yazar olduğunu kabullenmek gerekir. Ayrıca gayet akıcı bir üslup takınmış.
Edit: Kitap gayet içten gidiyo. izlenimlerimi aktaracağım.