Dopdolu bir cafede herkesin içinde ağlayan erkektir. Ağladım, o da ağladı sarıldı, sonuç mu sonuç yok, o anlık acıyıp sonra önceden çektiği siktiri devam ettiriyorlar.
Hayalimdeki erkektir. Nasıl diye sorabilirsiniz. Tüm toplum klişelerine, erkek ağlamaz baskısına (sanki erkekler insan değil) rağmen Ağlayacak kadar naif ruhlu bir erkek, sevilmeye değmez mi. Gidip sarılmak isterdim. Okşamak saçlarını. Beraber ağlardık tüm acılara.
gayet normaldir,ağlamak güçsüzlük değil,aksine duygularını gösterip ,saklamadan ifade etme cesaretini gösterdiği için güçlülük örneğidir zira degerlidir, eğer timsah gözyaşları değilse.
çünkü ağlamak bir anlamda "zayıf bir insan , ağladı" etiketini kabul etmek olduğu için asıl güçlü olmaktır.
o yüzden duyguları saklayıp inkarcı olmaktansa güçlü görünme hevesi yüzünden, saklamadan usul usul ağlayan insan,hele erkek olup karşı cinsin önünde ise bu kişi, yargılanmasına gerek yoktur.
neden ağladığına göre farklı değerlendirilecek erkektir. ben, bir kadının karşısında askere gidip vurulup ölmekten korktuğu için, dedesini kaybettiği için, çok sinirli bir anında kendine hakim olamayıp birilerinin kalbini kırdığı için ağlayan erkekler gördüm. sevdiği kadın kendisini terketmesin diye ayaklarına kapanıp ağlayanını da gördüm. çoğu zaman can sıkıcı bir görüntüdür erkeğin ağlaması. çünkü sık sık şahit olunmaz bir erkeğin gözyaşı döktüğüne, çoğu için çok zor sıradışı bir olaydır. hatta kadınların çok kolay ağlamalarına da şaşırırlar, anlayamazlar çünkü. duygusuz olduklarından değil de galiba yaratılışları böyle.
hastalık, ölüm, sevdiği birine zarar gelmesi gibi durumlar dışında ağlamamalı bir erkek. hele bir kadının karşısında asla. çünkü az yaşanan bu durumu bir kadın ömür boyu unutmaz. bir arkadaşım basur olduğu için çok acı çektiğinden öleceğini düşünüyordu mesela, ağlamıştı hüngür hüngür. komik desen değil, acınacak bir yanı da yok. ama gel de unut bunu, ne kadar itici.