Tamam siz dövün, madem kafalar kıt. Ne diyeyim. Ben dövmüyorum. Zorla mı? Te allahım...
Dövünüz kelimesi aslında uzaklaştırın anlamında söylenmişmiş. Insanlar neden dini hep böyle yanlış anlıyormuşmuş?
Bak sen bak. Hele şu dört kadın alma, hatta çocuk sayılacak yaşta kızı alma, cennetteki göğüsleri tomurcuk olan bakire muhabbetini, bebeği ölen anne babayı da allah seni böyle sınadı mantığını bi açıklayın o zaman.
Allah, onların hakkını nasıl korumuşsa onlar da, kocaları yanlarında olmasa bile, iffetlerini korurlar. Kadınlarınızın Nüşuzundan (kıskandırıcı tavırlarından) korkunca onlara öğüt verin, onları yatakta yalnız bırakın, hafifce dövün onları.
Benim için bu ayette sıkıntı yoktur. Eğer karım yanımdayken veya yanımda yokken iffetimi koruyamazsam, kıskandırıcı tavırlar ile başka kadınlara yavşarsam karım da bana vursun.
Neymiş o öyle gavat gibi sevgili.
Bu dövme konusu tekme tokat girişmek değildir.
Okuduklarımdan "Mendille vurmak" kalmış aklımda.
O da zaten keyfi bir durumda değil.
Burada amaç psikolojik. Olgunluğa ulaşmamış, şımarıklık, bencillik, büyüklük taslayan nefsi terbiye amaçlıdır.
Yeterince bilgi sahibi değiliz malesef. Hatta bazen okuduklarımızı anlamaktan bile aciziz.
Acaba neden dövünüz? diye sormak lazım. Durduk yere mi dövünüz? Kafanız bozuk, sinirinizi ondan çıkarmak için mi dövünüz? Neden yani.... keşke böyle bahanelere sığınıp şiddete meyletmeseniz de neyse..
Çok su götüren tartışma. Evet Serkeşlik eden kadına karşı ayette "hafifçe dövün" şeklinde Ruhsat var fakat sünneti rasulullah da hiçbir yerde tatbiki yok. Yani bu şart değil mecburiyet değil, tercih. Allah ruhsat vermiş ama şartları var. Fakat Bu demek değil ki hergün kadını patakla kafasını kır gözünü şişir mosmor et yada git öldür. Yok öyle bir şey. Zaten yüze vurmak yasak. En fazla kimsenin olmadığı bir esnada eline havlu alır ötesine berisine vurursun epi topu kerameti bu. o kadın da zaten bu onur kırıcı harekete sebebiyet veren davranışını ya terkeder yada söz dinlemez boşanır gider. Öyle eften püften meselelerde de erkek kadına dokunamaz. Geçerli bir sebep olmalı. Nedir? Adam Eşini yanına çağırır gelmez. Kadın adamın Malını çarçur eder israf eder har vurup harman savurur yapma etme der dinlemez. Yada iffetine halel getirecek bir harekette bulunur işte o zaman başka çaren kalmaz. Neyden sonra? Önce ikaz edersin. Sonra tecrit eder yatağını ayırsın. Baktın olmadı ailen dağılacak çocukların perişan olacak ama kadının afedersin umurunda değil. Bildiğini okuyor. Biraz aklı başına gelsin diye okşarsın tabiri caizse. Seviyorsan biraz diretmek hakkın. Bekara karı boşamak kolay. Öyle hemen tak sepeti koluna haydi herkes kendi yoluna yapamazsın. Yok öyle bir dünya. Ya kadının yaptıklarını sineye çekeceksin. Ya ikaz edeceksin yada yolunu ayıracaksın. Başka çaren yok. Ama bu meseleyi böyle izah etmek yerine çarpıtmak kolay tabi. Neredeyse kadın cinayetlerini de bu ayete bağlayacaklar. Avrupada şiddet oranlar daha yüksek. Onun suçu da islam mı? Alakası yok. Şiddeti körükleyen bireysellik. Aileyi yıkmaya çalışan emperyalizm. Çünkü bireysel olunca daha iyi sömürülür insanlar. Kadınları daha iyi güderler o zaman. istediklerini daha iyi satarlar. Amaç bu.
Kuranı kerim de hiç bir zaman şiddeti savunan bir ayet yoktur. Bir namus davası olunca bunu yapın diyor ve hafifçe diyor. Normalde gördük Türkiye'yi, namus için boğazını kesmek kadar vahşice, pislikçe tavırlar sergileniyor. islamiyet en son ihtimal o da hafifçe diyor. Konuyu çarpıtmak ve islam karşıtlığını galeyana getirmeye çalışmak saçmalıktan ibarettir. O ayetin mantığı dayağı meşru göstermek değildir. Erkeğin kadında kadının da erkek üzerinde hakları vardır. Bu ayetin anlamı ailede huzursuz yapılarak aldatma ve saygısızca hal ve hareketler içinde bulunmak iki cins arasında da fitili ateşler anlamındadır. Buna rağmen dayak meşru görülmez. Ateistseniz diğer dinlere sataşmaya hakkınız yoktur. Herkes kendi dinini yasasın. Bir Kur'an meali alıp okuyun anlarsınız.