fazla duygusal olmaları, evlenmeden ilişkiye girmeleri, mevzuları çok abartıp büyütüp dikkat çekmenin sınırını aşıp sevimsizleşmeleri, sevdiği adam olmadan yaşayamayacağı düşüncesine sahip olmaları.
dünyaya bir erkek evlat getirip de onları uçkuruna düşkün bir şekilde yetiştirmektir. sürekli oğlunu "erkek o yapar" şeklinde şımartıp geleceğin potensiyel tecavüzcüsü ve tacizsini yetiştirmeleridir.
kendilerini hem fiziksel hem de mental olarak erkeklerden üstün gördüklerini. elbette erkeklerden kat be kat üstün özellikleri mevcut ama duygusal ve fiziken geridedirler.
Kadınların düştüğü en büyük yanılgı çok güçlü bir kadın imajının erkeklere çekici geldiği inancıdır. Erkekler ne yazık ki, sığınmacı kız imajını egolarını tatmin etmek için kullanır ve güçlü kadınları terk ederken onların üzülebileceğini bile düşünemezler. Güçlü olmayı duygusuz olmakla karıştırırlar.
Hepiniz aynısınız geyiği. Madem aynıyız önüne ilk gelenle evlen karış çoluğa çocuğa. Eğer değilsek tecrübedir de önyargısız yaklaş geri kalana. Sonra ben uğraşıyorum önyargıyı yıkıp güveni kazanmakla.
kazma bir adamdan kazık yediklerinde bu durumu erkek değil misiniz hepiniz aynısınız diyerek cinsiyete bağlamaları. bu yanılgıya kapılmalarının en büyük nedeni ise toplumun bireylere dayattığı cinsiyet rolleridir.