bu durumda türk erkeği de çocuk yaptırmaktan başka bir işe yaramıyo... (bkz: doğru orantı)
çalışmaz, ilgilenmez, sevgi vermez, iyi bi hayat sağlamaz, yardım etmez, destek olmaz...
(bkz: ben o kadarsam sen de bu kadarsın)
bulaşık eldiveninden evlat sahibi olunsa, emin olun hepinizi kuşgribi olmuş kümes hayvanları gibi çuvallarla kuyulara atar, benzin döker, yakarım...
he ama gelin görün ki, ekolojik denge denen bişey var, zararlı olsalar bile zehirli örümcekler bile haalaa neslini koruyor.
bir türk erkeği olarak hassiktir diyorum hassiktir. bu sözleri bir de insan içinde söylemesini tavsiye ediyorum zat-ı muhtereme.
1200 yıllarından kalma bir kafa yapısıyla ortaya atılmış bir söylemdir. zaten dikkat çekmeye çalışmak böyle absürd, zeka seviyesi bir trollünkünü gerektiren laflar söylemek farzdır. arkadaşta böyle yapmış.
valla doğru bir genellemedir değildir bilmiyorum. ancak şunu söyleyebilirim. yakın zamanda özellikle "bana zengin koca lazım" diyen epey hatun gördüm... ya da "zengin herif bizi bulmaz" söylemleri. şimdi sebebini düşünüyorum. belki şu olabilir. kendisi asgari ücret alsa, hani atıyorum bir mağaza personeli olup hadi 1 milyar maaş alsın. eşi olan erkek te alsın o kadar. sonra bu iki kişi istanbul'da yaşıyor olsun. yüksek ev kirası, elektrik, su, doğalgaz, bakkal çakkal borçları ile çocuk masrafları ve sağlık harcamaları derken maaş daha ay sonu gelmeden bitiyor olsun. kredi kartı ile içeri girilen durumları da dahil edersek yeme de yanında yat. bu tip bayanların bolluğu, aşk ile evlilik yapıp maddi krizlerle düğümlenerek çöken aileleri gören hatun kişi aciz hale düşüp sanıyorum korkmaktadır. bu korku ona zengin koca aratmaktadır. 25 m subay ya da polis ya da garantili başka haltlar ile paralı adam arayışına sokmaktadır.
şimdi bunları yazdım falan filan. peki çözüm nedir. efendim çözüm yoktur. çözüm bir bayanın sabrı, dayanabilitesi *, sevgisidir. her bayan illa ki bir olmayacak, kimisi ağır durumları kaldırabilecek ve kimisi kaldıramayacaktır. bize düşen her ikisine de saygı duymaktır. maddi sorunlarla dolu bir hayatın solgun yüzü olmak ta kolay değildir. parıltılı bir hayatın mutsuz hatunu olmak ta. seç bakalım.
edit: son olarak eğer bir isviçre ya da bir norveç'in sahip olduğu ücret standartlarını insanlarımıza verebilseydik bu muhabbetleri yapmıyor olurduk. *
neden tüm genellemelere türk kadınları üstünden olumsuz eleştirilerle yapılıyor? diğer ülkelerin kadınları şu yapılan genellemeleri içermiyor mu? aksine anlatılanlar onları anımsatmıyor mu?
türk kadınları eskisi gibi altta kalan, ezik varlıklar olmadığı için göze batmaya başladı. onlar da birçok alanda kendini gösteriyor. o kadındır yapamaz denilen birçok şeyi yapar oldu. daha özgürleşti. yediremeyen erkekler de kadınlardaki bu değişim üstünden prim yapmaya başladı. gördükleri tüm kendine özen gösteren, bakımlı kadın bir takım hevesler peşinde oluyor nedense. kadınların da gezmeye tozmaya hakkı yok mu? istediği kadar çıkar gezer takılır, yeri gelir hovardalığını bile yapar. kime ne! erkekler yaptığında sorun yok, kadınlar yaptığında adı farklı şeylere çıkıyor.
uyanın artık. her gördüğünüz özgür bünye sizin sandığınız o amaçları güden kadınlardan değil. kadın erkek ayrımı yapmayı bırakın artık. herkes çıkar gezer, herkes süslenir püslenir -ki bunu erkeklerde de eskisinden fazla görmeye başladık-, herkes hovardalık yapar, ama kız erkek ayrımı olmaksızın.
paralı erkek peşinden koşmak mı? varlıklı kadınların kölesi olan erkeklere ne demeli? artık değiştirin düşünce yapınızı. açın görüş mesafenizi. kadın geziyor tozuyor diye bozulmadı, yapısal eşitlik başladı. türk kadınları bastırılmış bir topluluk değil, özgür birer bünye artık.
yok şöyleler yok böyleler diye genelleme yapmayı bırakıp onları tek bir birey olarak görmeyi deneyin. onlara çocuğumu yapsın, yemeğimi yapsın, evimimin hanımı olsun, ben gezip tozarım, şunu bunu yaparım, onu ilgilendirmez diyerek hareket etmeyin artık. en az sizin kadar hakları, düşünceleri, varlığı olan, çocuk yapmaktan çok daha fazlası olan birey artık onlar. onlar küçümsediğiniz türk kadını değil, onlar diğer ülkelerin hatunlarından çok daha fazla size katlanıp, hayatınızı adam etmeye yardım edebilecek ülkenizin kadınları, onlar sizin dönüp dolaşıp yine varacağınız varlıklar. zekasını küçümsemeyin, zeka düzeyinin yüksek olmasına katlanamadığınızın farkında olup, safa yatarak, siz farkında olmadan sizi yönlendirebilecek tek varlık onlar. siz bakış açınızı değiştirmedikçe o bahsettiğiniz savaşta erkeğinin yanında olan kadın ruhunu yakalamanız da imkansızlaşacak. oturup konuşun ve tanıyın, anlamaya çalışın onu, genellemelere tabii tutup kaybetmek yerine. ve kabullenin o da en az sizin kadar özgür bir birey.
ayrıca,
sizleri, yani bu fikri öne sürenleri babası mı doğurdu çok merak ediyorum... siz nasıl varoldunuz... varoluşunuz mu bünyenize ağır geldi... hani işe yaramamak, boş insan olmak, vs sizi bunalıma sokmuş olabilir. aslında anneniz babanıza tepkilisinizdir de, nerden nası hınç alacağınızı bilmiyorsunuzdur...
yardımcı da olmak isterim her şekilde...
o çıktığınız yeri küçümseyen, ama buna ramen o çıktığı yere, kendi sonradan çıkmalarını sokmak için taklalar atmıyor musunuz...
sizin bunları yapmanızın tek sebebi, bizim annelik yetimiz! sizi durdurmanın, hayatı yaşanabilir kılmanın tek yolu aslına bakılırsa...
peki daha da değişik bi açıdan bakalım olaya,
alman kadınlarının veya fransız kadınlarının çocuk yapmaktan başka görevleri var mı...
neden türk kadınları ayrıca...
bi başka soru:
kısır kadınlar, evlat sahibi olamayan kadınlar da iş kadını olup, piyasayı, sektörü veya dünyayı kurtarabilir mi... cevabı evet bu durumda...
lütfen gidilsin, evde hiçbirşey yapmadan devamlı doğuran annelere sorulsun o zaman. ne işe yararlarmış diye.
kişinin "kadın" deyince aklına birtek cinselliğin gelmesinin sonucu olan düşüncedir.. türk kadını doktordur, öğretmendir, mühendistir, hemşiredir, çocuk bakıcısıdır, bankacıdır, vs vs ayrıca annedir. anne olması diğer vasıflarını yokeden bir özellik değildir. ayrıca sözlüğü foruma çevirmeye çalışmaa gerek yoktur "?" ile biten cümlelerle.
hayatları boyunca hem evi, çocukları hem işi idare etmeye çalışan türk kadınlarına olan bu bakış açısı haksızlıktır resmen.
genelleme yapan bir trollcan ın saçmalıdığıdır. mallıktır efenim. türk kadını baş tacıdır. böyle aptalca söylemlerin türk kadınını yıpratacağını düşünmek ise gereksizdir.
doğurma işi, başlı başına varolma, hayatı gönüllü sürdürme nedeni olan bir iş. çok az iş bu kadar ödüllendirici ve tatmin edici. hal böyle iken başka bir işe ne hacet.