kendi tercihidir kim ne der ne eder!!!
diyenler ya da edenlerde boş söyler, kuru sıkar. bireyleri, toplumun sıhhatini bozmayan ve fıtratlarına ters düşmeyen bir tercihten dolayı küçük görmek kişinin kendi bunalımından ya da kirliliğinden ileri gelir. yadırgamak faslını aşıp hakarette bulunmak kişinin haysiyetsizliğine işarettir efenim.
eline attırılası yaratık. çok sevdiğim bir arkaşıma denk geldiydi bu denyo. oracıkta sikesim geldi, işte böyle mendeburlar yüzünden güzel dinimiz karalanıyor.
madem çok dikkat ediyorsun öyleyse o ortamda bulunmayacaktın. haa madem insansın, illa ki insan içine çıkıyorsun o zaman da insan gibi davranacaksın.
dünyadaki tüm kötülüklere alışmış olan biz çağdaş bünyelerin her nedense yadırgadığı seçimdir.
inançlarına bağlı olmanın bu kadar aşşağılanmaya çalisıldığı bir dünyada kendisine namahrem denmiş kişiye dokunmama hakkını kullanan en asil duygunun evladıdır.
Babam öğretmişti küçükken ( nerden bilsin adam) tanımadığın veya çok samimi olmadıklarına elini uzat diye. beş yaşında bile yapardım ben bunu, nasıllll der onay bekleyen bakışlarla bakardım babama. çok önemli bir şeyi hatırlamış gibi. ne safmışım, normal olanmış benim yaptığım, dahi değilmişim hıh. şimdi her girdiğim ortamda, içgüdüsel olarak uzatıyorum elimi insanlara, bir saniye falan babamı da arıyor olabilir gözlerim ama onu kafa karışıklığıma verin. zaten hassas bir yapım var, otobüs şöförü ters baksa, gözlerim dolar, birisi çocuğuna tokat atsa içim erir. bir de sen böyle bir insanın uzattığı eli, gözlerini hafifçe kapatarak, ufak bir baş hareketiyle reddet, el birkaç saniye havada kalsın, herkes sanki bana bakıyor, başladım kızarmaya, yerin dibi bile kurtaramaz beni. off ne günahkar ne pis bir yaratıkmışım ben ya. ulan adam, abdestin bozulursa git bir daha al. değer mi birkaç saniye sürse bile dünyamı ters yüz etmene. olayın dini boyutunu bilemem, o anda onu da düşünemem, yüzümdeki kızarıklık ne zaman geçecek derdindeyim, sırıtma be pis pis
tanışılan bayanla tokalaşmak için önce onun elini uzatmasını beklemenin bir görgü kuralı oldugunu bilen erkektir. tabi 'bayan elini uzatmışsa ve o eli sıkmamışsa' savunmuyorum bunu.
abdest şafii olanlarda bozulur. hanefinin kendisine bırakılmıştır durum.
yalnız bu gözler sıkıntı yaşamamak adına davetlere parmağı kırılmış misali sargıyla gidip (özel doktordan alınma bi kaç parmağa uygulancak şekilde) durumu kurtarma vaziyetine gireni de görmüştür.
şimdi pek böyleleri de kalmamıştır. *
sapık insan tipidir. Bir insan karsı cinsle tokalaşınca hangi cinsel durtuleri uyarılıyorsa artık. Babamın guzel bir sozu var bilmiyorum belki baskasindan duymustur oda. Insanın aklına gelmeyen seyi zorla getiriyorlar.
tarikatlarındaki kurallar gereği ve inanışları gereği kendisine ait olmayan kadına el sürmeyen erkek modelidir.
örneğin; abdullah gül ile tayyip erdoğan aynı tarikata mensup oldukları için birbirlerinin eşleriyle asla tokalaşmazlar ve birbirlerinin eşleri hakkında konuşmaktan uzak dururlar.
not: tarikat kurallarına göre haram saydıkları bu davranış yüzünden ben eksi oy almak istemiyorum. sadece bilgi verdim. inanmayan eksilemeden önce araştırabilir.
öncelikle şunu söylemek gerekir ki, bu tamamen kişisel bir tercihtir. dolayısıyla bu konuyla alakalı olarak bir insanı yargılamak kimsenin haddine düşmez. fakat konuyla alakalı genel bir yorum yapacak olursak, saçmadır bu. saçmalığın önde gidenidir hatta. günümüzde kadınlar, erkekler gibi hayatın her alanında yer alabilmeyi başarmışlardır. örneğin, bir iş anlaşmasını ya da diplomatik bir görüşmeyi bir kadınla yapmak hayatın bir parçası artık. e hal böyle olunca, söz konusu kadının elini sıkmamak, ona yapılan bir hakaret, bir saygısızlıktır kanımca.
fakat işin daha garip yanı, bunu dindar olduğunu iddia eden birine anlatmak neredeyse imkansız. çünkü anlatmaya çalıştığınız an, size kuran ı kerim'den bir söz veya peygamberimizin bir hadisiyle karşılık veriyor. fakat anlamadığı şey şu ki, artık dünya farklı. insanlar farklı. kuran ı kerim'in, zamanında yola sokmak için inmiş olduğu insanlar yok artık. haliyle biraz akıl fikir kullanmak gerekiyor. neyin doğru neyin yanlış olduğunu, biraz da biz düşünmeliyiz. eminim ki şuan bir peygamber daha gelse, ve dese ki; " Kapanmanın artık bir anlamı yok. Kadınlar kapanmayabilir!", şuan kapanmanın çok doğru olduğunu iddia eden birçok insan bunun mantıksızlığına inanır. körü körüne inanılıyor çünkü. sadece korktukları için inanıyor insanların çoğu. akıllarında "ya cehenneme gidersem!" korkusu var sadece. düşünme gereği duymuyorlar. bu nedenle de müslüman toplum, hıristiyan toplumun, bilimsel açıdan elli yıl gerisinde.
neyse, bu konuyla ilgili söylenecek çok şey var aslında, ama ne de olsa hiçbir şey değişmeyecek. bu kafa yapısı kolay kolay değişmez.
önemli bir insandır, sayıları azdır. olması gerekeni uygulayabilen kişiliktir. (bkz: harama yaklaşmayınız)
bazı insanları anlamak mümkün degildir, elini sıkmayan iş arkadaşını eleştiren bir bayan, gider kocasına dünyayı dar eder, sebeb, iş yerindeki falanca kadınla olan samimi diyalogudur eşinin, ya da neden o kadına öyle baktın, neden şu kadın sana öyle baktı diye. çelişkili insanlar inanan insanlarla ilgili bence yorum yapmasınlar, kocalarını ya da karılarını paylaşabilirler gönüllerince. paylaşmayanı eleştirirken içine düştükleri neden ama biz orospumuyuz zihniyetine hiç gerek yok, dindar insanlar onları kendi düşündükleri gibi eleştirmezler, insana insan oldugu için yaklaşırlar.