var böyle bir merak. arızalı bir adam bulunur, bütün vakit, enerji kusurlarını düzeltmek için harcanır. adam değişir mi? hayır. sinirler yıpranır, saç baş yolunur..
Sen eline hamur alıp onu yoğursan ya sayın beyin? Bir varlık -bak var olmaktan geliyor bu kelime- ancak kendini var edebilir. Kendini doğurur ve biçimlendirir. Karsındakini etkileyebilir, belki boyut katabilir, besleyebilir, ya da parçalarını koparıp gidebilirsin ancak bunu karşındakinin sınırlarına ne kadar ulaşabileceğine izin verdiği kadar yaparsın; bunu da fark etmeden, şu bahsettiğin hedeyi hedeflemediğinde yaparsın zaten. Buna da 'adam etme' değil, çarpışma, karşılaşma, hayata dahil olma denir belki.
Bir de denklem çok basittir.
Çarpıştın mı ?
Yeap.
Nasıl biri, sevdin mi ? (Bak burada küçük beyninle kurgulamandan bahsetmiyorum, cidden 'o' nasıl biri)
Yeap.
E daha ne?
Sevmedin mi?
Cık .
Eh get out !
Akıllara zarar, denyo meraktır.
Bu merakın, boşa harcanan enerji ve zaman olduğunu anlayacaktır lakin o gün aynaya baktığında kendini tanıyamayacaktır.
" adam" olan erkeklerin sevdiceği olunuz, bırakınız boş beleş emekleri!
yüksekten uçanın düşüşü sert olur, "erkek değil misiniz, hepiniz aynısınız." sitemi ile sona erer. hepimiz aynı değiliz hanımefendi, her seferinde benzer hemcinslerimize bulaşıyorsunuz sadece. içinde olmadığı sürece bir erkeği değiştirmeye muktedir hiç bir hanım yoktur*.