ortaçağ düşüncesinden öteye gidemeyen gerçek olmayan gerçektir. fizyolojik manada olmasa da kadın ve erkek eşit hak ve özgürlüklere sahiptir. özgürlük, bireyin başka bireylerin sınırlarına tecavüz etmeden istediği her şeyi yapabilmesidir. buna göre de kadın pekala özgürdür. ayrıca evlilik bir kadının sahibi olmak değil bir kadını sahiplenmektir. bu iki durum arasındaki korelasyonun net anlaşılmamış olması bugün yaşanan kadın-erkek arasındaki toplumsal sorunların temel sebebidir.
ancak kadının zekasından ve becerisinden korkan zekasızın öne sürebileceği bir tezdir.
ne fizyoloji, ne sosyal yapı ne de duygusal olarak bir kadının yapamadığı ne var günümüzde?
o halde erkekleri bizden üstün kılan ne?
kaldı ki entry de bahsedilen giyim kuşam, sosyal ortam, seçeceği arkadaşlar, takınacağı tavır tarzı şeylerin hiç biri erkek ile kadın arasındaki fiziksel farklılıklarına, erkeğin kas gücünün avantajına dayanarak kısıtlanacak şeyler değildir.
ayrıca özgür bir kadının güvenliğini tehdit eden bşy varsa o da sapkın düşünce yapısındaki diğer erkeklerdir.
burada kısıtlanması gereken kadınmıdır?
erkeklerin bilmem nerelerinden uydurduğu önermemsidir. kadının kendine yetemeyecek ayakta duramayacak bir varlık olduğunu iddia etmek bu devirde dünyanın çevrelediği ülkeler içindeki malum konumumuzun etkisidir. tabi sosyo kültürel olgular da var. kadın bilmez yapamaz, kadının yeri kocasının yanı sobasının başıdır,kadın sadece cinsellik aracıdır, kadın bilmez beyi bilir mantıkları bu toplumda yerleşik olduğundan ataerkil yapı icabı bu tarz önermemsilerin değişik zamanlarda ortaya atılması da söz konusu olabiliyor.
özgürlük herkese her şeye...
diğeri ayrımcılık olur ki, sınıfta kalırız!
kadın-erkek eşitliğinin olmadığı bir ülkede söylenen söylem. başka bir deyişle gelişmiş, modern ve geri kafalıların olmadığı bir ülkede asla söylenmeyecek bir söz.
