sonuçta denize mayo ile giriliyor, bu kafa kadın olmayı da çook zorlaştırır, sonuçta bu gün tesettürle denize giren banyoyada girmeye kalkar, düğüne de donla gidicem der. bu kadın olmanın zorluğu değil mal olmakla ilgili bişe... bi sen mi müslümansın, bunca bikinili fahişe mi? diye sormazlar mı adama
salt "kız" veya "kadın" olmanın getirdiği bir durum veya sınırlama değildir. Deleuze açısından kadın olmak, hayvan olmak, erkek olmak sadece birer oluştur. yani bir "benzeme" hali değildir. Peki oluş nedir? kelimenin tam anlamıyla yaratmaktır. Halihazırda "benzeme" durumu ekseninde kendini temsil eden insan dışarıdaki dünyanın bir temsili haline gelir.
Evin toplu olacak, yemek ve temizlik her zaman yapılmış olacak, ağzından kaba bir söz çıkmayacak. Çünkü bir kıza hiç yakışıyor mu sözü anında yapışır suratınıza.*ruşen amcanın oğlu sedat bile odasını topluyormuş aa ne kadar ayıp.
kız olmak başlı başına başkalarına bağımlı olma, özgür hareket edememe, şu bunu dedi ,başkası beni burdan geçerken gördü ,aman yanlış anlamasınlar ! diye düşünmektir yaşamı boyunca .yani kız doğmak kısıtlanmış insan olarak doğmak kelimesinin karşılığıdır benim lügattim da!
En guzel anlatilmis sekli budur bence, ellerine saglik (bkz: #20593104) kadinin degeri hic bir zaman bilinmemistir, uzerinde kara bir lekeyle dogmus gibidir, ne yapsa yargilanir, kotu seyler olsa kadina hak etmistir gibi gorulur. Oysaki kadinlar kullanilip atilcak esya deildir, sevdigi icin herseyi goze alir, ilerde evinizin hanimi, evlatlarinizin annesi olacak birisidir, yada anneniz ablaniz teyzeniz nineniz halanizdir. Kadin candir.
