olmayan eşitliktir. bedenlerimiz, halet-i ruhiyelerimiz, bakış açılarımız, fiziki yeterliliklerimiz, olayları yorumlama biçimlerimiz, herşeyimiz ama herşeyimiz farklı olduğu için evlenmiyor muyuz karşı cinslerimizle birazda ? he ben bu saatte ayaktaysam, birazdan dışarıda yağan yağmuru yiyeceksem, hukuki anlamda eşit olmamız zaten gerekmekte.
olmayan eşitliktir. kardeşim bu iş bugün öyle bir noktaya geldi ki amına koyayım, kadınlar erkeklerden daha fazla eşit ulan. bu nasıl bir şey ben anlayamaz oldum.
o yüzden söyleyeceğim şey; kadın ile erkek eşit değildir, olamazlar da. sikik sikik kavramlarla gelmeyin artık amk.
koca bir yalandan ibarettir. sözünü etmek istediğim şey birinin diğerinden üstünlüğü değil, eşitsizlikleridir.doğamıza aykırı bir yaşam bize mutluluk veremez, doğada da kadın ve erkek arasında derin uçurumlar vardır. eğer eşit olsaydık aynı şekilde evrilirdik.
yaşı 300 olan ideolojileri kutsal kabul edip, binlerce yıllık doğamızı yok sayıyoruz. bu da modern insanın en önemli sorunlarını beraberinde getiriyor.
kadın erkek eşit değildir. yasalar da ona göre şekillendirilmelidir. yasalar bireyselleşeceği yerde, herkes kalıptan çıkmışçasına şekillendikçe yeryüzündeki hiçbir sorunu çözemezsiniz.
tarihsel olarak baktığımızda ilk zamanlar erkeklerin kas güçlerini kullanarak güvenliği ve avlanarak evin genel ihtiyaçlarını karşıladığı, kadınlarınsa evin içinde çocuklara bakmak ve temizlik gibi işleri yaptığı iş bölümünün son iki asırda kapitalizmle birlikte kadının da işgücüne aktif olarak katılmasıyla kaçınılmaz olarak ortaya çıkmış, ancak kadınların erkeklerden farklı olarak doğurgan ve anaç yapıları ve biraz da geçmişteki alışkanlıkların değişmesinin zorluğu nedeniyle günümüze kadar devam etmiş olan, evrimini tamamlayamamış kavram.
erkeklerin ve kadınların fiziksel ve ruhsal koşulları nedeniyle salt eşitsiniz diyerek sağlanması pek de mümkün görünmeyen eşitlik hukuk önündeki eşitliğin yanısıra kadınların bazı alanlarda korumaya alınması yoluyla desteklenerek sağlanmaya çalışılagelmiştir. ücretli ve ücretsiz doğum izinleri, kadına şiddetin cezalandırılması, kadın sığınma evlerinin varlığı buna verilebilecek örnekler olabilir.
kadınla erkek arasında bu eşitliği ihlal edecek her türlü suçun genellikle ispatı zor olduğu için mutlak eşitlik yolundaki ilerleme hala son derece yavaştır.
erkek-kadın eşittir. ama erkek biraz daha eşittir.
kadın paradokstur. kuzunun yanından geçerken kafasını dahi çevirmeyen kurt düşler. ne fiziksel ne de idari gücü erkekle eşit olmamasına karşın eşitlik ister.
duygusallık ve merhamet kavramları tanrı tarafından daha yoğun bulundurulan canlılardır. narindirler, çabuk kırılırlar. çiçek gibi her daim ilgi ve sevgi beklerler.
otorite ve otomasyonun kumandası elinde olsun ister ama kendisini sarıp sarmalayacak güçlü kollar da ister. öyledir işte. ne yardan geçer ne serden.
ilk insandan bu yana erkek ve kadın arasında mutlaka bir fark gözetilmiş. ne hikmetse, neye icabetse son dönem bir furyadır gidiyor kadın erkek eşitliği diye. neden zorlanır bu sahtelik anlamak da hani pek mümkün değil. kadının yeri farklıdır erkeğin farklı.
müslümanlara ve islam dinine göre olmayan eşitliktir. yani hem müslüman hem kadın hakkı savunucusu eşitlikçi olunmaz.
nisa suresi 34. ayet
Erkekler, mallarından (kadınlar için mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyle ve Allah'ın, onların bir kısmını, diğerlerine üstün kılmasından dolayı, kadınların üzerinde daha çok kâimdirler (koruyup gözetici, idare edicidirler). Bu bakımdan salih amel (nefs tezkiyesi) yapan kadınlar itaatkârdırlar, Allah'ın (onların haklarını ve iffetlerini) korumasıyla, onlar da gaybde (kocalarının yokluğunda hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) koruyucudurlar. itaatsizliklerinden (baş kaldırmalarından) korktuğunuz (kadınlara) ise (önce) nasihat ediniz. Ve (sonra da) yataklarında yalnız bırakınız. Ve (hâlâ itaat etmezlerse) onlara vurunuz. Bundan sonra eğer size itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah Âli'dir (yücedir), Kebîr'dir (büyüktür).
Eğer " kadının toplumdaki yeri " diye bir muhabbet dönüyorsa eşitlik yok demektir dostlar. Dünya erkeğin egemen olduğu ve rahat etmesi üzerine kuruludur. History kelimesi he-storydir özünde. Erkeğin hikayesi işte.
kadın haklarına karşıyım, insan hakları vardır kadını da insan yerine koyduk yetmedi kadın hakları istiyorum dedi.. canım siz insan değil misiniz ?
sonrada feminist bir grup çıktı ortaya kadınlar en az erkekler kadar insandır dedi... tamam da inkar eden mi oldu ?
kadın sadece duygularının esiri bazen sahiplenmek ister bazen sevilmek bazen güçsüz olup erkeğinin sahiplenmesini ister bu durumda erkek ön plana çıktığı zaman kadın ezilmiş varlık durumuna düşüyor.
ben bir erkek olarak kadının üstünlüğünü kabul ediyorum, sonuçta kadın erkek eşittir.
zamanında erkeğe pozitif ayrımcılık ile bozulmuş olan ve bu sıralar kadına pozitif ayrımcılık ile bozulmuş olan kadın ve erkeğin birbirine siyasi ve hukuksal açıdan eşit olma durumudur.
yoktur, kadınlar daha eşittir. türkiyede kadınlar işlerini daha kolay halleder, sınavlardan daha yüksek notlar alırlar. işyerinde yükselecek durumda olan bir kadın ve erkek varsa kadın öne geçer.
ayrıca kadınların hem eşitlik isteyip hem valizlerini erkeklere taşıtmaları, trende kapıyı, otobüste camı açmanızı beklemeleri de saçmadır. e hani eşitlik vardı açsana kapıyı bacayı madem. avrupada kadınlar eşit ama her şeyde eşit. ojeli tırnaklarıyla hart diye tren kapısı açarlar, valizlerini kendileri taşırlar ve bunu daha anaokulundan öğrenirler.
türkiyede kadınlar eşit olmak istiyorsa -ki buna bence hiç gerek yok, gayet rahatlar- işe kendilerinden başlamalı ve her işlerini kendileri görmeye çalışmalılar.