çocukluk travmalarındandır. ayrıca hem korku veren, hem de erotik çağrışımlar yapan bir imgedir. ki zaten korku ve erotizm birbirine fazlasıyla yakışır.
bana çocukluğumun konyasını ve ankarasını hatırlatan bişeydir . nedense yaşadığım yer olan istanbulda az rastlardım bunu ama ankaray halama gittiğimizde veya annemin bütün akrabalarının yaşadığı konyaya gittiğimizde neredeyse her evde görürdüm . sanki tren bileciği geçtimiydi bunlar başlardı . çocuk aklı işte .
çocukluktaki en büyük hobisi sabuna gazoz kapağı sokup da sabunluğa yapıştırmak olan ve bunu bir başarı sayabilecek derecede denyo olan insan evladının çocukluk travmalarının başında yer alan nesne. uzun kırmızı tırnakları, zengin bir kadının eli gibi duran havası, avcunu açıp bir şey ister gibi değil de tam tersine ters durarak "elimi öp, saygı duruşuna geç lan" diyen havası ile korkunçlu, ürkünçlü bir sabunluk. hatta hakkında bu kadar entry girildiğine göre bir sabunluktan daha fazlası. dönemsel bir gariplik. her evde olması da bağımlılık yaptığını gösteriyor bizlere. sen ne biçim bir şeysin kadın eli şeklindeki sabunluk?
çocukken ellerim büyüdüğümde böyle güzel olsun, kırmızı ojelerim olsun diye düşlenirken büyüyünce elinin aynısı olduğunu görüp mutlu olduğun sabunluktur sabunluğu. pembe ojeli olsa daha şık olurdu. gerçek ellerde pembe güzel oluyorda.
bir dönem banyomuzun fayansına şeref vermiş sabunluktur. pek severdim kendilerini. annemin elinden sonra dokunduğum ilk kadın eli o sabunluğa aittir. *