Eski tadından uzak, git gide sakinleşmeye başlayan ilçemizdir. Bir zamanalr Anadolu yakasının eğlence yeriyken şimdilerde erken saatte kapanan mekanları, ana caddede akşamları seyyar köfte tezgahlarının kurulduğu bir yer konumundadır.
üsküdar hariç bana anadolu yakasını tanımlayan kelime, mekan.
aşık olduğum ilçe.
aşk yaşadığım ilçe.
sokaklarında elele bi adamla dolaşmaktan keyif aldığım gecenin 3ündeki karmaşıklığını sevdiğim ve sabahın 7sinde okula giderken ki sessizliğini sevdiğim yer.
Son ve en çok sadık kalacağım aşkım.
iatanbulda kadıköyden başka bir yerde yaşayamam artık sanırım.
En büyük aşkların başladığı yer falan diyorlar ama bana henüz aşk denk gelmedi...
Bir de, cadde konsepti yaratmaya çalıştıkları bi yer var, orayı hiç sevmedim nedense.
semtimdir, dünyaya gözlerimi açtığım yerdir. bu semtte doğduysanız, fenerbahçelisiniz demektir. hangi takımı tutuyorsun diye soranlara, kadıköylüyüm cevabını vermektir.
hayatımın en güzel anılarını yaşadığım ve yaşamaya devam ettiğim, istanbul'da kopamayacağım tek yer. istediğiniz her şeyi bulabilirsiniz. bir yerde alışveriş yaparken başka bir sokağa gidip arkadaşlarınızla kahve içebilirsiniz ya da gidip bir barda eğlenebiliriz. moda sahilinde yürüyüş yapmayı, sahaflarını gezmeyi, sokaklarında boş boş dolanmayı hiçbir şeye değişmeyeceğim yerdir. lise yıllarımdır, üniversite yıllarımdır kim bilir belki de geleceğimdir. uzun süre görülmediğinde koşa koşa gidilip hasret giderilen yerdir, işbu yazarın istanbul ile olan bağının kalbidir.
bir de ezginin günlüğü'nün tek kelimeyle harika şarkısı. kadıköyüme de bu yakışırdı diyerek sonlandırdığım entry bu olsun o halde.
Sen uzaklarda ülkem, ben gurbette bir göçmen
Zamanı durdurabilsem, ne ben kalsam ne sen gitsen
anadolu yakasının üssü konumundaki ilçe. üniversitemin olduğu, çoğunlukla takıldığım nadide ve güzel bir semt. özellikle yağmurlu bir günde, kapşon, müzik ve yalnızlık üçlüsü ile etrafı gezdiğinizde çok zevkli anlar aklınıza kazınıyor.
garip bir yerdir kadıköy. hüzün, sevinç, mutluluk, ayrılık, kavuşma, sevgi, aşk hepsini içinde barındırır. sokaklarında yürümek insanları başka bir yere götürür. ayrıca ezginin günlüğü' nün harika şarkısıdır.
Bir akşam masası, iki kişiyiz, sen ve ben.
Gidiyorsun hiçbir şey söylemeden, birden.
Kadıköy'de bir yağmurlu bahçeden.
Yıllar külleniyor, izi kalıyor aşkın.
Yüreğim kurtulsada yangından, alevden.
Yana yana kül olayım, unutup yine sevdalanayım.
Geçmem bir daha Kadıköy'den.
Sen uzaklarda ülkem, ben gurbetde bir göçmen.
Zamanı durdurabilsem, ne ben kalsam ne sen gitsen.
Yana yana kül olayım, unutup yine sevdalanayım.
Geçmem bir daha Kadıköy'den.
Ey akşam vapuru, sana mı kalır dünya?
Ben o yağmurlu iskeleye inmem, inmem.
Yana yana kül olayım, unutup yine sevdalanayım.
Geçmem bir daha Kadıköy'den.
Sen uzaklarda ülkem, ben gurbetde bir göçmen.
Zamanı durdurabilsem, ne ben kalsam ne sen gitsen.
Yana yana kül olayım, unutup yine sevdalanayım.
Geçmem bir daha Kadıköy'den.
Geçmem bir daha Kadıköy'den...