Kışın sarı sokak lambaları ve düzenli döşenmiş kaldırım taşları eşliğinde ciğerime işleyen soğukta yürümenin ayrı bir zevk olduğu ve her zaman insana yalnızlığını hatırlatan kargacık burgacık yollarıyla insana mazoşist tat bırakan bir eylemdir.
sabah kadıköy çarşısında dolaşıp beyaz fırında poğaça-çay yaptıktan sonra, akmar pasajını müteakip, alkım kitabevi dolaşılır, en alt kattaki ucuz kitaplardan alınır, kitabevinin içindeki kahve dünyasında sabah kahvesi içilir. ardından ara sokaklardan yukarıya bahariye caddesine doğru çıkılır, mağazalara baka baka moda'ya kadar kedi kokulu loş sokaklardan yürüye yürüye gidilir, ali usta'dan dondurma alınıp, sahilin sırtındaki çay bahçesinde oturulup kitap veya gazete okunur, arada denize ve geçen gemilere bakılır.
boğa'da bulaşacağınız biri yoksa ta ordan pizza hut'ın sokağına girmekle başlar.
sonra berberler.
daha sonra cingeneler.
en sonunda barlar sokağı.
yürüyün amk.
rıhtımdan başlanıp çarşıya girilir, akmar dolaylarından reks/barlar sokağı turlanıp moda ya da altıyol taraflarından biri seçilir. moda tarafı seçilirse işin ucu şükrü saraçoğlu'na kadar uzanır, altıyol seçiminde ise başlanılan yere ya geri dönülür ya da eve dönülür.
mevsimi fark etmez güzeldir kadıköy sokaklarında tek başına yürümek.
