o bu değilde az önce basın toplantısını izledim bu şahıs ve saz arkadaşlarının. iç işleri bakanının yanında halıya işemiş köpek suçluluğunda duruyordu. bakan vali bok püsür hepsi konuştu, en son basın açıklaması biterken bakan önündeki mikrofonu kadir topbaş'ın önüne sürükleyip "sizin ekleyecek/söyleyecek bi şeyiniz var mı kadir bey" gibi bi laf etti. ayy abisi bu bi kızardı bozardı içinden kendi kendine bi şeyler fısıldadı, sonra ıkh mık yok diye kızarmış bi ifadeyle önüne sürülen mikrofonu bakanın önüne tekrar geri sürdü "bana niye verion lan mikrofonu" der gibi. çok trajikomik bir görüntüydü, ibreti alem için bulun buldurun o görüntüyü. sanırım rte kendisine "sen konuşma kadir, sen konuşunca boku çıkıyo aq" dedi. oysaki biz kendisinden şöyle bir açıklama beklerdik.
- başkanım dere yatakları yanlış yapılanmadan dolayı taştı, alt yapı yetersiz,
-- peki tokyo'nun altyapısı yeterli mi?
- 30 küsür can kaybından bahsediliyor
-- laikci misin lan sen?
30 kişinin öldüğü bir günde basın açıklamasının büyük bölümünü Bosna Hersek'e gitmediğine Ankara'ya gidip döndüğüne bunun siyasi bir iftira olduğuna ayıran eşsiz belediye başkanımız.
fatih gezisinde, 'başkanım tüp paramız yok' diyen vatandaşın eline 50 lira sıkıştırmasıyla tanıdığım şahıs, i. melih gökçek özentisidir. o ki en kötü belediye başkanlarından...hem de 20 yıl...hem de seçimle...
seçimler yaklaşınca makam aracından inip halkın arasına karışmaya çalışan bu şahıs, seçimlerde amacına bügüne kadar ulaşmış, yaşanan son rezillikten sonra yine de ulaşacaktır gibime geliyor hani.
ha unutmadan yine son rezillikten sonra, erozyonu önlemede lalelerin rolü adlı sempozyumu da sel aldı götürdü. satamadan getirdi.
(bkz: soyad-karakter uyumu)
istifa etmek için acaba neyi bekliyor diye düşünmemize neden olan belediye başkanı. yönetiminde olduğun şehirde 25 kişi ölüyor, önlem alamıyorsun ve önümüzdeki günlerdeki yağış uyarıları için inşallah bu kadar ağır olmaz diyorsun. bu kadar pişkinlik olmaz. istifa etme erdemliğine ulaşan bir akp li görmek istiyorum ölmeden.
ulan ne biçim adamlarsınız siz ya . adam ayağınıza bedavadan rafting yaptırmak için imkanlarını seferber (!) ediyo siz kalkıp adamı mesnetsizce , çirkince eleştiriyosunuz . size de bir şey beğendirilmiyor ki anam yuhhh size !
istabulu avrupa başkenti yapma uğruna havaları dahi değiştirmiş olan istanbul belediye başkanı.
londra gibi olduk yeminle. ne zaman yağmur yağıp ne zaman güneş açacağı belli olmuyor.
topbaş, istanbulumuzu bize geri ver. yağmurdan sonra güneş istemiyorum ben...
istanbul'u lalelerle donatacağına ve kavşak düzenlemeleri yapacağına altyapıyı en kötü durumlara karşı hazır hale getirseydi diyeceğim büyükşehir belediye başkanı. ayrıca bu felaket için chp'yi suçlaması gerçekten komik. felaketten kötü etkilenen ve şu anda chp'nin yönettiği silivri ve çatalca 2004-2009 arası partisinde değil miydi ? bu yüzden chp'yi suçlamanın tutarlı bir yanı yoktur. yapmanız gereken ohri'deki tekne faciasından sonra makedonya ulaştırma ve iletişim bakanı mile yanakievski'nin yaptığı gibi istifa etmenizdir. maalesef koltuk sevdası onurun üzerinde.
kendisine karşı halkın susmaması, iki çift laf söylemesi beklenen.
kendi kendine istifa etmeyecek, etmez çünkü öyle bir demokrasi geleneği yok bu ülkede.
yine yanına kar kalacak toplumdan ses çıkmazsa, aynı 17 ağustos depreminde tek suçlu olarak veli göçer gösterilmesi gibi burda da sorumluluk halkın oldu, bravo 10 numara siyasetçi.
günün tespiti kendisinden geldi: selde yaşananlar vatandaşın kendi tedbirsizliğinin sonucuymuş.
yani çarpık yapılaşma, kentsel dönüşüm politikaları hiç etkili değil. eyvallah, başkan ne diyorsa o. çay getirin başkanıma tavşan kanı olsun.
sel felaketinde yitip giden onca kişinin ardından suç chp'nin diyerek nereye varmaya çalıştığını çözemediğim, onca insanın hayatını kayıp etmesinin suçlularından sadece bir tanesi.
kendisi mimardır. imarı pek bir sever. öyle ki durduramıyor kendisini. dere yatağı, sağlam olmayan zemin neresi varsa açıyor imara üzerine bina dikilmesine izin veriyor.
mimar ya kendisi. mesleğini işte böyle ölesiye seviyor. bir de keşke yönettiği ilin halkını bu kadar sevse...
üst geçitlere astığı muhteşem afişlerle, diktiği lalelerle gönlümüzde ayrı bir yer tutan, yüzümüzü güldüren insan. ama bu sefer güldürmedi. ne yaptığını söylersem komple uçarız buralardan. ama kendisi için uçmaya değmez diyorum.
zorunlu tanım: belediye başkanımsı, kömürleşmiş beyniyle abuk sabuk açıklamalar yapan insan (!)
kendisine daha ne methiyeler söylenir de format kaldırmaz malesef ki diyerek kendi kendimi yememe de sebep olmuştur. bu kadar senedir çileden çıkarttığı istanbul halkının kaybettiği akıl sağlığının da baş sorumlusudur.