kader

entry684 galeri36
    34.
  1. Öykü ünlü çin düşünürü Lao Tzu zamanında geçer...Lao Tzu bu öyküyü çok sever,anlatırmış hatta.. Köyün birinde çok fakir yaşlı bir adam varmış..ama kral bile onu kıskanırmış... Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki;kral at için ihityara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.
    "Bu at,bir at değil benim için..bir dost..insan dostunu satar mı?" dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki,at yok..Köylü ihtiyarın başına toplanmış.. "Seni ihtiyar bunak.. Bu atı sana bırakmayacakları,çalacakları belliydi..krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın..şimdi ne paran var, ne de atın"demişler..ihtiyar "karar vermek için acele etmeyin"demiş..
    Sadece at kayıp deyin..Çünkü gerçek bu..ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar..Atımın kaybolması,bir talihsizlik mi,yoksa bir şans mı,bunu hiçbirimiz bilmiyoruz..Çünkü olay henüz bir başlangıç..Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez..
    Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler..Ama aradan 15 gün geçmeden,at bir gece ansızın dönmüş..Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine..Dönerken de,vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş..Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler..babalık demişler;Sen haklı çıktın,atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için şimdi bir at sürün var senin.."karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar.."sadece atın geri döndüğünü söyleyin.bilinen gerçek sadece bu.. ondan sonrasının ne getireceğini bilmiyoruz..bu daha başlangıç.. birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?"..köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden, bu herif sahiden gerzek diye geçirmişler..bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış..evin geçimini temin eden oğul,şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış..köylüler gene gelmiş ihtiyara.."bir kez daha haklı çıktın demişler" "bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. oysa sana bakacak başkası da yok..şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın demişler.."ihtiyar:"siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz" diye cevap vermiş."o kadar acele etmeyin,oğlum bacağını kırdı..gerçek bu.. ötesi sizin verdiğiniz karar..ama acaba ne kadar doğru..hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.."birkaç hafta sonra,düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış.

    Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. köye gelen görevliler ihtiyarın kırık ayaklı oğlu dışında tüm gençleri askere almışlar.köyü matem sarmış..çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş giden gençlerin ya öleceği ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş..Köylüler gene ihtiyara gelmişler.. "gene haklı olduğun kanıtlandı" demişler..oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında ..oysa bizimkiler belki köye asla gelemeyecekler.. oğlunu bacağının kırılması ,talihsizlik değil şansmış meğer..
    siz erken karar vermeye devam edin demiş ihtiyar..oysa ne olacağını kimse bilemez.bilinen tek gerçek var..benim oğlum yanımda sizinkiler askerde..
    Ama bunların hangisinin talih,hangisinin talihsizlik olduğunu sadece ALLAH biliyor... Lao Tzu,öyküsünü şu nasihatla tamamlarmış,etrafına anlattığında:

    acele karar vermeyin, sizinde başkalarından farkınız kalmaz
    3 ...
  2. 33.
  3. yaratılış
    (bkz: insanın yaratılıs amacı)

    özgür irade
    (bkz: newcomb paradoksu)

    1/sonsuz - cüz i irade
    (bkz: olmayana ergi)
    1 ...
  4. 32.
  5. kişinin kendi öz iradesi tarafından çizilen ve allah tarafından görülen yoldur. kadere alın yazısı demek yanlıştır. kişilerin kaderini allah belirlemez, kişiler kendi iradeleriyle kendi kaderlerini çizerler. allah sadece tüm olmuşu bitmişi, olanı biteni, olacağı biteceği bilir ama kesinlikle müdahil değildir.
    3 ...
  6. 31.
  7. film masumiyetteki bekir'in meşhur monologuna temelde sadık kalmış, bunun yanında zeki demirkubuz, filmin geçtiği zamanı masumiyetteki tarih ile ilişkilendirmeyerek harika bir işe imza atmıştır (bu hikayenin herhangi bir dönemde geçebileceğini anlatmak istemiş). ufuk bayraktar oyunculuğu ile bizi bizden almış ve bekir'in geçirdiği dönüşümleri hissetmemizi sağlamış,

    --spoiler--
    ısıtıcıya çay kaşığı ile çay döktüğü sahne ise hafızamıza kazınmıştır.
    --spoiler--

    film zeki demirkubuz'un diğer filmlerinde de olduğu bir final ile bitmez, hayatı olabildiğince yalın anlatmaya özen gösteren zeki demirkubuz'a teşekkürler.

    son olarak
    --spoiler--
    bekir'in filmde giydiği deri ceket ile masumiyette yusuf'un giydiği deri caket aynıdır.
    --spoiler--
    5 ...
  8. 30.
  9. bu kez diyalogların yanında görsel öğelere de önem vererek zeki demirkubuz'un kendine ait bir tarzı olduğunu bir kez daha gösterdiği ve bu kulvarda başarıyla ilerlediğini kanıtladığı film. film zaman kavramını resmen ortadan kaldıran ve her nasılsa izleyicinin bundan rahatsız olmamasını sağlayabilen, seyir keyfi dorukta olan filmlerden.
    3 ...
  10. 29.
  11. üçlemenin ilk ayağı olduğu düşünülünce oldukça özenli, kurgusu yerinde, akıcı bir yapım. masumiyet'te olay örgüsü çözülüyor, yönetmenin eteğindeki bütün taşlar dökülüyor. kader ise serim kısmı. zeki demirkubuz'un artık oturan tarzından mütevellit filmleri şaşırtmıyor. insanların iç dünyasını kameraya yansıtmak konusundaki başarısı göz ardı edilemez. olmuş vesselam.
    (bkz: yazgı)
    (bkz: masumiyet)
    entryle alakasız başlıkla alakalı olarak ise;
    (bkz: clotho)
    3 ...
  12. 28.
  13. zeki demirkubuz'un beni büyük hayalkırıklığına uğrattığı filmi. masumiyet'in öncülü bir film gib yapılsada masumiyet'e bir güzellemeden öteye gidememiştir. vildan atasever'in uğur rolü için kesinlikle inandırıcı bir oyuncu olmadığı gerçeği bence filmin ilk göze çarpan eksisi. anlamadığım şey basında bu filme masumiyetten bile daha iyi diyen sinema yazarlarının nasıl bunu söyleyebildikleri. filmi seyrettikten sonra zeki demirkubuz'un "ben nasıl olsa masumiyet'ten daha güzel bir film çekemem " düşüncesini içselleştirdiğini düşündüm vildan atasever in kader de oynayacağını duyunca filmle ilgili beklenitlerim düşmüştü ama bu kadar da kötü olabileceğini düşünmüyordum. demirkubuz'a titre ve kendine gel diyoruz gelme şu medyanın saçma pohpohlamalarına ve filmografisinde masumiyet gibi bir başyapıt olan bir yönetmen gibi davran.
    3 ...
  14. 27.
  15. iki türlüdür.

    birisi belirlenen kader ; hayata başladığınız nokta.

    diğeri de belirlediğiniz kader ; hayatta geldiğiniz yer.
    2 ...
  16. 26.
  17. öncelikle bu kavramın akaidde tam karşılığına bakacak olursak kader; ezelden ebede kadar olmuş ve olacak şeylerin hepsinin zamanının, yerinin ve nasıl olacaklarının allah tarafından bilinmesi ve bu bilgiye uygun olarak takdir edilmesidir. yani kader bir çeşit ilimdir, ilim nev'indendir.

    buradaki ihtilaf; kulların kendi fiilllerini yaratma esasından doğar.herşey ezelde takdir edilip, levh-i mahfuzda yazılmış olduğuna ve zamanı gelince de kaza olarak icat edileceğine ve kazada hata olmayacağına göre,insan yapmış olduğu şeylerden nasıl sorumlu tutulur? bu soruya iki perspektiften bakmaya çalışak:

    1- herşeyden önce "bilmek" bilinen şeylere ve hadiseye tabidir ve onlara tesiri yoktur. mesela biz güneşin ne zaman ve nerede doğacağını biliriz. söylediğimiz zamanda doğması ,bizim bilgimizden dolayı değildir.ya da meteorolojinin yağmurun yağacağını söyledi diye yağmur yağmış değildir.yağmur yağacağı ve rüzgar eseceği için onlar bilmiş ve yazmıştır. bu ve bunun gibi örnekleri din kültürü kitaplarının hepsinde bulmak mümkündür şimdi bu örneklerden yola çıkarak şöyle temel bir çıkarım yapabiliriz : allah herşeyi kapsayan ilmi ie dünyaya gelmiş ve gelecek olan bütün insanların irade ve kudretlerini nasıl kullanacaklarını,iyiyi mi,kötüyü mü seçeceklerini,neticelerin ne olacağını eksiksiz bir ilimle bilir ve bu bilgisi üzerine de, ezelde insanların her fiilini takdir eder,levh-i mahfuza yazdırır.

    ikinci perspektife geçmeden önce, ikinci perspektifi iki önermenin ışığında değerlendikmek lazımdır:

    önermeler :
    a) tanrı sonsuz ilim ve bilgi sahibiyse, tanrı dışındakilerin özgür iradesi denen birşey olamaz!!!

    b) tanrı, sonsuz ilim ve bilgi sahibiyse, -zerrelerine kadar yaratmış dahi olsa- mahlukatına bir 'özgür irade payı' bırakmaya da gücü yetecektir.

    tanrinin varsaydigimiz sinirsiz iradesiyle insanin her halukarda sinirli iradesini karsilastirmayi denemek sorunun temelini teşkil eder. boyle bir karsilastirmada insanin sinirli ama ozgur iradesinin sonsuz irade yaninda sifira indirgenecegi asikardir(matematik, limit konusu). ama buradan insanin iradesi olmadigi sonucunu cikaramayiz. sadece tanrinin iradesi yaninda insan iradesinin cok kucuk kaldigini soyleyebiliriz.
    çelişkilerin varlığı için pls refer to: dr quantum.

    ikinci perspektif *
    "bu iki alternatifin ikisi de rasyonel ama buradaki kilit nokta olayın hep 'benim algılarıma göre' anlaşılabiliyor olması ya da olmaması sorunudur"
    kanımca bazı şeylerin bizim algılarımıza göre anlaşılamaz olması imtihanı yaşanabilir kılan şeydir zaten. işte güzel ve olması gereken de budur. haşa ya anlayabilseydik. o zaman tüm bu yaptıklarımız boşa olacak ve tanrı diye bir şeyden bahsedemiyor olacaktık. o bizi yarattıysa müsaade edelim de bazı şeyler algılarımız dışında olsun.

    sonuç :

    kaza ve kader'e iman, imanın diğer 5 şartı gibi rasyonel bir zemine oturtulması mümkün olan bir kabullenmedir, teslimiyettir. ama akli boyutunun zemini açısından ilk 5 beşinin zemini sağlamlaştırıldıktan sonra ele alınmalıdır.
    3 ...
  18. 25.
  19. şeytandan sonra her türlü kötü olayın sorumlusu olduğuna inanılan ilahi olgu.

    (bkz: kadirizm) *
    1 ...
  20. 24.
  21. eliniz kolunuz bağlı gittiğiniz yol.
    1 ...
  22. 23.
  23. üstad zeki demirkubuz'un 17 kasım 2006'daa vizyona girecek olan, 'masumiyet' in 30 yıl öncesini anlatan yeni filmi.

    ayrıca bu seneki* antalya'da tertip edilen altın portakal hedesinin en kuvvetli adayı.
    4 ...
  24. 22.
  25. hüseyin nihal atsız'ın bir şiiri

    Dünyada gerçi olmadı bir şeyde kârımız
    Ukbâda belki olsa gerek itibârımız.
    Ağyâr gül kopardı dikenden demet demet,
    Hâr oldu bağrımızda çiçek yüzlü yârımız.
    Yükseldi arşa neşvesi dünun, esâfilin;
    Toprakta gizli kaldı bizim âh ü zârımız.
    Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için;
    Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız.
    Şâd olmamak olur mu, Kızıl Elma semtine
    Bir gün dönerse râyet-i âli-tebârımız.
    Hiçbir emel gönülde karâr etmiyor bugün,
    Ermektedir, şitâya hazin sonbahârımız.
    Hakanların dikilmeli Altay’da tuğları,
    Varsın cihanda olmayagörsün mezârımız.
    1 ...
  26. 21.
  27. prometheus ve oedipus arasındaki karşıtlıktır. prometheus özgür istenç'tir;oedipus ise determinist bir kader anlayışını içerir. aslında determinist açıdan bakıldığında ele pek birşey geçmez. bir çöldedir insan; tanrı tarafından çöle atılmıştır, daha doğrusu çöle atılıp atılmaması kendi istencine tabi değildir, ama yolu kendisi alacaktır nasıl gideceğini kendi belirleyecektir[bu da cüz-i irade küli irade açısından bir kader anlayışı-kuru yapraktan iyidir]
    4 ...
  28. 20.
  29. keder ile sık sık karıştırılan kelime.
    1 ...
  30. 19.
  31. En Basit tanımıyla; Miktarve Ölçü.. En geniş Manası ile Cenab-ı Hakkın ilim ve Adalet gibi sıfatlarının nihayet Hududu. ilm-i ilahinin bir kısmı ve nevi
    1 ...
  32. 18.
  33. yazılan bi script'i oynamaktır ama finalini bilmeden.(bkz: asansöre binersin ama hangi kata çıkacağına sen karar verirsin)
    1 ...
  34. 17.
  35. sen başka planlar yaparken bu süreçte tam aksi gerçekleşen olaylar toplamı ve dağıtımıdır.
    1 ...
  36. 16.
  37. yazılmış sayısız yaşam olasılığının allah'ın kuluna verdiği irade ile biçimlendirilmesi işlemidir.
    şöyle düşünelim: küçük bir tırtılsın ve bir ağacın toprakla buluştuğu yerdesin. önünde dallara ayrılmayan geniş bir gövde var. onu tırmanmaya başlarsın.
    ağacın dallara ayrıldığı ilk yere geldiğinde artık seçim yapabilecek karaktere (yaşa, kişiliğe) ulaşmışsındır ve bundan sonraki istikameti seçimlerin belirleyecektir.
    peki bu yaşayacaklarının allah tarafından bilinmediği anlamına mı gelir? bilakis, allah'ın sadece yaşadığın hayatı değil, küçük bir seçim nedeniyle değişen ve yaşayamadığın olasılık yaşamlarını da bilmesi anlamına gelir bu. çünkü ağacı oraya koyan, dallarını tehlikeli örümceklerle yahut birbirinden bereketli yemişlerle dolduran allah'tır.
    6 ...
  38. 15.
  39. bana geri ver adlı sarkısıyla ve ibrahim tatlıses'in destegiyle meşhur olan daha sonra tarihin tozlu sayfalarında kaybolan kara kaşlı kara gözlü sarkıcı.
    1 ...
  40. 14.
  41. yanlis algilanan olaydir.kader bir seyin onceden belli olacagi kesin bir sey degildir.sadece o sinavla karsi karsiya gelmektir.onumuze cikan engelden sonra hata yapilinca:"ne yapalim kaderim de varmis" lafi gerzekce ve bilgisizce soylenen laftir.o sinavla karsilastigin kader de vardir,ancak yanlis yapicagin kader de yoktur.o senin secimindir.ateistler in de yanlis algiladigi olaydir.ornek:
    "madem tanri kaderimizi yazmis,yaptigimiz hatalardan niye bizi sorumlu tutuyor" sorusu gibidir.yaptigimiz hatalar kader degildir,bizim secimimizdir.tipki okul da hocalarin bize sinavdan sorumlu tutmasi gibidir.sinav gunun bellidir,ancak gecip gecmiyecegin ogrenciye baglidir.calistiysan gecersin,calismadiysan kalirsin.bu kadar basittir kader.
    8 ...
  42. 13.
  43. seçtiklerimiz ve seçemediklerimizle hayatın ta kendisi.
    2 ...
  44. 12.
  45. 11.
  46. 10.
  47. 17 entryde anılmayan şarkıcı kişilik:
    sahi bi kader vardı nice oldu acep..*
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük