pek çoğu kişi kaderi tanrının yazdığını ileri sürer. madem, tanrı yazdı neden katiller var. neden masum insanlar ölüyor. tümevarım yaparak, tanrı da kötüdür derler. halbuki kader denilen şey, insanın vermiş olduğu kararlar sonucunda dönüp arkasına baktığında çizmiş olduğu yoldur. allah sadece yol ayrımlarını kulun önüne çıkarır. arkadan itmesine gerek yoktur. irade bu noktada devreye girer.
not : dini bilgilerimden bağımsız olarak derlenmiştir. *
mesela günümüz teknolojisi gelişti. gök bilimleri falan örnek verecek olursak 50 sene sonraki güneş tulmasını bu günden bilebiliyoruz artık değil mi?
mesela şu bilgi yi verebiliyoruz ''2046 ocak 24 ünde ögleden sonra güneş tutulacak ve en iyi izleme türkiyeden gerceklesecek'' bu bilgiyi bilim adamları verebiliyor. peki böyle dedikleri için mi güneş o tarihte tutuluyor yoksa güneş zaten tutulacak ancak hesaplama yaptıkları için mi biliyorlar?
yani bunu deselerde demeselerde o tarihte güneş tutulacak değil mi?
kadere dönelim.
allah zamandan müsterih. yani allah için bir zaman yok.
yani şu an da dünyanın yaratıldığı anı ve kıyamet koptuğu anı aynı an da görebiliyor. benim yaşadıklarımı biliyor bunu yazıyor ama bu yazdığı için ben bunları yaşamıyorum ben yaşayacagım zaten ve allah bunu o yüzden yazmıs oluyor.
inşallah açıklayıcı olmuştur. varsa bir yanlışım bilgilendirirseniz sevinirim.
kader, kendinizi düşlerde kaybetmek yahut sanrılarda bulmak değildir.
eksildiğinizi, kaybettiğinizi, yenildiğinizi hissettiren belki sizin tecrübesizliğiniz, tecrübeleriniz, kanayan yanlarınız, yaralarınızdır. hakikati anlatır kader aslında, fakat kendi hakikatleriniz çoğu zaman izin vermez onu duymanıza.
hayat denilen tiyatro oyununda insanlara verilmiş senaryodur; bu senaryoyu muhtesem doğaçlama ile birleştirebilenler -hiç şüphesiz- kendini gerçekleştirme aşamasını başarıyla tamamlamış büyük tiyatrocular plaketi ile ödüllendirilir.
2006'da Zeki Demirkubuz'un yönetmenliğini yaptığı bir dram filmidir. Filmin başrollerinde Vildan Atasever, Ufuk Bayraktar, Engin Akyürek, Müge Ulusoy ve Ozan Bilen yer almıştır.
Kazandığı ödüller:
"Ankara Uluslararası Film Festivali: En iyi yönetmen (Zeki Demirkubuz), En iyi kadın oyuncu (Vildan Atasever), En iyi yardımcı kadın Oyuncu (Müge Ulusoy)
Antalya Altın Portakal Film Festivali: En iyi film, En iyi Erkek Oyuncu Jüri Özel Ödülü (Erkan Can)
Nuremberg Film Festivali: En iyi film (Jüri), En iyi film (dinleyiciler)
istanbul Uluslararası Film Festivali: FIPRESCI Ödülü, En iyi yönetmen (Zeki Demirkubuz), En iyi erkek oyuncu (Ufuk Bayraktar)" (Vikipedi'den alınmıştır).
Filmde büyük üstat Erkan Can da yer almaktadır. Çarpıcı hikaye, doğal diyaloglar ve üstün oyunculukla birleştiği için insanı sürükleyen bir hal almıştır. Filmde alkol, sigara ve uyuşturucu ögeleri sıklıkla kullanılmakta ve hikayenin bütünlüğünü sağlayan ana etmenlere dönüşmektedir.
kader hayat denen yolculuğun herkesçe bilinen başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki uğranacak noktaların bilinmesidir. yani yol üzerinde hangi noktaya uğrayacağını bilirsin ama oraya nasıl gideceğini ancak sen belirlersin, bu sayede günah, sevap, cennet, cehennem kavramları daha bir anlamlı hale gelir. insanın bilincinin olmasının anlamı olur. varacağın durak belli de oraya nasıl ulaşacaksın?
masumiyetten sonra çekilmiş, olayların başlangıcını anlatan film. fakat bir sıkıntı var kader de uğurun yüzü kesiliyor filmin sonlarında. fakat masumiyetteki uğurun yüzünde iz yoktu. sanırım orospu parayı bulunca estetik yaptırdı.
zeki demirkbuz'un yönetmenliğini yapmış olduğu kasvetli bir aşk hikayesini konu alan bir film. her ne kadar erkek oyuncunun çok donuk oynadığı söylensede,bence pek güzel oynamıştır.zaten daha önce bir oyunculuk eğitimi almamıtır oynayan arkadaş ve de ilk rol aldığı filmdir.zeki demirkubuz'un bir kahve köşesinden bulup çıkarttığı gelecek için bir şeyler vaad eden oyuncu.ayrıca filmin sonunda insanı çok fena efkarlandıran tirad için;
"Birden durup dururken icim ciz etti. Bir baktim gene ayni karin agrisi. Oyle ozlemisim ki seni. Donerken bir meyhane gordum, bir iceri girdigimi hatirliyorum bir de rakiya yumuldugumu. Arkasindan en az 4 cigaralik. Sonra bi gozumu actim karsidan karli daglar geciyor. Bir daha actim basimda bir cocuk 'Kalk abi' diyor, 'Kars'a geldik'. Otobusten indim yurumeye basladim. Dedim allahim neredeyim ben, burasi neresi? Sonra guc bela burayi buldum. Kapinin onunde durup dusundum. Dedim 'Bekir, bu kapi ahret kapisi, bu kopru sirat koprusu, bu sefer de gecersen bir daha geri donemezsin', 'iyi dusun' dedim, dusundum, dusunuyorum, ama olmadi, donemedim. Sonra 'bak oglum' dedim kendi kendime, 'yolu yok, cekeceksin. isyan etmenin faydasi yok, kaderin boyle. Yol belli, eg basini, usul usul yuru simdi'."
"herkesin inandığı bir şey vardır bu amına koduğumun hayatında, benimkisi de sensin. napiym!"
ah bekir! ne kıyak laf etmişsin halbuki. lafına yakışamadın ki! anlamaya çalışmadım değil seni. olmadı be oğlum. çıkamadım işin içinden. bu kadar gurursuz olur mu lan adam? ayrıca "hem onsuz olmaz" diye ağlıyorsun, hem de "şöyle bafiyi gömdüm, böyle evirerek züktüm!" diye sevdiğin kızı ayyaşlara meze yapıyosun. bırak bu işleri bekir. harbiden bırak. sike sürülecek aklın yok.
anlatmak istenilen, çok iyi anlatılmıştır benjamin button filminde:
hayatta yaşamak zorunda olduğuz şeyler vardır. ve bunları önceden bilemeyiz. rastlantı da olsa, bizim seçimimizle de çıksa; yapabileceğimiz bişey yoktur.
hayatlarımız nasılda zincirleme birbirine bağlı. hepimiz bir ötekinin eylemi sonucu mutlu oluyor ya da özrünün kefaretini ödüyoruz. doğru olan şu ki bundan dolayı kimseyi suçlayamayız. nasıl bir insan bizim yolumuzu çiziyorsa, bir başkasınıda biz ediyoruz yolundan ya da vesile oluyoruz atacağı adımdan.
hayat böyledir işte; kesişen hayatlar ve yollar zinciri. kimsenin kontrol edemediği...
kaderin oluş amacı, somut kavramlarla ifade edilemediği için hep çelişkilerle dolu olmuştur. kimisi kader vardır, sen bi' şey yapmasan da gelir seni bulur der. diğeri kader yok, ne yaparsan sen yaparsın der. bir diğeri kaderi sen belirlediğin müddetçe o senin kaderindir der.
kader gelecektir. gelecekte no olacağı kaderdir. senin kaderin gelecektir. hiç bir şey yapmayıp evde oturmakta kaderdir. hani derler ya o zaman evde oturuyum kader beni bulsun. işte evde oturmak senin kaderin. kaderini sen belirliyorsun, yaradan ne yaptığını zaten biliyor, ne yapacağınıda. e o zaman nasıl sen belirliyorsun, zaten bilinen bir şeyse. işte burada paradoksa dönüyor, sen belirliyorsun, ama zaten bilinen bir şey. o zaman ben belirle miyorum ki. bunun açıklması şöyledir. evet, kaderini sen belirliyorsun ve bu zaten biliniyor. yani senin için binlerce sonuç var, hangi yoldan gittiğin senin kaderin. her yol yaradan tarafından biliniyor. yani yaradan kaderinin ne olacağını zaten biliyor, sen de senin için zaten belli olan kadarlerden herhangi birini sen seçiyorsun, zaten bilinen ama çok yolu olan kaderini sen belirliyorsun. kader olayı da böylece çözülmüş oluyor. kısmet!
Kaderi reddeden, aslında kendi geleceğini yazan, ötedeki "tanrı" anlayışını reddetmektedir. Reddinde haklıdır, ancak derdinin devası, hayali bırakıp, Allah ismiyle işaret edilenin Ahad oluşunu öğrenmek ve kabul etmektir. http://ahmedbaki.com/turk...plar/hayret/hayret107.htm
masumiyet filminin devamı niteliğindeki, masumiyetteki olayların başlangıcını anlatan izlenilesi ve izlettirilesi filmdir. her zamanki zeki demirkubuz filmlerindendir, senden, benden ve de bizden...
