türkiye sınırları içerisinde yapılan en güzel film sıralamasında eskiya, her şey çok güzel olacak ve masumiyet filmleri ile ilk beş içerisinde yer alan zeki demirkubuz filmidir.
yapılan hataların sorumluluğunu almayıp gevşekçe üzerine atıldığı dinde de alın yazısı gibi kavramlarla geçen bir kavramdır.
bir film sahnesini hatırlatır matrixte:
-kadere inanıyor musun?
-hayatımı kontrol edemediğim gerçeğinden hoşlanmıyorum.
son zamanlarda izlediğim en iyi dram filmlerinden olduğunu çok rahatça söyleyebileceğim zeki demirkurbuz filmi. ben ağlamak istiyorum diyenler kesinlikle izlemeli.
--spoiler--
bekir abimin esas manitası. ama süper kızdır ugur abla. siz bakmayın evli barklı olduğuna abimin. esas hikayesi uğur abladır. kerem ile aslı'nınkinden bile daha büyüktür allahıma. eşsizdir, benzeri yoktur. bekir abim kurşunlar yemiştir bu yolda. kaç defa ölümlerden dönmüştür, bilekler kesilmiş, aylarca hastanelerde, yıllarca akıl hastanelerinde kalmıştır. uğur ablamın peşinden gezmediği şehir, yürümediği yol, görmediği diyar kalmamıştır memlekette.
--spoiler--
--spoiler--
o zamanlar dükkana takılıyorum. bu şükran market'in yeri bizim. halı, koltuk falan satıyoruz. lan bi gün uyuya kalmışım dükkanda; gözümü bi açtım bu orospu karşımda; lokum gibi ööle duruyo. ayağında çorap yok, şöyle basma bi etek dize kadar, üzerinde ince bi buluz, saçlar filan on numara anlicanız. onun bunun fiyatını sordu makara yapıp dalga geçmeye kalktı benle. bişey demedim. evli misin çıktığın var mı dümeni falan çekti. gene ses etmedim. efendi çocuğuz tabi biz o zamanlar. ama efendilik de bi yere kadar dimi? güzellikle buna dedim "hadi kızım al voltanı"-yook!. öyle mi? öyle. çektim bunu yazaneye, dayadım malı. nası baartıyorum ama biliyo musun? ver allahım ver. ver allahım ver. yer misin yemez misin? o bağırdıkça ben karamurat. o bağırdıkça ben karamurat...
--spoiler--
"Kader: “Cenab-ı Hakk’ın, kâinatta olmuş ve olacak her şeyi, bütün vasıflarıyla, bütün halleriyle ezelde bilmesi ve daha onu yaratmadan önce, her şeyiyle, levh-i mahfuz denilen kader levhasında yazmış olmasıdır.”Kaza: “Allah’ın bu ezeli yazıyı ve takdiri, zamanı ve şartları uygun olduğunda icad etmesi ve yaratmasıdır.”Demek ki, kader; Allah’ın ilminin bir neticesi, kaza ise; Allah’ın kudretinin bir tecellisidir. Yani Allah, ilmiyle yazmış, kudretiyle de yaratmıştır. Yazı, kaderdir; yaratmak, kazadır.Mesela; bir insanın ne zaman doğacağı ve ne zaman öleceği önceden takdir edilmiştir. işte bu takdir; kaderdir. O insanın vakti geldiğinde doğması ve vakti geldiğinde ölmesi, yani doğum ve ölüm hadiselerinin yaratılması ise kazadır.Cüz’i irade: “Allah tarafından insana verilen, dilediği gibi hareket edebilme yeteneği ve seçme serbestliğidir.”Biraz daha bu kavramı açarsak; Allah insana okuma, yazma, koşma, yemek yeme, içme, oturma gibi birçok kabiliyetler vermiştir. Bu kabiliyetlerin her birine “külli irade” denilir. Burada geçen “külli irade” tabirini, Allah’ın “külli irade”siyle karıştırmamak gerekir.Allah’ın “külli iradesi”: “Allah’ın dilediği her şeyi yapabilmesi ve emrinin önüne hiçbir şeyin geçememesidir.”insanın “külli iradesi”: Kendisine verilen yeteneklerdir. işte insan, o yeteneklerden bir tanesi ile bir işe yöneldiğinde o “külli irade” artık cüz’ileşmiş olur. Buradaki “cüz’i” ifadesi “ufaklık” manasında olmayıp, “belirlilik” manasındadır. Yani yapabileceğimiz yüzlerce alternatiften bir anda sadece bir şeyi seçebilmemizdir.Mesela, insanda yemek yeme kabiliyeti vardır. Bu “külli iradedir.” insan bu kabiliyeti ile simit yemeğe başladığında artık bu kabiliyeti cüz’ileşmiş olur. Artık insan kendindeki külli iradeyi belli bir yönde kullanmış ve simit yemeğe başlamıştır. işte buna “cüz’i irade” denilir. insan burada serbesttir. Simit yiyebileceği gibi bir haramı yemeyi de tercih edebilir. Zaten onu mesul eden, ona bu tercih yetkisinin verilmesidir."
Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin.Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz.
Bütün mesele hazır olmakta.Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun!
var.
bunu anlamak biraz zaman alıyor gerçi.
ha kader demek hayatında seçim yapamayacağın, yön veremeyeceğin ya da senden büyük bir bir gücün senin adına hayatını tamamen belirlemesi demek değil ama. zira öyle olsa insanlar günahları veya sevaplarıyla yargılanmazdı. tabi bu yazdıklarım tanrı inancı olan dinlere mensup olanlar için.
kader bence bazen bazı şeylerin tüm koşullara rağmen olmaması gibi. aynı durum 5 kez, 6 kez olacak gibi olur ama bir türlü uygun koşullar aynı anda sağlanamaz.