Şalvar pantolon, jöle gibi dalgalanan popoları görmek can sıkıcı.
Yaşına göre giyinmemek.
Sürekli ilgi beklemek.
Kendi kendine yetememek.
Prensescilik oynamak.
Aman işte böyle sürer gider.
Fiziksel olarak güzel ise, bunu kendine yeterli görmesi. Yani "güzelim ben, salak olsam da olur" zihniyetine uygun hareket etmesi. Oysa bir insan kendini her alanda geliştirmeye gayret etmeli bana göre.
Bir de sapıkça davranması. Yakışıklı bir erkek karşısında çenesinin düşmesi, erkeğin üzerine oynaması. iğrenç.
şu uludağ sözlüğün yarısı kadınları anlamakla alakalı. dünya bu kadınlar üzerine dönüyor. onlar varken onlarla uğraşıyor yokkende arkalarından dedikodu yapıyoruz.. nasıl bir şey olduk biz böyle.
küfürlü konuşmak , ayakta sigara içmesi, nargile içmesi , hemcinsleriyle , o meşhur lafları; senin saçını başını yolarım sözünü, herkesin içinde eyleme dönüştürmesi. yani elbette ki, haklı olarak sinirlendiği şeyler olacaktır, ama kadının, bir kadınla, herkesin içinde baya baya fiziksel münakaşa içine girmesi hoş olmaz.
makyaj yapıldığında o yanaklarında oluşan kahverengi-pembe renginde kontur dedikleri olay. yakışmıyor, gözlerinin altına ayakkabı boyası çeken rüştü kadar bile çekicilik katmıyor. yapamıyorsanız yapmayın şu amk makyajını.
bi kadının sokakta çok sesli konuşması.
erkek içinde bu kötüdür eyvallah ancak onların bu hanzoluğuna göz biraz daha alıştığındandır belki sadece hasbinallah çeker geçersin ama bi kadını öyle görünce fazlasıyla iticileşiyo.
Kadinlara yakismayan tek sey etikettir. Insanlari daha fazla kategorilendirmemeniz dilegiyle.
Cani ne istiyorsa o yakisir bir kadina. Erkege de ayni sekilde. Kucukken baskalarinin sizin adiniza tabulastirdigi davranislarin aslinda ne kadar dogal oldugunun farkina varin.
Bir kadini itici buluyorsaniz yaninda durmaz onla vakit gecirmezsiniz, bu kadar basit. Ama bunlari yazip yazip kadinin iki kelimesine bakıyorsa etkilemesi sizi, kedi ciger muhabbeti.
