herzaman saygınlığın, sevginin, güvenin, bağlılığın, sadakatin ve dürütlüğün yerine fırlamalığın, çapkınların ve kişiliksizlerin peşinden koşup sonra hüsrana uğramalarıdır.
sevmektir herhalde. erkeklerde sever ama kadınlar gibi gibi değil. erkek kullanıp atmasını bilir ama kadınlar bilmez. tabi bilenleride var ve o kadınlara başka isimler kullanılır.
karşısında ki kim olursa olsun; bir erkeği birazcık akıl, birazcık mantık ve biraacık kadınlık kullanarak, parmağını kıçına takmak suretiyle fırıldak gibi döndürebileceklerini unutmak.
erkeği dünyasının merkezine yerleştirip her şeyi onun için yapmak, her planının içine almak, fazla ilgilenmek ve ilgi beklemek. gereğinden fazla sahiplenmek.
erkeğin her davranışından bir şeyler çıkarmaya çalışmak. erkeğin basit olduğunu unutarak işin içinde iş aramak. örneğin maça canı sıkılan bir erkeğin surat ifadesini "beni istemiyor mu"lara kadar götürmek.
söyleyeceklerini üstü kapalı söylemek, lafı dolaştırmak veya erkeğin anlamasını beklemek. anlamayınca trip atmak.
erkeğin kendisinden çok farklı olduğunu asla görememe, görmek zorunda olduğu durumlarda inatla bunu inkar etme ve bunun sonucunda erkekten birşeyler bekleyebilme.
(bkz: sadakat)
kendi hayatlarını yok sayıp erkek tarafına sensiz yapamam, sensiz ben bir hiçim mesajı vermek... cidden bir hiç gibi görülmeye başlayacağı ana getirir kendini...
ve inanmak...
