kadınların genelinin romantizmi sevip hiç romantik davranmaması durumudur, doğruluk payı vardır, zira kadınlar bilirler kendilerinin çabalamak zorunda olmadıgını, onlar genelde erkeğin kendisini etkilemek için çırpınışını izlemek ister.
romantiktirler ama romantiklik için kıllarını kıpırdatmaz, sadece erkeklerin, onlar için hazırladıgı yada oluşturmaya çalıştıgı romantikligin tadını çıkarırlar. **
ben diyecektim kadınları romantik sanıyorsunuz diye, oysa saipsiz yazmıs bile.
ilkel durtulerin, sehir versiyonudur romantiklik. erkek hayvanın dişi hayvanın kıcını koklamasına benzer hareketler insanlar tarafından değiştirilmiştir, cunku insan denilen yaratık olabildigince hayvansal gudulerinden uzaklasmaya calısır( bazen yakınlasmak ister) . mesela mum cıkmıstır ortaya, mum kokar iki cinste etkilenir.
devam etmeden önce, biraz acıklamalarda bulunayım. kadınların romantik oldugunun zannedilmesi esasında romantikligi surekli istemelerinden ve romantiklik denilen şeyi bir silah olarak kullanmalarından kaynaklanır. romantikligi etrafa sacan canlılar olmaları degildir esasında bu sanrının sebebi.
birincisi, kadınların romantik olabilmek gibi bir yetenekleri yoktur. romantik olmak icin özgün, özgür ,ve yaratıcı olmak gerekir. oysa ki, kadınların romantiklik adını verdikleri şeyler daha önce yapılan şeylerin tekrar edilmesi seklinde kendini gösterir. yaratıcılık yoktur. mumdur, cicektir, yemektir, sözdür, cumledir. bunlar kolay kolay degismez. romantik olan seyler diye bir liste vardır elinde, ve bu listedekileri gördügü zaman ancak 'romantizm var burada' diyebilir. arkadasından duydugu bir seyi kendisi de yasamak ister.
ikincisi, romantikligin kadınlar tarafından bir silah olarak kullanılmasıdır. romantik bir sey silah olamaz, henuz anlatamadım. dedim ya kadınların elinde bir liste var diye, eger bu listedeki bir sey baslarına gelirse bunu dişi arkadaslarına anlatırlar, ve böylece diger dişileri kıskandırıp onların arasında statu sahibi olurlar. ve ayrıca, romantik olgular, yani bu liste, erkek tarafından yerine getirilmelidir. böylece erkek romantik oldugunu kanıtlayıp, kadından bir seyler elde edebilir. ( kadının mal olarak gorulmesi ve namus kavramı konunun bu kısmıyla alakalıdır).
şimdi devam edebilirim.
romantik olmak erkeklere verilmiş bir özelliktir. yeni bir sey ortaya cıkarıp insanları etkilemek, insanların yasamlarını degistirmek erkegin kuvvetindedir, kasındadır, gozlerinin gordugundedir. sanatcıların cogu erkektir ve sanatı insanları etkilemek icin yaparlar. bir seyleri gosterebilmek icin. bu sanat, bir kişiye yoneldigi zaman bunun adı romantiklik olur, romantizm olur ( diyorum ben itirazı olan?). ve erkek bu konuda yaratıcıdır. yeni bir seyler bulur. fakat, buldugu ve yaptıgı romantiklikler kadın tarafından anlasılmaz. cunku elindeki listede bu tarz bir romantiklik yoktur.
yok canım, kadınlarda da romantiklik vardır ama erkeklerin romantikliginden cok daha sıgdır ve sıkıcıdır. kadınların romantik ve duygusal olarak gordukleri yazılar hep aynı tek duzeliklikleri barındırır iclerinde. 'guzel bir kusun acı bir ciyaklaması gibi kalbimi deldi senin aldatman' gibidir. tdk daki sevgi sozcuklerinden cumleler kurdugunuzda bir kadın tarafından anlasılabilirsiniz. eger kelimelere yeni anlamlar eklerseniz kadın bunun farkına varamayacaktır bile.
kadınların bayıldıkları öldükleri bittikleri bütün ask hikayelerinden ayrılık vardır. erkek ile kadın ayrılırlar. buyuk ihtimalle biri ölür. kızlarda bakar hikayeye ve ask buradaymıs diyerek hayıflanırlar. dogrudur. kadınlar devam eden askı gormekte de basarısız yaratıklardır. ellerinde ask oldugu halde, listede olmadıgı icin askı goremezler, anlayamazlar, algılayamazlar. kaybettikleri zaman anlayabilirler ancak.
kitapta okudukları bir askı aramak onların kadınların bir yontemidir. sehri bilmeyen turistin sehir haritasıyla gezmesi gibidir bu durum. askı bilmezler, ellerine bir kitap alıp aşkı ararken aşkı gezerler de, o gozleri goremez aşkın nereye saklandıgını. listede yoktur cunku. erkek yeni romantiklikler buldugu halde, erkek bir yazar bunu kadınlara kitaplastırıp onlerine koymadıgı icin, kadınlar romantizmi goremezler.
tabi ki, bu dediklerim 30 yasının ustundeki olgun kadınlar icin gecerli degildir. beyaz atlı prenesesinin arayan 15 lik 25 lik kızlar icindir. ve tabi olgun olmalılar.
bir seyleri yasamadıkca insan goremez. ve kadınların cogu, hayatlarına askı sokmak icin 30 una kadar beklediklerinden dolayı asksız kalırlar ve askı goremezler. otuzlarından sonra yaslanmaya basladıklarına akıllanabilirler ancak. tabi ki bu akıllanmada ve olgunlasmada yuzlerine dusen cizgilerin etkisi cok buyuktur.