kadın haklarını savunan erkekler

    4.
  1. annesinin, ablasının, kızının hakkını savunan erkektir.
    5 ...
  2. 11.
  3. erkektir. kadinlarin toplumda ezilmesini, erkeklerin her konuda egemen olmasini istemeyen erkektir.
    4 ...
  4. 12.
  5. karısını aldatan erkeklerin yaptığı gibi; durumu, profesyonelce idare etme yöntemini bulmuş erkeklerdir. insan haklarını savunan erkeklerin yanına bile yaklaşamazlar, duyarlılıktan yana.
    4 ...
  6. 6.
  7. annesinin de kadın olduğunu unutmayan erkeklerdir.
    annesinin babasının adaletsizliğinden çok çektiğini bilen erkektir.
    annesinin toplumun adaletsizliğinden çok çektiğini bilen erkektir.
    mesela bir adam var dövüyor. bir adam var öldürüyor. bir adam var tecavüz ediyor.
    bir kadın var toplum baskısından korktuğu için etrafındakiler ne der diye boşanamıyor.
    susuyor. bir aile var kızını evine almıyor böyle istanbul da meyhanelere düşen doğudan kaçan ne kadınlar var.
    şimdi bu erkek annesinin kız kardeşinin neler çektiğine şahit olmuşsa otur çek otur sus mu diyecekti.
    4 ...
  8. 3.
  9. türkiyenin % 80 i bunu yapan kişiyi gay olarak nitelendirebilecek kadar salaktır. net.
    3 ...
  10. 14.
  11. Sen eğer kadın olmadığın halde onların hakkını savunacak olgunluğa erişmişsen zaten o savunmayla kendi hemcinslerine de sınıf atlatırsın. Sadece kadınların kendi hakkını savunması yasaları sadece yargıçların bilmesi gibi bir şey. Yani savunulan ve ortaya konulan düşünce herkes tarafından kabullenilmeli. Batının demokrasi demokrasi diye yırtınıp milyonları katletmesi buna açık bir örnektir.
    2 ...
  12. 16.
  13. Bilirsiniz, ‘erkek fatma olmak’, ‘kadın gibi ağlamak’ türünden normatif ifadeleri çocukluğumuzdan bu yana masumane bir şekilde kulağımıza fısıldarlar. Bu tür ifadeleri içselleştiren çocuk ise büyüdüğünde ağlamanın kadına ait bir duygu durumu olduğuna inanır, kadına ait, zayıf ve pasif bir hâl. Her şey zıddıyla kaimdir denir. Ya da bir şey öteki ile birlikte var olur. işte, kadını edilgen kılan bu türden söylemler de erkeği onun karşısında doğrudan etken, güçlü bir konuma yerleştiriyor. Birisi öteki oluyor, öznenin yanındaki nesne olmaya mecbur ediliyor. Ve öteki olan taraf hep kadın oluyor. Sonucunda ise kurgulanmış şu manzaraya şahit oluyoruz; güçlü olan zayıf olanı ezer, özne nesneye hükmeder. insan yolda olduğunu ve yolcu olduğunu unutmadan yaşamalı, gözyaşının her canlıda tek renk, acının her canlı için aynı his olduğunu anlamalı.
    2 ...
  14. 13.
  15. napsın garibanlar, belki oradan bir ekmek çıkar umuduyla yapıyorlar.
    umut fakırın ekmeği tabii.

    edit: fakirin
    2 ...
  16. 12.
  17. 10.
  18. Akıllı olayım belki hatun kaldırırım erkekleridir.

    Eğer bir kadının güçlü olduğunu kabul ediyorsan kendi hakkını savunmasına izin vermelisin. Onun yerine konuşman bir nevi karşındakini küçük görmen demektir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük