kendisine daha sözlük kurulmadan önce * ''3000. entry mi senin başlığının altına gireceğim'' diye söz vermiş olmam dolayısıyla burdayım. bu entry muhtemelen uzun bir entry olmak zorunda ve benim 3000. entrymin kimin açısından ne önemi var derseniz , benim açımdan hiçbir önemi de yok aslında ama söz verdik bir kere...
bu şahsı muhterem ile bir msn toplantısında karşılaşma fırsatı buldum bir keresinde. o gün msn adresimi çalaraktan , bana çeviri yaptırmak bahanesiyle msn listemde yerini aldı bu zat. * daha sonra spontan gelişen muhabbetlerin ardından , samimi bir arkadaşım haline geldi. yeri geldi derdimi dinleyip iyi bir dinleyici oldu , yeri geldi ben onun derdini dinledim ve bu sefer tam bir dert fıçısıydı... okuduğu okul da benimkisine o kadar uzak değildiya , belki de o bakımdan da biraz frekanslar yakındı hani... msn listemde en çok konustugum ve kendisiyle hiç yüz yüze görüşemeyip de ''gerçek arkadaşım'' diyebileceğim bir kişi oldu zamanla... hala da öyle * zaman zaman depresif takılıp , kendisini sözlükten sildirmeye varana dek genişeleyen spektrumda davranışlara imza atsa da aslında neşeli ve muhabbeti tatlı bir insandır. saçları kıvırcık olup , maksimal derecede siyahtır. * zirve manyağı da denebilecek zirvelere katılım katsayısına sahip , sözlükten engin bir çevre edinmiş insandır... şimdi sizi yıkama bölümüne alıyoruz. yağlama bölümünde işimiz bitti...
yıkamaya geçelim ve pislikleri de günyüzüne çıkaralım. *
birincisi beş dakkada küser! msn'den 2 dakka dalga geçersiniz , hemen küstüm... maksimum normal muhabbet süresi 15 dakika ile sınırlı çok hücreli , bakteri genomuna sahiptir *
ikincisi de , küstükten sonra otomatiğe bağlamış bir şekilde , ''hıh'' ''huh'' ''hoh'' kısayolları ile atadığı ve hepsi birbirinin kırmızı renkte gaita* türevleri olan smileyleriyle sizi bombalar...
üçüncüsü de , 5 dakikada bir küstüğünü belli etmek adına , sizinle konusmadığını hatırlatır...
bu nasıl konuşmamaksa... muahahha demek geldiyine içimden...
ama her şeye rağmen teraziye koyup da baktığımız zaman kendisi ile arkadaş olmak gerçekten güzel... iyi bir kişi kendisi...
bitti... *
herşeyden bir hafta yırtan bünye, '' canım biz senin gibi evde oturmuyoruz, çalışıp devlete millete hizmet veriyoruz, sabahın bir köründe kalkıp işe gidiyoruz '' diyom ben kendisine, itirazı varsa çıksın ya da hep sussun...
bir hava değişikliği sonrasında kaçtığı yere geri konmuş ama hiç de haber vermemiş kişi. gittiği yerlerde havalar nasıldı kendisinden şöyle ayrıntılı bir rapor beklemekteyiz. *
amanın da amanın kim gelmiş... eskilerden, çok eskilerden olan, bugün birinci yıl şerefine,** aslında zaten fazla uzaklaşamamış olduğunu farkettiği uludağ sözlük'teki sıcak aile ortamına arayı açmadan yine yeni yeniden katılmış yazar.
geri dönüşü iLe sözLüğün havasını bozan yazar.. pencereLeri açında şu keLebenk yine dışarı çıksın.. kanatLarında ki desenLerde kötü zaten.. uç, uç, uç... şaka he aLınma sakın.. böyLe huyu var bir de bunun.. şaka yaparsın aLınır.. *
evLadım 1. yaşın kutLu oLsun.. de bakayım bana ne istersin..
Merhaba kaçak... bu sen misin
Yoksa sen mi sandım;
Biri titreştirsin beni
Şöyle ışığa gel de göreyim
gözlerimi kımıl kımıl eden
O maruldan da kıvırcık örüklerini
Merhaba kaçak
Amortiden mi çıktın güzelim
Bak yine şapşal ettin bizi
Oysa ne güzel unutmuştuk
Ve ne güzel sona ermişti
silindikten sonra nickin
Merhaba kaçak
Pişmanlıklar denizinin silik yolcusu
Merhaba, celebrity olma hayallerinin
ikinci nesil karakter oyuncusu
Merhaba kaçak... merhaba
Yoksul sözlüğümüzün en havalı kızı
Merhaba, yanlış oylanmış
Muhteşem sanal kelebenki
Gitme kaçak, dur
Tekrar gitme ne olur
Aldırış etme saçma sapan sözlerime
Yoo... hayır, ağlamıyorum
Galiba monitörün dumanı kaçtı gözlerime
Belki de sen haklıydın
Bu nick ile ne bahtın açılır
Ne de boyun uzardı
Üstelik siliktin
Ve başlığın
Acını kaldıramayacak kadar dardı..
Terso gidiyordu herşey
Milllet işi-gücü bırakmış
Aklını sana takıyordu
Arap kızı camdan bakıyordu
Sen gittikten sonra ben
Hiç sorma
El attığım her entryi, çok geçmedi batırdım
Çünkü seni unutmanın tek yoluydu;
Bütün yazıları sözlüğe kastırdım
Merhaba kaçak, merhaba
Sen ortada kelebek, ben şaşkın şair
Ulan sevdik seni be
Ulan, nereden inceldiyse
Oradan kopsun be!
ilk seninle tanıştım,
ilk seninle açtım gözlerimi,
en derni sıkıntılarımda sen oldun yanımda
ağladığım gecelerde
mutluluklarımda...
umutlarımda hep sen vardın yanımda
aldığım kararlarımda
kısacası hep hayatımın bir parçası oldun
nice 1. yaşlar dileğiyle
umutlarım umutların
gülüşlerim gülüşlerin
sevgin daim olsun...
canım arkadaşım, kankim, muzur seni insan bir haber verir di mi? delisin sen kızım. varya ulan kacak... nasıl bır mutlu oldum nasıl nasıl iyi ki geldin laaannnnnn...ulan bir değil bin yılın kutlu olsun laaannnnnnnnnn...
aman iyiki de birinci yılında burda değil, laf aramızda o gittide yerim açıldı her yazdığıma karışıyordu..aa ama olmadı burda yok başımın belası aynı işyerinde sardı başıma yine allah hayırlısını versin diyorum...neyse hadi birinci yılında kutlu olsun gııızzz kaçak.. *