kaan sezyum

entry191 galeri10
    100.
  1. vikipedi kaynaklı bir habere göre ytü mimarlığı bitirmek için 9 -dokuz- senesine vermiş. ytü zengin etmek için falan mi bu kadar okudu ne?
    0 ...
  2. 101.
  3. bugün marmara üniversitesine gelen 3 penguen üyesinden birisi. serkan altuniğne ile olan hafif atışma tadındaki muhabbeti eğlendirmiştir efendim. baharda tam kadro olarak tekrar bekliyoruz. *
    0 ...
  4. 102.
  5. ölen eşinin ardından yazdığı şu yazıyla duygulandırmıştır;

    hayat ve anlamı

    geçen haftadan beri hayatımın pek bir anlamı yok gibi geliyor. ne yazılarımı okutacağım birisi, ne sabah güldüğümüz birisi, ne de balkonda kuşları yemlediğimiz birisi var yanımda. yok yani. işin en fenası da bu yok oluşun, tam anlamıyla bi yok oluş halinde gerçekleşmesi oldu. gayet güzel kahvaltı ederken, birlikte türk kahvesi için tek bir sigarayı ortaklaşa tüttürürken birden akşam oluyor, evde kimseler yok. çat! şimdi evde iki kişi kaldık. kedimiz tortor da bu vesileyle üzerime kaldı. yokluk kendisini zamanla hissettiren bir şey. varken olanı hissetmiyorsunuz, yokken de olmayanı hissediyorsunuz, garip. kısa sürede çok üzüldüm.

    üzülmemin sebeplerini düşündüm biraz. insan çok sevdiği birisini kaybedince (bence) birkaç şeyden dolayı üzülüyor. ben artık onunla bi şeyler paylaşamayacak olmama üzüldüm. kumda kendisini temizleyen bir serçe, suyun dibinden giden bi balık sürüsü gördüğümde artık gösterecek kimsem yok. çok yalnızım. ama arkadaşlar iyidir, beni yalnız bırakmıyorlar. yalnız kaldığınız her an bi takım anılar çıt çıt ya da güm güm şeklinde kafanızın içinde patlayıveriyor. geceleri uyumak çok zor. içki de içmediğimden, uyumak için alternatif tıbbın tüm bileşenlerini devreye sokuyorum.

    gözlerimi bilinçli olarak kapatmak istemediğimden yapılabilecek en sıradan şeyi yapıp tvye bakarken ekran karşısında sızıyorum. sabah kalkış kısmı daha fena. uyandıktan sonra yatak keyfi diye bir şey yok. zaten yatakta keyif yapacak bi şey de yok. sabahın köründe kargalarla birlikte oturup bok yemeye başlıyorum ben de. ne yapalım, hiçbir şeyi değiştiremiyoruz ne de olsa.hayat devam ediyor filan diyorlar ama benim için aslında hayat pek devam etmiyor şu sıralar. neyi devam etsin? benim için hayat yeniden başlıyor şu anda sanırım. hem de sıfırdan.

    sevindiğim şeyler de var. son bir yılı reklam ajansındaki işimden ayrılıp evde nurselle birlikte geçirmiş olmamız beni en çok rahatlatan şeylerden biri. ortalama insanlardan çok daha fazla birlikte ve mutluyduk son bir yıl içinde. evde sabahtan akşama oturup, ağaçlara bulutlara, tortora bakıp gülüyorduk. çok mutluyduk gerçekten. çoğu insanın yaşayamayacağı kadar mutluluk yaşadım son bir senede. ne yazık ki mutluluk da elektrik gibi bir yere istiflenmesi zor bi duygu. şimdi o mutluluk anları anı olarak suratıma kapanıyor. yalnızlığın bir başka karanlık tarafı da ortaya çıkıyor böylece; karşılaşmalar.

    sabahtan akşama çevremdeki birçok şeyde birlikte yaşadığım, eğlendiğim ve mutlu olduğum insanı görüyorum ister istemez. neyse ki şimdi kendisini heybeliye bıraktık. bir süre sonra o da adanın bir parçası olacak, heybeliye her gittiğimde belki de enseme konan bir sinek, topraktan çıkan bir çiçek, ağacın tekinde ekşi bi erik ya da peşimden gelen yavru bi kedi olacak. şimdilik beklemekte yarar var. hiçbir şey kaybolmuyor, bu da bir gerçek.

    hep çok şanslı olduğumu düşünürdüm. hâlâ da düşünüyorum galiba. hep istediğim işi yaptım, beni sıkan protokollere, ıvıra zıvıra bulaşmadım, zora gelmedim, her işim iyi gitti... ama geçen haftaki bomba biraz fena patladı bende. şu anda evrensel şans skalasında eksilere düştüm sanırım. bundan sonrası yukarı çıkış olabilir sadece.

    küçük şeylerle mutlu olmayı bilmek lazım gibi zırvalar vardır ya, işte biz aynen o laflardaki gibiydik. küçük ama mutlu bi hayatımız vardı. dolaptan kestiğim bi parça kaşar peynirine sevinirdi. susadığı zaman götürdüğüm bi bardak suyun yüzünde yarattığı mutluluğu görmeniz gerekirdi beni anlamanız için. sabahları sağlıklı olalım diye tek bi aspirini içip şimdi mükemmel olduk diye salak salak sevinirdik. bahar geldiğinde balkonu çevreleyen ağaçların yaprakları yeşerip her yer yemyeşil olduğunda dünyanın en mutlu ikilisi olurduk. insan burnuna çin yağı sürüp uyuyacak diye sevinir mi? bazısı seviniyormuş, o da bana denk gelmiş. şans işi işte.

    bir yandan da birbirimize hiç benzemezdik. zevklerimiz çok farklıydı ama bana her zaman yeni bir şeyler gösterirdi. insan olmayı, çevremi sevmeyi nurselden öğreniyordum, daha da alacak çok dersim vardı. krediler tamamlanmadan kaçtı gitti, bizim krediler de yandı badem oldu. daha öğrenecek çok şeyim vardı.

    beni hayata bağlayan şeydi kendisi. o gidince iyice saçma sapan bir insan olacağım gibi hissediyorum. bana kızacak, yaptıklarıma laf edecek ya da beni çekip çevirecek birisi yok şimdi. dımdızlak kaldım evde, bir de kucağımda tortor var, mal gibi salonda kanepede oturuyoruz, ağaçların gölgelerine bakıyoruz işte.

    durum böyle olunca hayatın da anlamını görmeye başlıyorum ağırdan. hayatımızın anlamı anılarımızmış, onu fark ediyorum bi kez daha. güneş doğuyor, güneş batıyor, haberlerde saçma sapan şeyler, iş yerindeki sıkıntılar, kişisel çekişmeler filan acayip fasa fisoymuş,

    bi kere daha ayılıyorsunuz. ama narkozdan hızlı çıkmak da bi kafa yapıyor. anlamsızlık içinde buluyorum kendimi sık sık. evinde oturan ve yaşadığı hayatın bomboş olduğunu gören bir emekli gibiyim. tek farkım çok güzel yaşadım, geçen haftaya kadar da kazasız belasız geldiydik. naapalım, piyango bu sefer bana çıktı, yarın başkasına çıkacak, sonraki gün de bir başkasına. çekiliş hep devam edecek.

    bi fotoğraf filan koymak istiyordum ama hiçbir şeye bakamıyorum. zaten tüm fotoğraflar benim aklımda. zamanla çıt çıt açılıyorlar. şimdi onlara bakmak için çok erken.

    karşılaşmalar, eşyalar ve yerler en fenası. ama her şey ilk seferinde çok acıtıyor insanın içini. aynı yerden ikinci geçişinizde sadece içinizde bi sıcaklık kalıyor. bakalım ne olacak? hayatımın en büyük darbesinden sonra ne kadar sıcak beni kurtaracak bilemiyorum. yalnızlık sıcak bi şey değil, onu çok iyi biliyorum.

    geçen hafta tam da şu satırları yazdığım sırada yanımdan gitti, artık yok. yani var ama, yok. üzücü ama gerçek, ne yapalım?

    şimdi arkadaşlarla daha fazla zaman geçirilecek, onlarla da güzel anlar paylaşılacak, mutlu yaşamaya devam edilecek. mutlu olmaktan başka yapacak bir şey yok. yani var ama, yok.
    4 ...
  6. 103.
  7. köşesini okurken gülmekten adama karın kası yaptıran az sayıda belki de tek köşe yazarı,hatta köşe yazarı değil humour piri.
    1 ...
  8. 104.
  9. şu an habertürk te maymunları oynamaktadır. yani ilköğretim 5. sınıf tarzında tespitleri ve hiçbir boka benzemeyen saçma sapan saptamaları ile gerçekten ne derece kalitesiz bir şahsiyet olduğunu gözümüze gözümüze sokmuştur.
    4 ...
  10. 105.
  11. ülke veya dünya gündemi tarafından yapılan her iyi ortayı gole dönüştürme becerisi olan yazardır.günlerdir radikalin arşivinden yazılarını okumaktan bıkmadım, bıkacağımı da sanmıyorum.kalitesine gelince de; gazetelerde yıllardır yer işgal eden yüce kişiliklerden daha kalitelidir zannımca zira küçük hesaplarla uğraşmaz, en nihayetinde mizahçı adam, ağzına geleni iyi bi kalıba sokarak söylemesini biliyor.
    http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1037912&Yazar=KAAN%20SEZYUM&Date=03.02.2011&CategoryID=41
    linkteki yazısında da gelen ortaları da ne de güzel gole çevirdiğini görebilirsiniz.
    1 ...
  12. 106.
  13. 50bini aşkın takip edeniyle twitter aleminin en krallarından.

    ayrıca radikal yazarıdır kendileri.

    severek takip edilir.
    1 ...
  14. 107.
  15. radikalin okunası yazarı aynı zamanda kendisi yazdıklarıyla hem düşündürtebilen hem de kendi başına farklı düşünen bir kişi. evet, bu haftaki yazısı utanmayı bilenler için çok anlamlı.

    http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1044525&Yazar=KAAN%20SEZYUM&Date=30.03.2011&CategoryID=41
    1 ...
  16. 108.
  17. inci sözlüğe baya bir sarsmamış olan yazar.
    0 ...
  18. 109.
  19. bu hafta reaktörlere dev nazar boncukları asarak radyasyonun önüne geçilebileceğini yazarak yarmış yazardır.
    2 ...
  20. 110.
  21. hep yazsin,twit atsın, hiç durmasın. *
    1 ...
  22. 111.
  23. 112.
  24. an itibariyle ntv yaz ekranında burcu esmersoy un karşısındadır.
    0 ...
  25. 113.
  26. Genelde bir şeylerle başka bir şeyleri ilişkilendirip bir sonuç çıkarmak en sevmediğim yöntemdir diyor ama yine alkışlanacak çıkarımlara yer vermiş bugün tarihli yazısında.
    http://www.radikal.com.tr...08.2011&CategoryID=41
    0 ...
  27. 114.
  28. 115.
  29. an itibariyle radikal'de ki görevine son verilmiş olup twitter'dan seslenen güzide radikal ''Radikal'deki son yazım http://bit.ly/nDhirz (Valla ben de yeni öğrendim, ehehe). 400 küsur haftadır okuyan herkesi salonda severce.''
    1 ...
  30. 116.
  31. radikal gazetesini bırakmış bulunmata, onsuz radikalin tadı olmaz.

    --spoiler--
    neredeysen oradayız
    --spoiler--
    1 ...
  32. 117.
  33. donanimhaberdeki popmundo konusunu gerçek sanan bayram karıncası.

    http://www.youtube.com/watch?v=IqplFt7cz84
    0 ...
  34. 118.
  35. tamamıyla beyaz türk. güçlerini birleştirip, kendilerini elit kategorisine yine kendileri yerleştiren; diğer ayrımları da belirleyip akabinde yaftaladıkları, hayvan sürüsü gibi baktıkları insanlara istediği yönü vermeyi amaçlayan o zavallı sistemin birbirini itelemekten başka hiçbir işe yaramayan çarklarından sadece bir tanesidir. kendisinin işi sanal kargaşayı yönetmektir. yazılarını sırf onu iteleyen ve kendisinin itelediği çarkları sahiplenmek için paha biçilmez kılmak isteyen bir döngü var. neyse, burcu esmersoy sağolsun, sezyum efendi efsanesinin pert olmasına vesile olmuştur.
    1 ...
  36. 119.
  37. penguen dergisindeki köşesini artık okumadan geçtiğim şişirilmiş balon. sağdan soldan ve oradan buradan araklama esprilerle bir şeyler yapmaya çabalayan köşe yazarı. komik değilsin kardeşim, kasma.
    1 ...
  38. 120.
  39. hakkında çirkin kelimesinin yetersiz olduğunu düşündüğüm zeki, komik; penguen yazarcığı.
    0 ...
  40. 121.
  41. bir aynştayn olmasa da dahi diyebileceğim yazar, komedyen.
    1 ...
  42. 122.
  43. iki yıl kadar önce karısını kaybettiği haftaki yazısında kendine hayran olduğum; sevgilimi kaybettiğimdeki en büyük dayanağım.

    --spoiler--
    herşeyi doruğunda yaşadı. zirvede bıraktı. kötüye gitmesine izin vermedi bu ilişkinin.
    --spoiler--
    1 ...
  44. 123.
  45. Su an kucuk ciftlikte olan sahneye cikip harika cumleler kuran herif. "Hukumete bize insan gibi davranmalari gerektigini hatirlattik" dedi. O kadar.
    0 ...
  46. 124.
  47. misyonunun ne olduğunu bir türlü anlayamadığım adam.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük