belli bir yaşa kadar geçerlidir. bir zaman sonra kendinden küçük erkeklerden hoşlanmaya başlarlar ki bu durum yaşını küçük söylemeye başlamaya denk gelir.
salak kızların işidir. hem eskidendi o şekerim, artık kızlar akıllı şimdi ne varsa çıtırlarda var, hiç kelli felli adamlarla takılıp ömür çürütmenin anlamı yok. non stop action yanee. ahah öpüldünüz.
aynı yaşta olan bir erkekle kadının olgunluk yönünden uyuşmaması ve erkeğin erken yaşta olgunlaşmak zorunda kalan bayanın yanında çocuk gibi kalmasından kaynaklanır.
kızlar doğal olarak kendisini nazlayacak erkeklere yönelir. küçük beyinleriyle hatunlara kapris yapan küçük erkekler kızları tiksindirir.
şunu da belirtmeden geçemeyeceğim erkekler her ne kadar bayanlara bok atsalarda daha kaprislidirler.
özellikle babasız büyümüş kızlar için geçerli olan durumdur. küçükken eksik kalan baba sevgi ve şefkatini yaşça büyük erkeklerde aramasından kaynaklanır.
doğrudur. çünkü erkekler küçükken çok serbest yetiştirildiği için aval aval dolaşırlar. geç olgunlaşırlar ve kızların akranı erkekleri çok çocuksudur. haliyle büyüklere yönelinir.
bir şey ne kadar soylu ve mükemmel ise onun olgunluğuna erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. erkek akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerin olgunluğuna yirmi sekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise henüz on sekiz yaşlarında; fakat kadınların durumunda bu çok zayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleşir. bu sebepten ötürüdür ki kadınlar bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar, çünkü her zaman içinde bulundukları ana sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı, olmak üzere olanı görürler, gerçek yerine bir şeyin görünüşüne teslim olurlar ve en önemli işlere karşı önemsiz şeyleri tercih ederler... eski zamanlardan almanların yaptığı gibi, güç ve nazik meselelerde kadınlara danışmak hiçbir surette hafife alınacak bir mevzu değildir; çünkü onların meseleleri kavrayış ve değerlendiriş şekli bizimkinden oldukça farklıdır.
her kız için geçerli bir önerme olmamakla birlikte gerçek olabilir, çünkü belli bir kariyer ve iş sahibi olup maddi imkan bakımından evlenmeye müsait olduğu için tercih edilebilir.
belli bir zamana kadar kaportayı genç ve güzel göstermek adına yanındakinin büyük olmasını isterler, ama 45 bin kilometre aşıldığında konu artık performansa döner ven genç erkek istenir.
20li yaşların getirdiği istek ve arzudur, düşünmesi bile zevk vermektedir bu gruba. Lakin bu olay 30'un üstündeki bayanlar için tam tersi bir durumdur. Genç, taze vücud tercihleridir. bkz: pınar altuğ , bkz: seda sayan
liseli gençlerin üniversitede okuyan "lavuk" lara, üniversitelilerin işi gücü olan "yavşak"lara, işi gücü olanların kendinden daha yakışıklı, daha kariyerli "ibnenin evlatları" na uyuz olmasına sebep durumdur.
erkeklere uyuz olmaya bahane yaratmaktan öteye geçmeyecek harekettir baksan yani, laf. oluyo öyle. ibnenin evladı çok ama, evet.
5-10 yaş arası fark büyük olmamakla birlikte, özellikle 20 yaşını geçmiş bir kızın, hayata atılmış, çalışmaya başlamış ve yaşıtlarından daha farklı olanaklar sunabilecek birisi ile olması çok doğaldır.
yaş farkı 5 olduktan sonra işler değişebilir ama eğri oturup doğru konuşalım. erkekler gerçekten çok geç olgunlaşıyorlar. hele ki bazı takıntıları daha okula gitmeyen bir çocuktan farksız oluyor. haliyle bu durum karşı cinsin de yıpranmasına sebep oluyor. neden kendi kendini yıpratmak istesin ki insan?