ukraynada gelişen olaylar neticesinde gündemde yer bulmaya çalışan konu. konunun evveliyatı 1774 küçük kaynarca antlaşmasına kadar dayanmaktadır. yalnız ortada rusya gibi dünya devi devlet dururken ve de burayı arka bahçesi olarak kullanmak isterken, türkiye ye bağlanması şimdilik hayalötesi gibi gözükmekte. daha kıbrısın tam olarak adı konulamazken, denizaşırı bir toprak ankaradan nasıl idare edilecek. yeterli diplomasi gücümüz ve taaruz gücüne sahip deniz kuvvetlerimiz (şuanki savunma amaçlı) olmadığından orayı elde tutabilmekte zordur. ama bi deneyelim dikiş tutturuz dersekte ayrı, karadeniz yeniden türk gölü olabilir.
bir yerlere sahip olma ve birilerini boyunduruk altına alma isteğine yol yapan haberimsi. insanoğlu hala gelişimini tamamlayamadı. sır değil, tamamlayamayacak da...
eğer gerçekleşirse çok güzel olur biz türk erkekleri için. karadenizi geçemiyorduk belki ama olay gerçekleştikten sonra ukrayna ile aramızda incecik bir sınır olacak. sonra ise, eh sonrasını boşverelim. küçük bir hareketlenme oldu bende, uu beybi. rusya ile karşı karşıya gelmedikçe pek mümkün değildir aslında, dış politikada pasif bir hükümete sahip olduğumuzdan bırak hak iddia etmeyi rusya kırım ı bağlarsa tebrik bile ederiz.
kırım misak-ı milli'ye dahil değildir. arada kara bağlantısı olmadığı için de anadolu ve trakya'yla bir sınır bağlantısı söz konusu değildir. üstelik kırım tatarları yoğun göç ve soykırımlar sonucunda nüfuslarının çoğunu kırımda ruslara kaptırmışlardır.
eğer kırım tatarları orada kalıp yeni soykırımlara veya asimilasyonlara maruz kalacaklar veya acı çekeceklerse türkiye'ye gelip burada hayatlarını devam ettirmeleri hem bizim hem de onlar için iyi olacaktır.
ayrıca sevelim veya sevmeyelim ama sovyetler birliğinin eğitim altyapısı sağlam ve donanımlı olduğundan kırım tatarları da bu eğitim dalgasından nasiplenmişler ve türk dünyasında belki de en eğitimli halklardan biri olmuşlardır. bu anlamda kırım bölgesinden türkiye'ye gerçekleşecek beyin göçü hem fikri ilerleme anlamında hem de turancılığın ilerlemesi anlamında türkiye'ye çok büyük bir katkı yapabilecektir.
örneğin bugün en iyi tarihçimizlerden biri olan ilber ortaylı kırım tatarıdır. şimdi ilber ortaylı gibi yüzlerce profesör, öğretim görevlisi, doktor ve sanatçının türk üniversitelerinde ders verdiğini düşünün. bütün bunlar türkiye'nin ilerlemesinde ve fikri olarak turancılık akımının gelişmesinde büyük rol oynamaz mı??
rusya kendisine vakıf olan bu toprağın Türkiye Cumhuriyeti ne katılmasını kesinlikle kabul görmez.
Katılım için refarandum modeli yapılacak çalışmalarla etkin sonuç verebilir fakat orda bulunan tatarlar Türklük'ü kabul etmedikleri için pekte başarı sağlanacağı düşünülemez.