anadil'de eğitim hakkını aramanın en anternatif yolu boykotur.
sayın baydemir yerinde ve zamnında verdiği bir karardır.
ve umut ediyoruz ki gercekleşen eylemseliğin amacına ulaşacaktır.
gelişmiş ülkelerde boykot demokratik bir talepken, türklerin bunu baskı unsuru olarak görmesi gülmek için kıç zorlayacak cinstendir. fazlasını beklemekte abesle iştigaldir.
bir parti bakanı hayır diyenlere gerizekalı diyorken.
bir başbakan bertaraf olmaktan bahsediyorken.
bir parti başkanı evet verenleri arayıp baskı kuruyorken.
bir şehir halkı sezen aksu evet verdi diye afaroz ediyorsa.
oturup neyin demokratik hak olduğunu tekrar okumanız gerekiyor.
zamanında haddini aşıp italyayı-fransayı-israili boykot etmeye kalkan yurdum insanı ne yaptığını unutmuştur.
şiddet uygulanır, bu işler böyle olmaz, demokratik kanalları kullanın derler.
demokratik kanallar kullanılır, baskı kurmayın derler.
gelişmiş ülkelerde bir şeyler değişsin diye insanlar oy kullanmaya gitmezler.
Genel oy ispanya'da da cumhuriyetten beri vardı, ama ispanya'da seçimleri boykot, her zaman, bütün ciddi muhalefet partilerinin kuralı oldu. isviçre'de genel oy deneyimi, bir işçi partisi için hiç de yüreklendirici değildi. Latin ülkelerinin devrimci işçileri, oy hakkına, bir tuzak, hükümetin bir dolap çevirme aracı gibi bakmaya alışmışlardı. Almanya'da başka türlü oldu.
varsın siz kıçınızı yırtın, kürtler çeşitli boykot kararlarıyla size ışık olacak, çocuklarınız tarih kitaplarında bunları okudukça "babalarımızda ne malmış" diyecekler.
demokrasiden bahsederler hatta demokratik olduklarını söylerler ama iş boykot çağrısına gelince insanları tehdit ederler. bomba patlatıp masum insanları öldürürler. demokrasiden bahsedecek son şahıslar olmaları gerekirken demokrasi diye bağırıp dururlar. demoraside sandığa gidecek adamı tehditle göndermemek çocuğunu okula gönderecek vatandaşın gözünü korkutmak varsa bular demokrasinin hasını uyguluyorlar valla.
(bkz: demokrasi nedir?)