türkiye'de elektif olarak gebeliğin onuncu haftasına kadar yasal olarak mümkün olan ve dahası temel sağlık hizmetlerine giren olay. aslında elektif şartlar haricinde olan, tıbbi yönden sonlandırılması uygun görülen (tıbbi terminasyon) gebelikler için bir üst hafta sınırı yok yasal olarak. ama kadın doğumcular arasında bu sınır bir tavsiye olarak 24. hafta olarak belirlenmiştir ülkemizde.
cinayetti, katliamdı demeden evvel iyi düşünmek lazım. başına gelmeyen biri için çok kolay bunları söylemek.
kişinin yaşamadan anlayamayacağı, empati kurulması mümkün olmayan olaylardan biri. çocuk sahibi olmak istemeyen, hatta çocuklardan nefret eden bir kadını bile depresif moda sokabilen küçük operasyon. öyle ki, o odaya giren ve çıkan halleriniz arasında dağlar kadar fark yaratan, "bir cana kıydım" nedeniyle olmasa da mutlaka gözyaşı döktüren, hele sevgiliniz/eşiniz yanınızda yoksa - hatta haberi bile yoksa - insanın canını daha da acıtan kötü olay.
tuzu kuru olanların hakkında sürekli atıp tuttuğu, bazı insanların bazı şeyleri sırf etrafa ayak uydurmak için savunur gibi gözüktüğünü, gene bazı insanların kendilerini ilgilendirmeyen konularda yargıya varabilme hakkını kendilerine bulabildiklerini ıspatlayan işlem. örneğin; lafa gelince, bir çocuğa bakacak gücü olmayan insanların çocuk doğurmasına şiddetle karşı çıkılırken; söz konusu kürtaj olunca cinayet, vahşet, allaha karşı gelmek,... sonuç olarak isteyen doğurur, isteyen kürtaj yaptırır. hele ki; gebeliği önlemek için alınabilecek bütün tedbirleri alarak seks yapmış*bir kadın sadece %0,01 ihtimalle oluşabilecek bir talihsizlik sonucu gebe kalırsa, kürtaj yaptırma hakkına sonuna kadar sahiptir.
türkiyede yasal olmasına rağmen, türkiyeyi fazla muhafazakar bulan bir çok katolik avrupa ülkesinde, bebeğin fiziksel veya zihinsel problemi olması ve anneyi öldürebilme riski taşıması dışında kesinlikle yasaktır.
kürtaj zaten anne adayının da bayılarak geçirdiği, 3 ayda bir yaptırdığı bir operasyon değildir, olamaz. en basitinden kürtaj hadisesini yaşamış bir kadının bir daha çocuk sahibi olamama riski vardır. ardından getirdiği hormonal bozukluklar ve kadının psikolojisinde yarattığı büyük çöküntüler de hafife alınamaz. bunun dışında genlerin yarısını oluşturduğu biyolojik olarak kanıtlanmış olan baba adayı durumu şüphesiz daha kolay atlatacak, "bizim hatun da çocuk aldırdı geçen gün" tarzı cümleleri kurabilecek ve olayın altından (çok büyük olasılıkla) rahatça kalkabilecektir. oysa rahminden bir şeyler kazınan taraf, bu bebeğe hostluk eden kişi yani annedir. olayı bire bir yaşayan da odur, ondan başka herkes yalan ağlar.
burda önemli olan, insanların "nasıl olsa kürtaj diye bir şey var canım, doğum sensin kontrol yöntemleri de sana girsin" tarzında bir anlayış benimsemediklerinin anlaşılması ve bu bağlamda meydana gelebilecek herhangi bir kazadan ötürü bir ömür boyu 3 insanın suçlanmasının saçmalığının görülmesidir. iki tarafı da reşit insanlardan oluşan genç bir çiftin korunmalarına rağmen başlarına hamilelik gibi bir durum gelmesi, tarafların 20-21 yaşlarında oldukları düşünüldüğünde belki de olabilecek en kötü şeydir. korunmalarına rağmen başlarına böyle bir şey gelmesi kesinlikle "sorumsuzluk" olarak nitelenemez. "sikişirken iyiydi ama?" şeklinde cümlelere de, söz konusu eylemin 18 yaşından büyük ve bekar olan insanlar için yasalar tarafından da serbest kılınmış bir eylem olduğunu açıklayarak karşı durulabilir. kaldı ki bu cümleyi kurabilecek mantalitede bir insanın da büyük ihtimalle kürtaj yaptıramamış bir annenin zoraki olarak dünyaya getirdiği bir şey olma olasılığı yüksektir.
istenmeyen bir çocuğun zorla dünyaya getirilmesinin sonucunun ya cami avlusu ya da topluma zararlı bireyler olacağını ve en azından (ana baba çocuk olmak üzere) 3 kişinin hayatını mahvedeceğini görmek sosyolojiden biraz anlayan ya da insanların seçimlerine biraz saygı göstermeyi bilen insanlar için zor olmasa gerek. kaldı ki, hayatı zorlaştırıyor diye (misal) 4 kredilik bir dersten f veren öğretmeni öldürmekle kürtajın farkı yıllar önce anlaşıldığından bu hadise yasaldır.
evliyseniz eşin izninin alınmasını gerektiren, fakat evlilik dışı gebe kalındıysa 18 yasını geçmiş olmanın yeteceği, gebeliğin sonlandırılması işlemi.
gebelik süresi ne kadar uzun olmussa bununla dogru orantılı olarak işlem sırasındaki kanama artar. içeride parca kalması ölümle sonuçlanacak durumlara sebep olabilir. işlemden sonra bir kaç defa kontrole gidilmesi büyük önem taşır.
genellikle ceninin parcalanarak alınması derler, bebeğin parcalanması agır gelir.
ne olursa olsun cinayettir, öldürmektir seklinde ahkam kesilmemesi gereken konudur. Ne erkek ne kadın bu işlemi zevkiyen yapmaz.
sadece kadının suçu olarak görenlere ise şu söylenebilir.
Amaann sanki anlayacak, yok bişey demiyorum, sen devam et...
bir asistan abinin stajer kızlara bedava dediği operasyon. onun için istediğim stajerle korunmasız olarak ilişkiye girebilirmişim. ilahi abi ömürsün. kelime anlamı kazımak olan, uterusu emriyodan kurtarma eylemi.
kürtaj yanlışlığı tartışılamayacak kadar bariz şekilde etik dışı bir eylem. ama hiç bir kadını kınayamam ben kürtaj oldu diye. hayat kağıt üstündeki gibi gitmeyebiliyor. kimileri inanmıyor ama gerçekten de 'makul sebep' diye bir olay var.
bir kişinin kişilik haklarının anne karnına düştüğü ilk andan itibaren başladığı söylenirken, kürtajın nası olup yasal bir platformda uygulandığı düşündürtüyor insanı. ne kadar yasal olsa da cinayetten farkı olmadığı bir gerçektir.
özellikle damını zikini kontrol edemeyen toplumlarda yasaklanması yanlış olan, hatta ve hatta devlet tarafından zorunlu olarak uygulanması bile gereken olay.
not: hayır, faşizm değildir efendim, 6 milyar gelişmiş şebeğin hakettiği bir şeydir.
1 genç erkek ile 1 genç dişinin evlilik dışı meydana gelecek çocuklarını aldırma yöntemide denilebilir.durum bunu gerektiriyorsa aldırmalıdırlar, çünkü bu gençler evlenmek zorunda kalabilirlerde..
http://www.herice.com/mail/video/kurtajcin.html adresinde yayınlanan video ile amerikan bayraklı islam propagandasına alet olmuştur. Şimdi efendim bir kere burada gregory house mantığı ile konuşursak fetus ile bebeğin farkını anlamak lazım gelir. Hamilelik hiçte kolay birşey değildir ve gerektiğinde hem sosyolojik,hem psikolojik hem de biyolojik olarak sonlandırılması gerekir. Bakın House ne diyor bu konuda "Mom's body is like... the intricate German metro system. All the trains run on time. She gets pregnant, it's like... a new station opening in Düsseldorf. A bunch of rookies running things. Bound to be mistakes. Kids play on the tracks and get electrocuted, and before you know it, trains are back up all the way to Berlin and you got a bunch of angry Germans with nowhere to go. And we all know that ain't good for the Jews..."
Neyse efendim biz videomuza geri dönelim. Videoyu izlemeyenler için uyarayım etrafta bir sürü fetüs kafası,kolu ve bacağı kopuk vaziyette antispetik sıvılar içerisinde yüzmektedir. Dikkat edilirse yasal kürtaj süresi 8 haftadır. Bu hafta içerisinde fetüsün ne halde olduğunu görmek isterseniz http://www.gebelik.org/dosyalar/haftalar/hafta8.html adresine bakınız. Burada dikkat edilirse fetüsün boyutu 15 mm. Yani videoda gösterilenlerle alakası yok. Video muhtemelen zorunlu bir hamilelik sonlandırması sonunda ortaya çıkmıştır.
doğum gerçekleşip de bakılamayacak, gerekli şartların hazır olmadığı bir ortamda yaşanacağına yapılması mantıklı görünen eylem. haa orası öyle de madem durum ve şartlar uygun değil niye önlemini almıyorsun da derler tabii adama. derler de ne olur o da ayrı mesele tabii.
kalp atımı gebeliğin belli bir döneminde başlar. ama bu tek başına bir savunma değildir olamaz da. çünkü bu tıbbi müdehale yapılmadığı taktirde muhtemelen yaşayacak büyüyecek ve doğacaktır. doğduğunda bütün bebekler gibi güzel ve sevilesi olacaktır.
aslında üzerinde uzun uzun düşünüldüğünde vahşi bir eylem bir cinayet olduğunu düşünüp kürtaj karşıtı olasınız geliyor..
ama diğer yandan zorunulukları düşünüyorsunuz.
burada sağlık sebepleri ile olan zorunlulukları bir yana bırakıyoruz.
tecavüze uğrayıp hamile kalmış bir kızı düşünelim mesela..
kürtaj olmadığı taktirde doğacak bu çocuk öncelikle ailesi tarafından reddedilecektir. ayrıca anne, sevgi ürünü değil bir şiddet ürünü olan bu çocuğa her baktığında o anı hatırlarken bu çocuğu ne derece benimseyip gerektiği gibi annelik yapabilecektir.
ya da bakıp büyütemeyeceği için yetiştirme yurduna verilecek çocukları, sokakta yaşayan ihmal edilmiş evsiz mutsuz çocukları, evlatlık verilenleri, 13 ünde başlık parası için 70 yaşında bir adama satılanları...
nereye kadar kürtaja karşı çıkabiliriz. gereklilikle aradaki o ince sınırı kim belirleyecek..
kürtaj bir doğum kontrol yöntemi değildir ve gerçekten gerekli olmadığı sürece başvurulmamalıdır. ancak cinayettir diyip içinden çıkamayız, yukarıdaki örneklerinde cinayetten farkı yoktur..
yasal sınırı aşılmış kürtaj cinayettir ve operasyonu gerçekleştiren doktor da canidir..