yapılan bir hatanın bedelinin 3 kişinin aynı anda ödemesidir. ki en büyük bedel hatanın ta kendisi olarak adlandırılan, ancak hiçbir şeyden haberi olmayan kendisine yanlışlıkla yaşama şansı verilmiş bir canındır. ancak doğmaması seçilen bu can, doğduğunda hem kendi için hem de anne babası için kötü bir geleceğe işaret ediyorsa yapılacaktır bu işlem. iki kişinin de ömrü boyunca kabusu olacaktır, ancak yine de yapılacaktır. anne baba olmak doğan çocuğu aldırmamakla olmuyor çünkü. doğacak çocuğu ve onun geleceğini düşünmek de oluyor. handikaptır bu. ancak yaşayanların anlayabileceği bir handikap ve baştan sona bir kabus.
bir canlının hayatına son vermekten hiç bir farkı yoktur. yok bilmem kaç haftalıkken alınırsa problem olmaz lafları da fasafiso. sen bir haltlar yiyeceksin sonra bir canlının hayatına kıyacaksın kimse duymasın diye. günahın en büyüğü değil de nedir bu?
devletin özel hayatlara nasıl cesurca daldığının güzel bir kanıtıdır. yıllarca yasaklanan, bir türkiye ayıbıdır. modern devletin geldiği noktayı gösterir bizlere, o noktada şudur; vatandaşının rahmine kadar girmiştir devlet.
yaşama anne karnında dahi olsa başlamış birini öldürmek cinayettir kanımca ve nitekim yasamızdaki açıklardan birini oluşturur. korunmayı beceremiyorsun ozaman sana ait olan çocuğu herşeye rağmen korumalısın.
bana göre kesinlikle cinayettir. tabi kadın tecavüze uğramışsa orda tartışılır. çünkü kadın için çok ağır bir durum. bebeği doğurmak istemeyebilir. ama böyle bir durum yoksa ve birisiyle yatıp hamile kalıp pişman olup çocuğu aldırmak isterse bence bu tam anlamıyla cinayettir. kıza "yatmasaydın o zaman ya da korunsaydın bebeğin ne günahı var" derler. tabi erkeğede aynı görev düşer. cinsel arzularınızı gidermek isterseniz ve bunu korunmadan yaparsanız sonrasında bebeğe ömrü boyunca ebeveynlik yapmak zorunda kalırsınız.
tabi bir bebeğe kıyabilecek psikolojideki insanların o bebeği büyütmesi nasıl olur onu bilemeyeceğim.
bir çiftin (genellikle 18 yaşından küçük) korunmadan ilişkiye girdikten sonra tıp fakültesinden atılmış bir çakma doktor tarafından doğacak bebeğin alınması ve genellikle hamilenin hayatını kaybettiği bir işlemdir.
kürtaj kürtaj ha vay allahsız kitapsızlar sözüm ona okumuş mektepli beyinsizler. ne kürtajı bu ulan bunun adı kürtajmı yoksa açık konuşun millete sabotajmı diyerek olaya duyduğu sitemi bu sözlerle dilelndiren ozan arifin bir şarkısı.
orta çağda kadınların kullandığı en büyük doğum kontrol yöntemi.
merkantilizm e geçiş sürecinde kürtaj dine aykırı olması gerkçesiyle yasaklanmış, kürtajı bilen ebeler cadı oldukları gerekçesiyle yakılarak veya daha farklı yöntemlerle katledilmiş. bunun sebebi elbette ki hümanistlik değilmiş. amaç burada kadının doğurmaktan vazgeçmesini önlemek, nüfusu arttırmak, artan nüfustan işgücü yaratmak ve ekonomiyi bu şekilde geliştirmekmiş.
kapitalist ekonomi kadın katliamıyla başlamış.
kürtaj belli bir süreyi geçmediği sürece-ki bu süre sanırım 3,5 ay civarı- katliam sayılamaz. cinselliğini yaşarken -tamam- belki de aptallığından, kazara hamile kalmış bir kadın asla doğurmaya zorlanmamalıdır.
hiçbir kadın karnındaki bebeği 1 günlük bile olsa öldürmek istemez, ama hiçbir kadın aynı zamanda hazır olmadan, bebeğini eğitebilecek durumda değilken anne olmak da istemez. bunun bir erkek tarafından anlaşılması da beklenemez ayrıca.
13 - 14 yaşındaki kız çocuklarına gizli olarak kürtaj yapacak seviyede meslek ahlakına sahip doktorlar oldukça, sıradan bir olay gibi anılacak cinayet türü.
artik pek cok ulkede 3 aya kadar hapla ortalama 100-150 dolara, 3-5 ay arasinda cerrahi mudahele ile 200-300 dolara yapilan islem. dogrulugu yanlisligi tartisilir ama bu kadar ucuz olmasi kuskusuz yanlistir, netice de bu gibi seyler pahali uygulandiginda celdirici olabilir.
doğru yazılışı (bkz: küretaj) olup sadece çocuk aldırma anlamına gelmemektedir. çoğu kadın hastalıklarında da tanı koymak için döl yatağı denilen endometrium un kazınarak parça alınma işlemidir.
efendim haktır, hukuktur gibi bir açıklamaya gidersek bu asıl cehaletin göstergesi olur. kürtaj ne haktır ne de hukuktur. sadece zorunlu durumlarda misal; bebekte zeka geriliği, sakatlık...vs. var ise ve aile bakabilecek güce sahip değilse ilk aylarda verilmesi gereken bir karardır. amniyosentez başlığı altında yazdıklarımı bir okuyun derim. bunun dışında gerçekten cinayettir kürtaj. sen doğru düzgün korunmasını bilme; çocuk yap; sonra da keyfine göre aldırıver; bir cana kıy. sonra da bunun adına özgürlük de! oh ne ala yaw.. yok böyle bir şey.
ha ama şu var; tutucu bölgelerde kürtaj sadece kadınların üzerine atılan bir suç. yani erkek masum sayılıyor. bunun korkusuna şu tavuk telvesi var ya bilenler bilirler, işte onunla kendi kendine kürtaj yapmaya çalışırken kan kaybından hayatını kaybeden birçok kadın var bu bölgelerde. o çocuğu doğurmak onun suçuymuş gibi davranılıyor. asıl hukuk bu kadınları savunmalı. kürtajı değil anladınız mı? bu kadınları koruma altına almalı devlet. aile planlaması hakkında çalışmalar yürütmeli. yani bu insanlar bir şekilde bilgilendirilmeli.
küçücük bir cenin yahu, resmen parça parça koparıyorlar kolunu, bacağını vs. bu nasıl cinayet sayılmaz sorarım size. bugün haber türkte okuyun kürtaj ile ilgili haberi. gebeliğin geç dönemlerinde kadınları kürtaj eden bir doktoru öldürmüşler. bazıları diyorlar ki doktorun ne suçu var? kadınlar gidiyorlar kendi özgür iradeleriyle. başlatmasınlar özgürlüğüne! böyle özgürlük mü olur?
"valla öldürmüşler çok da iyi olmuş" desem yeridir aslında. çünkü annenin ve bebeğin canını bile bile riske atarak bu işi para için yapıyorlar besbelli. ancak amerikan vatandaşlarını bu konuda takdir ettim doğrusu. tepkini koyacaksın ortaya bu şekilde, bak bakalım yapabiliyorlar mı bir daha? türkiye'de kimsenin gıkı çıkmaz böyle bir durumda. genç nüfusun yüksek olduğu bir milletiz nihayetinde. çocuktan bol ne varki türkiye'de! kendi gözlerimle görmesem, her gün muayene olmaya gelen hastalarım olmasa bunların bir tanesinden bile söz etmem. ama sekiz on tane çocuk yapıpta ki her biri sağlıklı çocuklar, onları birçok şeyden mahrum bırakmak asıl cahilliktir. tartışılması gereken en önemli konu budur bana göre.