iktidar kalkmış, bu bebeğin günahı ne eğer annesi tecavüze uğramışsa diyor. hangi bebek? gitmiş UNESCO'ya dilekçe yazmış, doğmamış bebeğe kimlik için. anneyi düşünen nerde? yok. her anne, hepimizin annesi, hepinizin annesi, önce kadındır, sonra annedir. her anne bir kadındır diye her kadın anne olmak zorunda değildir.
kadın bir döl yatağından ibaret değildir. kadının hakkını yiyip de yazık bebeğe diyerek fetüsçülük yapmak AKP'liliktir. millet, tatlı tatlı uyuyorsunuz ama uykunuzda rüyalanıyorsunuz, uyanın artık!
son günlerde ülke gündemini gereğinden fazla meşgul eden konudur. kürtaj kelimesinin kökeni kürete etmekten geliyormuş. bu da kazıyıp çıkarmak manasına geliyor. burada kazınan şeyin ne olduğu aşikardır. insani ve vicdani bir durumdur ama bazen kaçınılmaz olabilir. bu kişilerin kendi kararına kalmıştır ve kürete edilmesi gereken bir şey varsa o da bozuk, baskıcı ve mesnetsiz yönetim anlayışını zihinlerden kazımak olsa gerek. önce ülkeyi tekeline alıp gündemi istediği yönlendiren başbakan'ın beynindeki mesnetsiz düşünceler kürete edilmeli.
ülkeyi ikiye bölen bir konu bugünlerde. gerektiği zaman kürtaj olmalı, olmaması durumunda zaten sorunlar başlar..
engelli bir çocuk dünyaya geldiğinde, o devlet her ihtiyacını karşılasa bile o insan türlü zorluklar yaşayacaktır. ve o zorlukları devlet aşamayacaktır engelli bir çocuğa bakan annenin psikolojisinide düşünmek gerekir.
Devlet kendi yurttaşlarını korumak, onlara eğitim, sağlık güvenlik ve belirli bir refah düzeyi sunmakla oluşturulmuş bir kurumdur. Vatandaş ise ülkemizde vergi mükellefi, zorunlu asker, oy kullanmakla yükümlü herhangi bir birey Köylü geçimini sınır ticaretiyle sağlıyor. Bu durumu bölge yöneticileri ve asker biliyor, zaten başka gelir kapısı olmadığı için de bu duruma göz yumuluyor. Tarih 28 Aralık 2011, Genelkurmaya ait savaş uçakları sınırı bombalıyor, 34 yurttaş bu bombardımanda feci şekilde can veriyor. Bu durumun üzerinden 6 ay geçiyor ve sorumlular açıklanıyor. Bölge içindeki dış ittifak güçlerinden sınırda bir hareketlilik olduğuna dair rapor bildiriliyor, genelkurmay bu durumu etüt etmeden bombardımana başlıyor, evet devlet kendi eliyle katliam yapıyor, üstelik bu durumu öyle rahat bir üslup ve öyle asalak bir tavırla açıklıyor ki içişleri, kan emici dişlerin görüntüsü mide bulandırıyor
Her Kürtaj Bir Uluderedir
Kamuoyu tepkileri artınca, daha önce birçok kere olduğu gibi tepkiler bir başka konuya çekildi. Başbakan, Her kürtaj bir Uluderedir çıkışıyla, devlet eliyle işlenen katliamda nasıl durulması gerektiğini gösterdi. Gazetelerin 3. Sayfa haberlerini boy boy dolaşan kadın cinayetleri, töre kurbanları, reşit yaşa erişmemiş tecavüz mağduru çocuklar N.Ç-, kadına pozitif ayrımcılık politikasının nasıl işlediğini gösterirken kürtaj çıkışı bu adamların gerçekten kadının yanında olduğunu gösterdi(!)
Kürtaj
Kürtaj döllenmiş yumurtanın ana rahminden alınmasıyla gerçekleştirilen tıbbı bir vakadır. Bu duruma sebebiyet veren gerekçeler içerisinde anne sağlığı, embriyonun gelişimi, tecavüz, sosyal ve ekonomik durumlar yer alır. Embriyonun gelişimi belirli bir düzeye ulaşmadan uygulanması gereklidir. Son üç ay bu durum için sınır sayılabilir. Bu duruma sebep olarak, noron bağlarının 30. Haftadan sonra oluşmaya başlamasını bundan önce ceninin bitkisel yaşantıdaki bir birey kadar aktif olduğu, ciğerlerinin gelişmediği gösterilir. Kürtaj zorunlu olmadıkça kullanılmaması gereken bir doğum kontrol yöntemidir, bu tür ikilemlerden kaçınmak için insanlara daha nitelikli cinsellik eğitimi verilmelidir.
---
Mısırda, Nil vadisi yakınlarında yoğun bir nüfus artışı görülür. Uzmanlar bu bölgedeki insanlara cinsellik eğitimi verip prezervatif dağıtır ve ilişkilerinde bu aparatı kullanmaları tembihlenir. Bir süre sonra nüfus artışı karşılaştırıldığı vakit bir değişiklik olmadığını gören yetkililer halka sorar.
-Verdiğimiz prezervatifleri kullanmadınız mı? -Tabi ki de kullandık. -Peki bu durum neden ailedeki birey artışını engellemedi? -Verdiğiniz aparatlar büyük geldi, biz de başını kesip kullandık
---
Ortadoğu halklarına baktığımız zaman maalesef ki kadın ikinci planda. Kadın sünneti, töre cinayetleri, kadını töre uğruna tecavüzcüsüyle evlendirmek, eğitim hakkının gaspı, oy hakkı, mahkemede ki şahitlik gaspı, recm Bu durumu çoğaltmamız mümkün, velhasıl ayıp-günah-yasak gibi kendi diktalarının kaygısına düşen siyasi otorite bu durumla ilgili kapsamlı bir eğitimi halkından sakınmakta. Bu nüfus kontrolünü engellediği gibi, din kullanılarak hüküm vermekte son derece geri bir zihiyet karikatürü çizmektedir, George Carlinin dediği gibi, eğer bu insanlar yaşamın kutsallığını savunuyorsa geçmişte bunun izlerini görmemiz lazımdı. Tarih sahnesine baktığımız zaman, katliamların altında yatan en güçlü iki otorite ırk ve dindir, bu yaşamın kutsal olmadığı aksine kutsal sayılanların kutsal yolunda ölmelerinin kutsallık kavramının absürtlüğünü gözler önüne sermekte.
Bir diğer kadın profili yazısı için: http://humanisthomosapien...iddet-ucgeninde-kadn.html
yasaklandığı taktirde anne ölümlerini 10 kattan daha fazla arttıracak yöntem.
akp'nin dinci gerici fikirleri tüm ülkeyi esir aldı.
kürtajı yasaklamak, ortaçağ kafasıyla dünyayı yorumlamak demek.
deniyor ki, cenin canlı.
ah benim can dostu dincilerim.
sperm de canlı, hücre de canlı.
ne yapacağız şimdi?
3. boğaz köprüsü yapacaksınız, binlerce canlı ağacı keseceksiniz.
bu mudur sizin vicdanınız?
şaşırtmaca politika olmakla beraber yasaklanması hakkında herkesin fikir verdiği zırvalıktır. ne yani kürtaj yok diye kadınlar kanepelere çıkıp kendilerini yere mi atsınlar saçmalıktır başkabakının çıkıp tıp ile ilgili bir şey söylemesi. bir kaç hafta sonra yine çıkıp diyecektir ki evet siz haklısınız kürtaj lan bu bununla şaka olmaz nolu nolmaz siz işinize bakın. başbakanın aklında acaba sadece bu mu vardı; kim bilir hangi kara sulara neler indirmekle meşgul.
sonuç olarak halkımız yine çoban matına kurban gitti.
zorunlu haller dışında inadına özgürlük, inadına isyan. inadına masum bebelere yaşama özgürlüğü. kimse isteyerek, severek kürtaj yaptırmaz, bunlar ne coşkulu söylemler böyle!
sağlıklı bir uygulama değildir. ancak doğum kontrol yöntemleri yaygınlaştırılmadığı ve insanlar bilinçlendirilmediği sürece kaçınılmazdır.
kürtajı yasaklamak, kadınlara "bizi uğraştırmayın, kendi kendinizi öldürün" demektir.
ayrıca tecavüz mağduru kadınları, o çocuğu doğurmak zorunda bırakmak tecavüzcünün şerefsizliğine neredeyse denktir.
kürtaj yasağına karşı çıkmak için, i. melih'in bir genç kıza sorduğu gibi, çok kürtaj yaptırmış olmak gerekmez. hatta cinsel ilişki yaşamış olmak bile gerekmez. kürtaj yasağına karşı çıkmak bir insanlık görevidir. devletin kadının karnındaki bebeğe karışma hakkı yoktur. 3-5 çocuk öğütlerken, kadını düşünmek zorundadır devlet, eğer devletse!
merdiven altında, çakma doktorlarla, uygunsuz şartlarla bebek aldırmaya kalkışıp ölen kadınların bedelini bu hükümet nasıl ödeyecek? pardon, zaten ödemeyecek. uludere'de ödemediği gibi... benzetme boşa değil!
devamlı kadınlar üzerinden tartışılması ile büyük bir haksızlığa konu olan uygulama.
oysaki bu tartışmada asıl belirleyici olan erkek, mağdur olan kadındır. normal ya da ahlak dışı, varsayalım kadın hamile kaldı. ne olur? kadın durumu baba adayına açar. erkeğinde böyle bir niyeti yoksa tutar kolundan kürtaj yapmaya götürür. yani yine kadın mağdur.
diğer taraftan, kürtaj hrıstiyanlıkda tabudur, islamda değil. bu olayda kadına hiç seçme hakkı vermemek onun fıtratına yapılmış büyük bir saygısızlıktır. anne olmak sadece bir sorumluluk değil aynı zamanda haktır. bu hakkı nasıl, ne zaman, ne şekilde kullanması gerektiğini kendisinden daha iyi bilecek kimse olamaz. ona bir takım haklar tanımak gerekir ki o da isteyerek ve severek anne olmanın hakkını verebilsin.
hiçbir kadın kürtaja güle oynaya gitmez... Erkeklerin hiçbir zaman hissedemeyeceği şeyleri kadın daha hamile kalmadan bile hissedebilir... Ben ki hamile kalmamış bir kadınım, ben düşünemiyorum kürtaj yaptırmak zorunda kaldığımı... Hamile olan, parçasını içinde hisseden hiçbir kadın da ay dur aldırıveriyim diye yaptırmaz bunu. Zorunlu halleri vardır kendince. Ben karnında kalbi duran bebeğini bile aldırırken ne kadar acı çeken kadınlara şahit oldum. sanki kadınlar hobi olsun diye çocuk aldırıyor gibi konuşuyor sevgili devletimiz...
Bizim istediğimiz hamile kalalım can sıkıntısından aldıralım hobaaa kürtaja gidelim bize karışmayın değil ki. Biz haklarımızın elimizden alınmasına karşıyız, kadına damızlık gözüyle bakan zihniyete karşıyız, bizi çeşitli sebeplerle istemediğimiz bebekleri dünyaya getirmeye mecbur bırakan insanlara yasalara karşıyız. Hiçbir kadın zorunda olmadan yapmaz bunu unutmayın! Ne kadar acı bir şey olduğunu ancak kadınlar anlar. Düşüncesi bile beni bu kadar acıtıyorsa, o kadınların halini ben düşünemiyorum...
olaya dini açıdan bakanların, sosyolojik olarak hiçbir zaman içyüzünü öğrenemeyecekleri sözde çocuk katliamı. he, zaten bütün kadınlar da bayıla bayıla
yapıyorlar kürtajı, di mi?
Kürtaj cinayetle eşdeğerdir. Yasaklanması gerekmektedir. Tecavüz falan yapıldıysa bir kadına o çocuğa bakmalı mı bakmamalı mı öldürmeli mi şu anda bilemeyeceğim. Ama öldürmezse sevinirim .
kürtajın keyfisimi olur arkadaş.anne bebek için kendisi için gerekli sosyal ekonomik sağlık vs faktörlerin oluşamıyacağını düşünürse yaptırır.Ayrıca iktidarı destekliycem diye kimse kendini kandırıp, başkalarını özgürlüklerine karışabiliceğine inandırmasın.