Faşist Bolivarcı ve Peronist iktidarlar; baskı, inkar ve asimilasyon politikası gereği "sade burrito" demektedirler kırk milenyumluk kürt burritosuna... *
kürtlerin kürt kelimisinin reklamında kullandığı gizli silah. ve bunu yiyen kekeler aynı zamanda reklamı da iyi yuttu. ve kürtler asimilasyondan bir böreğin katkısı da olarak kurtuldu. tebrikler börek.
Muhtevasında hamur,yağ ve pudra şekeri bulundurur. Sabah kahvaltısı olarak ağır olduğu düşünülse de, içinde kıyma, peynir gibi bildiğimiz böreklerin malzemesinden olmadığı için benzerlerinden ayrılır. Genelde istanbul ve çevresinde işçi kesiminin kahvaltısıdır. Ucuz olması da tercih sebebidir.
Tok tutmaz. Yukarıda belirttiğim üzere zaten nişasta bazlı bi üründür. Yani yediğiniz anda ağzınızda amilaz vasıtasıyla şeker glikoza kadar sindirilip kana geçer. Hızlı yenildiği için tokluk hissi porsiyon(lar) bitene kadar anlaşılmaz. Sabahın köründe çok fazla şeker depolaması yaparsınız. Bu karaciğerede etki eder. Vücut çok fazla şeker aldığı için yağa çevirip depolama ihtiyacı hisseder. Zaten yağlı da olduğu düşünülürse, çok fazla kalori alırsınız. işçilerin tercih etme nedeni ucuz olmasıdır. Fakat yendiği andan itibaren, (yanında çay ve sigara da var) bi ağırlık hissi çöktürür adama. Ağır işlerde çalışanlar için faydalı olduğu söylenebilir. Çünkü bir ameleyi ele alırsak (amele, lügattan kaldıralı çok oluyor aslında işçi demek lazım bkz: çalışma ekonomisi) emek-yoğun çalışan bu tür insanlar için gerekli enerji bunda vardır.
Benim anlamadığım, 2. sınıftayken sevgilimle sabahları diyetimizin bi parçası da buydu. Hikayesi uzun şimdi anlatmak manasız.
Lise yıllarında ülkücü arkadaşlarla börekçinin birine gidip su böreği ısmarlamıştım. Sonra arkadaşlardan biri börekçiye abi şu tezgahtaki beyaz şeyden getirsene dedi. Adam tabakta 5 dilim getirdi. Tadına baktım, iyi tatlı niyetine ocakta yiyelim diye abi on liralık yaş paket dedim. Adam çırağa rasim içeriden kürt böreği tepsisini kap gel dedi. Lan deyip böreği tükürdükten sonra adama ne böreği diye sordum kürt böreği dedi. Ardından atılan kafa, bir hafta komada kalan börekçi, beş kişinin dövüp kolunu kırdığı çırak, kırdığımız tezgah camları ve kaçırdığımız bir tepsi su böreği. O günden sora camda sade börek yazıyordu*.
Eksilerden sonra gelen edit: börekçi amca sen mi geldin?